WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Zamanaşımı şikayeti yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Somut olayda, takip dosyasında, borçlu adına gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat mazbatasının 15/02/2016 tebliğ tarihli olduğu, yenileme emrinin 24/11/2015 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı, daha önceden tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin icra dosyasında bulunmadığı, dolayısıyla muteriz borçlu hakkındaki takibin kesinleşmediği, borçluya yenileme emri tebliğinden sonra ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı görülmektedir....

      TEMYİZ SEBEPLERİ O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği Soruşturma ve kovuşturma aşamasında şikayeti dinlenen katılanın çelişmeyen beyanları, katılan ile sanık arasında geçmişe dayalı herhangi bir husumet olmaması dikkate alındığında sanığın atılı suçtan cezalandırılması gerektiğine ilişkindir. III.GEREKÇE 1.Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır. 2.5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 21.03.2016 tarihli sorgu olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir. IV. KARAR Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, Erdemli 1....

        İcra kefillerinin taahhüdü, kambiyo taahhüdü niteliğinde bulunmadığından, onlar bakımından uygulanacak zamanaşımı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipteki dayanak belge için TTK'nun ilgili hükümleri gereğince uygulanması gereken zamanaşımı süresi değildir. İcra kefilinin borcunun icra kefaletinden kaynaklandığı, icra kefaletinin ise İİK'nun 38. maddesinde belirtilen ilam niteliğinde bulunduğu tartışmasız olup, bu gibi hallerde İİK'nun 39. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı tabiidir. O halde, mahkemece, yukarıda yapılan açıklama ve ilkeler doğrultusunda 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçip geçmediği belirlendikten sonra, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, takibin kesinleşmesinden soraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti yönünden olumlu-olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Somut olayda davacı, 28.04.2005 vadeli 14.000 TL bedelli bono için 10.05.2005 tarihinde icra takibi başlatmış, icra hukuk mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verilmesinden sonra 08.05.2015 tarihinde iş bu temel ilişkiye dayalı alacak davasını açmıştır. 10.05.2005 tarihinde başlatılan icra takibi ile 6098 sayılı TBK'nın 154/2 (818 sayılı BK'nın 133/2.) maddesi uyarınca zamanaşımı kesilerek takip tarihi itibariyle yeniden işlemeye başladığından 08.05.2015 tarihinde temel ilişkiye dayalı açılan alacak davasında 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu durumda mahkemece işin esasına girilip ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla (örnek 12) takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı ile birlikte faize itirazda bulunduğu, mahkemece itirazların esasının incelenerek kabulüne karar verildiği görülmüştür. Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'...

              "İçtihat Metni"########## MAHKEMESİ :##########İcra Hukuk Mahkemesi ########## ########## ########## ########## Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığına ilişkin şikayeti ile birlikte takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazını da ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, zamanaşımı itirazı yerinde olduğu gibi, senedin kambiyo vasfının da bulunmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....

                Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12-753 E. 1998/797 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti süreye bağlı değildir. Türk Borçlar Kanunu'nun 82/1. maddesinde; “Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar” düzenlemesine yer verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İcra Hukuk) Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu icra mahkemesine başvurarak, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile hakkında başlatılan takibin kesinleşmesinden sonraki devrede oluşan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmiş, mahkemece; koşullar oluşmadığından bahisle zamanaşımı şikayeti reddedilmiştir....

                    nın 661. maddesine göre uygulanacak zamanaşımı süresi üç yıldır. TTK.'nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler "dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi" şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Yine, TTK.'nun 663/2. maddesi gereğince zamanaşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Ayrıca, alacaklının, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. Somut olayda, ilgili takip dosyasının şeklen kesinleşmesinden sonra, (davacı borçlu yönünden) 02/02/2012 tarihli haciz talebi ile 22/06/2017 tarihli sorgu ve haciz talepleri arasında 3 yıldan fazlaca bir süre geçtiği, bu süreçte zamanaşımını keser nitelikte usuli işlem yapılmadığı ve bu itibarla da zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Zira, haciz istemini ihtiva etmeyen yenileme talebi (18/08/2014) tek başına zamanaşımını kesmez....

                    UYAP Entegrasyonu