Sayılı dosya ile dava açtıkları ve icranın geri bırakılması kararı aldıklarını, taşınmaz üzerinde banka ipoteği olduğu için bugüne kadar satış işlemlerinin taraflarınca ertelendiğini, borçlar hukuku ve takip hukuku kurallarına göre borçlu oldukları sabit olan ve bu hususta itirazda bulunmayan boçluların taşınmazı icradan kaçırmak gayesi ile açtıkları icranın geri bırakılmasına ilişkin davanın neticesinde genel hükümler çerçevesinde temel ilişki nedeni ile borçlu olan davalılardan paranın tahsil edilebilmesi için işbu davanın açıldığını ileri sürerek, davalılardan takip tarihi itibari ile 84.600 TL alacaklı olduklarına ve bu alacağa ticari faiz işletilmesine karar verilmesi ile davalılar ve/veya muris ... ... adına kayıtlı olması durumunda taşınmazlarına ihtiyati haciz konulmasını, talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkilleri murisi ... ...'...
İcra Hukuk Mahkemesi ... esas ve ... karar sayılı dosyasıyla icranın geri bırakılmasını talep ettiklerini ve mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın istinaf edildiğini ve istinafça başvurularının reddedildiğini, yerel mahkeme kararında, alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı ile ilgili icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesinin taraflarına tebliğini takiben İİK M 33/a-2 uyarınca 7 günlük süre içerisinde genel mahkemede dava açılıp açılmayacağının beklenmesi gerektiğinin belirtildiğini ancak alacak zaman aşımına uğramadığını yerel mahkeme ve istinaf kararının hukuka aykırı olduğunu, süresi içinde işbu davayı açtıklarını belirtmiştir. Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde açılan davayı kabul etmediklerini, davanın reddini istemiştir. Dava, ilk önce, Antalya ... Asliye Hukuk mahkemesinin ... Esas - ......
E sayılı takip dosyasındaki icranın zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verildiğini ileri sürerek, icra dosyasına konu alacağın finansal kira sözleşmesinden kaynaklanması ve 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olması nedeniyle zamanaşımına uğramadığının tespitini talep etmiş, davalı yan ise, takip konusunun kambiyo senedi olup, vadeden itibaren üç yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, talebin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İncelenen .... İcra Hukuk Mahkemesinin ...-... E/K sayılı, 26.09.2019 tarihli kararı kapsamına göre; takip dosyasındaki son işlemin 28.10.2013 tarihli olduğu, 03.03.2017 tarihinde yenileme istendiği, 16.03.2017 tarihinde takibin yenilendiği, bu arada zamanaşımını kesen bir işlem bulunmadığı, 14.08.2014 tarihli teminatın iadesi talebinin takibin devamına yönelik bir icra takip işlemi olmadığı gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Mahkememize açılan davanın takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı nedeniyle İİK'nın 71/son maddesinin göndermesi ile aynı kanunun 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılması davası olduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 71. Maddesine göre takibin kesinleşmesinden sonraki aşamada zamanaşımı itirazı süreye bağlı değildir. (Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.1988 tarih ve 1998/12- 763 esas 1998/797 karar sayılı içtihadı). Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığını bildirerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini isteyebilir. Borçlu bu iddiasını ispat için bir belge göstermek zorunda değildir. Çünkü, takibe ilişkin son işlem tarihi, icra dosyasında bellidir. Bu tarih ile, borçlunun icranın geri bırakılmasını istediği tarih arasında borcun tabi bulunduğu zamanaşımı süresi geçmiş ise, borçlu zamanaşımı iddiasını ispat etmiş sayılır....
Zira maddenin son bölümünde "...icranın geri bırakılması için Bölge Adliye Mahkemesi'nden veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir." düzenlemesi mevcuttur. Yine, İİK'nın 36/3 maddesine göre, "ücreti ilgililer tarafından verilir ise Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay'ca icranın geri bırakılmasına dair karar icra dairesine en uygun vasıtalar ile bildirilir." düzenlemesi mevcut olup, buna göre icranın geri bırakılması kararının borçlu tarafından sunulması zorunlu olmadığı gibi kararın icra dosyasına ibrazı için de bir süre belirlenmemiştir. Bu haliyle süresi içerisinde alınmış icranın geri bırakılması kararının mehil vesikasında belirlenen süre geçtikten sonra icra dosyasına sunulmuş olmasının icranın geri bırakılması kararı gereğince işlem yapılmasına engel olmadığı açıktır....
İcra Hukuk Mahkemesinin sırasıyla 2009/1239-1301, 2009/1237-1299, 2009/1238-1300 ve 2009/1236-1298 sayılı kararları ile İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle 2010/9825 210/10495 icranın geri bırakılması kararı ile icranın ertelenmesine karar verildiği, davacı tarafın bu karara karşı İİK.nun 33a/2 maddesi uyarınca dava açmış olduğunu bildirdiği ancak dosya numarasını bildirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece davacı tarafından İİK.nun 33a/2 maddesi uyarınca dava açılıp açılmadığının araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenilmesi, davacı tarafından dava açılmamış olması ve borçlu davalı tarafından açılan icranın geri bırakılmasına dair kararların kesinleşmiş olması halinde geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalılardan ... Ltd....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2023 NUMARASI : 2023/89 ESAS - 2023/193 KARAR DAVA KONUSU : Zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Küçükçekmece 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetin konusu, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede, ibranameye dayanarak borcun sona ermesi nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkin olup, icra mahkemesince istemin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....
Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması davası açtıklarını, kambiyo takiplerinde TTK gereği zamanaşımı süresinin son haciz işleminin yapıldığı tarihten itibaren üç yıl olduğunu, üç yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra bu süreden itibaren davalı alacaklı tarafından TTK gereği 1 yıllık süre içerisinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak davalı alacaklı tarafından dava açılması gerekirken bu süre içerisinde de dava açılmadığını, zamanaşımı nedeniyle müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığına dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Anılan tarihler arasında zamanaşımını kesen başka bir takip işlemi bulunmadığından takip dayanağı çeklere ilişkin 6 aylık zamanaşımı süresinin adı geçen borçlu yönünden de dolduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, İİK'nun 71/son maddesinin göndermesiyle aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur. Mahkemenin İkinci Kararı: 9. Marmaris İcra (Hukuk) Mahkemesinin 01.10.2015 tarihli ve 2015/281 E., 2015/266 K. sayılı kararı ile; bozma kararına uyularak bozma kararındaki gerekçelerle şikâyetin kabulü ile Marmaris 2. İcra Müdürlüğünün 2007/3020 E. sayılı dosyasında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Özel Dairenin İkinci Bozma Kararı: 10....