Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacılar vekilinin Giresun İcra Hukuk Mahkemesinin 30.09.2020 tarih ve 2019/322 Esas, 2020/166 Karar sayılı kararına yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin alınan harcın mahsubuyla bakiye 4,90- TL harcın davacılardan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3- İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA, 4- Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali, gider/delil avansı iadesine ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde İİK’nun 364/1. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 12/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

İcra Müdürlüğü'nün 2008/13672 Esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu yönünden İİK'nın 33/a, 71/2 maddeleri uyarınca zaman aşımı nedeniyle İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA, 2- Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harç indirilerek, kalan 120,60 TL harcın davalıdan alınmasına, -Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3- Davacı davada vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4- Davacı tarafından yapılan 46,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, B) İstinaf yargılaması yönünden; 1- Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden, istinaf karar harcının istek halinde davacıya geri verilmesine, 2- Duruşma açılmadığından, davacı lehine vekalet ücreti takdirine gerek bulunmadığına, 3- Davacı tarafından yapılan 233,70 TL istinaf yargılama giderinin...

Eldeki davanın 27.09.2022 tarihinde açıldığı ve davalının süresi içerisinde zamanaşımı defini ileri sürdüğü de dikkate alınarak açılan davanın zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Eldeki davanın 27.09.2022 tarihinde açıldığı ve davalının süresi içerisinde zamanaşımı defini ileri sürdüğü de dikkate alınarak açılan davanın zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Konuyla ilgili Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 8, 9, 10, 11 ve 12'inci maddelerine göre; Ayıplı mal MADDE 8-(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....

        Karar sayılı ilamında; "Dava konusu uyuşmazlığa uygulanacak zamanaşımı süresi, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle BK.'nın 125. (yeni TBK.'nın 146) maddesi gereğince 10 yıldır. Türk Borçlar Kanunu'nun 154. maddesi gereğince, alacaklının dava veya def'i yolu ile mahkemeye başvurması, icra takibinde bulunması durumunda, zamanaşımı kesilir. Aynı Kanunun 156. maddesi gereğince ise, zamanaşımının kesilmesi ile, yeni bir süre işlemeye başlar....

          İcra Müdürlüğünün 2020/21311 E (Eski 2014/16947) sayılı dosyasından 29/12/2014 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte 2015 yılından bu yana işlem yapılmadığı için dosyanın takipsizlik nedeniyle düştüğünü, alacaklı vekilinin 22/10/2020 tarihli yenileme dilekçesi ile dosyanın yenilerek 2020/21311 E numarasına kaydedildiğini, 6102 sayılı TTK 778/h ve 749/1 maddeleri uyarınca vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını, davalı alacaklının her ne kadar müvekkiline yönelik icra takibi başlatmış ise de kanunun öngördüğü 3 yıllık zamanaşımı süresinin icra dosyasında işlem yapılmamak suretiyle geçirildiğini, dosyada 21/01/2015 tarihinde taşınır haczi yapıldığını, bu tarihten sonra işlem yapılmadığını, 04/08/2017 tarihinde dosyanın takipsizlik nedeniyle kapatıldığını, son işlem tarihinden 5 yıl 9 ay sonra 22/10/2020 tarihinde yenileme dilekçesi verildiğini, davalı alacaklının takibe devam etme hakkının bononun zamanaşımına uğraması nedeniyle...

          Alacaklı (vekili) takip tarihinde ödemeden haberdar olduğu kabul edildiğine göre, takibinde haklı olmadığı ve bu durumda mahkemece taraflar arasında tartışma konusu olmayan ödeme nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerine yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kabulü ile Bolvadin İcra Müdürlüğünün 2022/553 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan alarak davacıya verilmesine, -Net 1.900,00 TL yakacak yardımı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan alarak davacıya verilmesine, -Net 1.900,00 TL sorumluluk yardımı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan alarak davacıya verilmesine, -Net 1.900,00 TL ek gıda yardımı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan alarak davacıya verilmesine, -Net 1.900,00 TL yıpranma primi alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan alarak davacıya verilmesine, -Net 1.900,00 TL kıdemli işçiliği teşvik primi alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan alarak davacıya verilmesine, -Fazlaya ilişkin taleplerin ZAMANAŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, -Alınması gereken 1.359,36 TL harcın peşin...

          O halde, 4 sayılı parselle ilgili görülen dava sonucunda 3332m2 lik bölümünün kumluk vasfında olduğu belirlenmiş olmasına göre, bu niteliğiyle sicile bağlanmasına yasal olanak bulunmamasına karşın sicil kaydı oluşturulmuş ise de, bu kaydın temelinin illetten yoksun olduğu, bir başka söyleyişle yolsuz tescil sonucu oluştuğu, bu kayda hukuksal bir değer izafe edilemeyeceği, taşınmazın niteliği itibariyle, kumluk olması nedeniyle bunu görerek satın alan kişinin sicile bağlanamayacağını bilmesi gerekmesine göre iyiniyet kuralından yani Türk Medeni Kanununun 1023.maddesinin koruyuculuğundan da yararlanamayacağı açıktır. Esasen sözü edilen Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin tescil kararı, sicil oluşturulması ile ifraz işlemleri kadastro tespitinden sonra gerçekleşen olaylardır....

            UYAP Entegrasyonu