Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tapuya dayanmadığından hak düşürücü süre nedeniyle kesinleşen orman kadastrosunun buna göre oluşan tapunun iptalini isteyemez.Değinilen yönler gözetilerek davanın reddi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran Orman Yönetimine iadesine 31/01/2006 günü oybirliği ile karar verildi....

    KAYIT VE BELGELERİN KAPSAMINI BELİRLEMEKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİKESİN HÜKÜM 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 237 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 13 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 20 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 178 ada 2 parsel sayılı 15522 metrekare yüzölçümün-deki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı İsmail, yasal süresi içinde tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tapu tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1977 yılında yapılarak 30.07.1980 tarihinde ilan edilip, dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasa'nın 2. madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1953 yılında yapılıp kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz devlet ormanı olarak tapulama dışı bırakılmıştır....

        Zamanaşımı, borcun nisbi bir sona erme sebebi olup, borçlu istemediği takdirde geçen zaman nedeniyle alacaklının alacağını dava yoluyla takip ve tahsil etme imkanının ortadan kalkmasıdır. Zamanaşımı, hukuki niteliği itibariyle maddi hukuktan kaynaklanan bir def'i (6098 sayılı TBK 161 md.) olup usul hukuku bakımından ise bir savunma aracıdır....

          ı kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçlarından kurulan hükümler yönünden, Sanığa, atılı suçlar için kanunda öngörülen cezalarının üst sınırı itibari ile 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddesine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan uzatılmış dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 18.08.2003 tarihi de dikkate alındığında, temyiz incelemesinden önce 18.02.2011 tarihinde dolduğu anlaşıldığından, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322.maddesi gereğince, sanık hakkında mağdurlar ... ve ...’ı kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçlarından açılan kamu davalarının ZAMANAŞIMI NEDENİYLE 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 23/01/2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

            EL ATMANIN ÖNLENMESİİRTİFAK HAKKIKAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 713 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 780 ] "İçtihat Metni" ….. ile … ……… aralarındaki elatmanın Önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne dair (Rize Sulh Hukuk Hakimliği)nden verilen 27.12.2005 gün ve 502/1415 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı, davalının taşınmazın üzerinden geçirdiği teleferik nedeniyle taşınmazın veriminin düştüğünü, mal ve can güvenliği yönünden tehlikeye yarattığını açıklayarak teleferiğin kaldırılması suretiyle elatmanın önlenilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının taşınmazı üzerinden geçirdiği teleferiğin herhangi bir zarar yaratmadığını davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

              Böyle bir dava açtığı takdirde de hak düşürücü süre nedeniyle bu dava reddedilmiş olduğundan, kesin hüküm itirazıyla karşılaşacak ve hakkını hiçbir şekilde elde edemeyecektir. Dava konusu 2944 parsel hakkındaki hükmün ilamda yazılı olduğu gibi 27.07.1993 tarihinde kesinleştiği ve davanın hak düşürücü süre içinde açıldığını kabul etmek gerektiği görüşünde olduğumdan, hükmün onanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılamıyorum....

                Bu nedenle davalının zamanaşımı def'inin kabulüne karar vermek gerekmiştir.Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle kusurlu yanın sigortacısından poliçe kapsamında zararın tazmini talebidir. Davalı nezdinde düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası dosya arasına alınmıştır. ...Ceza Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası UYAP sisteminden dosyamız arasına alınmıştır. Davacının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmasına ilişkin kolluk tutanağı, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tedaviye ilişkin tüm evraklar, davacıya kaza nedeni ile ödeme yapılmasına ilişkin SGK yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır. Davalı süresinde zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. TBK'nun 72. maddesinde, haksız fiile ilişkin 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri öngörülmüştür. KTK'nun 109/1 maddesi uyarınca da 2 ve kaza tarihinden itibaren herhalde 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür....

                    KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİMER'A ARAŞTIRMASI 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 16 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 113 ada 4 parsel sayılı 26953.59 metrekare yüzöl-çümündeki taşınmaz komşu 113 ada 2 parsele uygulanan tapu kaydı batı hududunu mer'a okuduğu nedeniyle mer'a olarak sınırlandırılmıştır. Davacı Fevzi, yasal süresi içinde irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve çekişmeli parselin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu