İcra Müdürlüğünün 2011/5350 Esas) sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, icra takip dosyasından alacaklı tarafın takibi başlattıktan sonra bir çok defa haciz talebinde bulunduğunu, 2011/5350 E sayılı takip dosyasından 06.08.2012 tarihinde haciz talebinde bulunduğunu, bu tarihten sonra da taşınmazla ilgili sadece kıymet takdiri talebinde bulunduğunu, satış talep edilmediğini, satış avansının yatırılmadığını, başkada haciz talebinde bulunmadığını, bu nedenlerle dosyanın takipsizlik nedeniyle düşürüldüğünü, 02.03.2016 tarihinde alacaklı tarafın dosyanın yenilenmesini talep ettiğini, 21/03/2013 tarihinden 02/03/2016 tarihine kadar zaman aşımını kesecek herhangi bir işlemin bulunmadığını beyan ederek, icranın zaman aşımı nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
aşımının gerçekleştiği gözetilerek zaman aşımı sebebiyle davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesine istinaden sanık hakkındaki davanın 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2 maddeleri uyarınca zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Alacaklının yedi gün içinde dava açmaması ya da açıp da davanın reddi halinde ise, icranın geri bırakılması kararı, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurur. Bir diğer anlatımla dosyada mevcut hacizler kalkar. Anılan süreç tamamlanmadan, salt icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesi ile birlikte hacizlerin de kaldırılmasına karar verilemez. Bu nedenle davacının hacizlerin kaldırılması talebinin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 11....
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, dosyanın işlemsiz bırakılmadığını ve hacizden düşmediğini, Adalet Bakanlığı tarafından geliştirilen yeni icra müdürlüğü sistemi nedeniyle Kayseri 3. İcra Müdürlüğü Kapatılıp yeni sistem gereği kurulan Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/35205 Esasına kaydedilmiş olup sehven takipsizlikle kapalı göründüğünü, takibe konu senedin zaman aşımı süresi içinde yasal takibe konu edilmiş takip esnasında hak kaybının gerçekleşmemiş olduğunu, icranın geriye bırakılması kararı verilmesinin hukuksuz olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
açılan dava niteliğinde olmadığından icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararının bu takip yönünden kesin hüküm teşkil edeceği, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası açılmasının hacizlerin kaldırılmasına mani olmayacağı gerekçesi ile icra müdürlüğünün işleminin iptalini talep etmiştir....
Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre beş günlük süreye tabi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet ise İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesi gereğince herhangi bir süreye tabi olmayıp iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Somut olayda; örnek 10 nolu ödeme emri borçluya 03.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun 16.12.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi nedeni ile icranın geri bırakılmasını talep etmiş olup, İİK'nun 71. maddesi uyarınca zamanaşımı itirazı süreye bağlı olmaksızın yapılabilir. Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken istemin kabulü ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yine aynı Kanunun 135. maddesinde; "Müruru zaman katedilmiş olunca kat'ıdan itibaren yeni bir müddet cereyan etmeye başlar." düzenlemesine yer verilmiştir. Takip dosyasında alacaklı tarafından 31/10/2002 tarihinde borçluların doğrudan gelir destekleme bedellerinin haczinin talep edildiği, 04/02/2003 tarihinde taşınmazına ilişkin olarak kıymet takdiri yapıldığı, bu tarihlerden 09/12/2011 tarihli yenileme emrinin gönderilmesi ve haciz talebine kadar icra takibinin 10 yıldan fazla işlemsiz bırakılmadığı, dolayısıyla takipte zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, istemin kabulü ile icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Sanığa yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde gösterilen 7 yıl 6 aylık asli ve ilaveli zaman aşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan 10.01.2002 tarihinden itibaren hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle durma süreleri de nazara alındığında hükümden önce bu sürelerin dolduğu gözetilmeden yazılı biçimde mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanık hakkında açılan kamu davasının aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca zaman aşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 10.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca bu suçtan görülen kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 06.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....