WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİTAPUDA KAYITLI OLMAYAN TAŞINMAZ MALLARIN TESPİTİTESCİL 3402 S....

    ile faiz işletilebileceğini faiz kaleminin yanlış hesaplandığını belirterek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

    İlk Derece Mahkemesince; " Davanın ZAMANAŞIMI nedeniyle REDDİNE; " karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesinin hukuksal dayanağının bulunmadığını, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı hak talepleri, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmadığını, müvekkilinin davalıyı 28.04.2015 tarihinde azlettiğini beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan, vekalet ilişkisinin kötüye kullandığı iddiası ile açılan maddi, manevi tazminat isteğine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince " ...davacıya ait taşınmazların vekil sıfatı ile davalı tarafından yapılan satışlardan kaynaklı tazminat talebinde satış işlemleri olan 2001 tarihinden itibaren yukarıda belirtilen 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu açıktır....

    GÖRÜLMEKTE OLAN DAVALARIN KADASTRO MAHKEMESİNE DEVRİMALİK HANESİNİN AÇIK BIRAKILMASI 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 5 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 11 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 27 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 402 parsel sayılı 52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacılar tarafından davalı aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi ve kal davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır....

      Yargılama sırasında davacının ölümü nedeniyle davayı mirasçıları takip etmişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın 418,08 m2 yüzölçümü ile davacılar adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı B... Belediyesi Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmiştir. Kadastro sırasında dava ve temyize konu 148 ada 16 parsel sayılı taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5. maddesi hükmü uyarınca malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Tespit gününden önce genel mahkemeye açık bir anlatımla Asliye Mahkemesine açılan tescil davasının reddine, taşınmazın davacı taraf adına tesciline karar verilmiştir. Ne var ki, sözü edilen ve işten el çekme niteliğindeki hüküm, yöntemine uygun biçimde kesinleştirilmemiştir. Kural olarak hakimin hüküm vermekle işten elini çektiğini gösteren kararlar temyizi kabil kararlardandır....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise taşınmazın halen davacının zilyetliğinde bulunması nedeniyle talebin yerinde olmadığını, ayrıca dava konusu taşınmazın sonradan yapılan imar uygulaması nedeniyle M..K..Ü.. ve S..Ü.. adına tescil edildiğini, ancak mirasçıların çokluğu nedeniyle taksim yapılamadığını, bu nedenle müvekkilinin taşınmazın tapusunu devretmesinin mümkün olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir....

          Somut olayda, alacaklı vekili tarafından dosyada en son 16/05/2016 tarihinde haciz talebinde bulunulduğu anlaşılmakla üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu kanaatine varılarak icranın geri bırakılmasına karar vermiştir. Davalı istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece duruşma yapılmaksızın karar verildiğini, usul ve yasaya aykırı bir şekilde davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, fiili haciz istenmesine rağmen icranın geri bırakılmasına karar verilemeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; Mahkemece takibin 3 yıldan fazla süre işlemsiz bırakılması nedeni ile icranın geri bırakılmasına yönelik verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmasa da, davacının duruşmada ve mahkemede vekille temsil edilmemesine rağmen mahkemece davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden, davalının istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

          Ancak; Sanığın, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/1-(a)-(b)-(d)-(e) bentlerinde sayılan haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/1-(c) maddesinde yazılı haklardan ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine kadar, diğer kişilere yönelik bu hakları bakımından da aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar YOKSUN BIRAKILMASI, Bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü itiraz ve savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm...

            Gerekçesiyle Bir kısım Kuruİ Üyesi ise; "hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda yapılan yasal değişikliğin Yargıtay'da yapılan inceleme sırasında davanın diğer yönlerinin ve esasının değerlendirilmesine engel olmayacağını belirterek öncelikle davanın esasının incelenmesi, sübut, nitelendirme gibi hususlarda hükmün denetimi yapıldıktan sonra sözü edilen yasal değişiklik nedeniyle hükmün bozulması gerektiğini" ileri sürerek karşı oy kullanmışlardır....

              nedeniyle hükmün bozulması gerektiğini" ileri sürerek karşı oy kullanmışlardır....

                UYAP Entegrasyonu