WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜRK MİLLETİ ADINA Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında kurulan hükme ilişkin olağan zaman aşımı süresinin dolmadığı ancak sanığa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen (12) yıllık olağanüstü zaman aşımı süresine tabi olduğu, 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesinin son cümlesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından sonra denetim süresi içerisinde dava zaman aşımının durduğu gözetilerek, suç tarihi olan 21.11.2009 ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 15.06.2017 tarihi arasındaki süre ve denetim süresi içinde işlenen suçun suç tarihi olan 24.12.2017 tarihi ile açıklanan hükmün temyiz inceleme tarihi olan 22.06.2022 arasındaki sürenin 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesinin son cümlesi gereği birleştirilmesi durumunda, yargılamaya konu suç tarihi ile temyiz inceleme...

    Ceza Dairesinin 03.02.2014 tarihli ve 2013/23474 Esas, 2014/2417 sayılı ilamında belirtildiği üzere, 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zaman aşımının duracağı ve zaman aşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı kabul edilerek yapılan incelemede, sanık hakkında 16.11.2007 tarihinde işlemiş olduğu eşe karşı kasten basit yaralama suçu nedeniyle İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 27.05.2008 tarihli kararıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına hükmedildiği ve bu kararın itiraz edilmeksizin 12.06.2008 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresinde 03.04.2009 tarihinde yeni suç işlendiği ve bu suça ilişkin İzmir 24....

      Kolektif Şirk. ... ve oğulları, lehtarının...ve vade tarihinin 30/07/1999 olduğu, TTK'nun 661. maddesi gereğince poliçeyi kabul edene karşı açılacak davaların vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle müruru zamana uğrayacağı, dava tarihi itibari ile 661. maddede ön görülen zaman aşımı süresinin dolduğu, zaman aşımı dolan senedin, kayıtsız şartsız borç ikrarını içerir bir belge olduğu, bu belgeden dolayı açılacak davalarda BK'nun 125. maddesindeki 10 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanacağı, belgenin düzenleme tarihi 30/10/1998, vade tarihi 30/07/1999 itibariyle davanın açıldığı tarih arasında 125. maddede belirlenen 10 yıllık zaman aşımı süresinin de geçtiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

        zaman aşımı nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 1412 sayılı CMUK'un 322/1. ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 1412 sayılı CMUK'un 322/1. ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Davalı vekili, takip dayanağı çekin zaman aşımına uğradığını, hakkında icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, bu nedenle zaman aşımı itirazında bulunduğunu,davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine de bir yıllık süre geçtiğinden dayanamayacağını belirterek, açılan davanın reddine ve % 20 den aşağı olmamak üzere tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, zaman aşımına uğrayan ve artık kambiyo senedi vasfını yitiren çek ile ilgili olarak davacı vekilince davalının aleyhlerine sebepsiz zenginleştiğini ve ispat yükünün davalı tarafta olduğu,iddia edilmiş ise de alacağın varlığını ispat etme yükünün davacı üzerinde olduğu, davacı tarafın davayı ispat edemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir. Dava zaman aşımına uğramış çeke dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Dava konusu çekte davalı keşideci ,davacı ise son hamil konumundadır....

              maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 21.04.2009 tarihinde kesinleştiği, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde 17.12.2009 tarihinde işlediği yeni suçtan dolayı kurulan hükmün kesinleştiğinin ihbar edilmesi üzerine hükmün açıklandığı, CMK'nın 231/8-c maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarih ile yeni işlenen suçun tarihi arasında zaman aşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede; Suça sürüklenen çocuğa yükletilen suçların gerektirdiği cezaların türü ve üst hadlerine göre, TCK'nın 66/1-2 ve 67/3. maddelerinde öngörülen kesintili zaman aşımı süresinin suç tarihi ile inceleme tarihi arasında gerçekleştiği anlaşılmakla hükümlerin CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,aynı Kanunun 322. maddesine istinaden suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davalarının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 15.10.2018 tarihinde oybirliğiyle...

                Ceza Dairesinin 03/07/2019 tarihli ve 2019/2961 esas, 2019/11807 sayılı kararında belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 22/09/2010 ile yeni suçun işlendiği 13-14/06/2011 tarihleri arasında 8 ay 22 gün süre ile zaman aşımının durduğu, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçun ise 8 yıllık zaman aşımına tabi olduğu ancak 5237 sayılı Kanun'un 66/1 ve 66/2. maddelerine göre suça sürüklenen çocuğun 12-15 yaş grubunda olması nedeniyle dava zamanaşımı süresinin 4 yıl, bu süreye zaman aşımının durduğu 8 ay 22 günlük süre eklendiğinde 4 yıl 8 ay 22 gün olduğu, zaman aşımını kesen en son işlem olan savunmanın 28/12/2009 tarihinde alınmış olması nedeniyle 4 yıl 8 ay 22 günlük süre eklendiğinde zamanaşımının 20/09/2014 tarihinde dolmuş olması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır....

                  Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması için dava açtıklarını, icranın geri bırakılması davası açılmasının menfi tespit davası açılmasına engel teşkil etmediğine dair Yargıtay kararının bulunduğunu, emsal Yargıtay kararından da görüleceği üzere zaman aşımı nedeniyle menfi tespit davası açılabileceği yönünde hüküm bulunduğunu, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması davası açılması gerektiği şeklinde Mahkeme kararının Yargıtay'ca bozulduğunu, kambiyo takiplerinde TTK gereği zaman aşımı süresi son haciz işleminin yapıldığı tarihten itibaren 3 yıl olduğunu, buna göre poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı yapılacak takiplerde zaman aşımı süresinin vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, 3 yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra bu süreden itibaren davalı/alacaklı tarafından TTK gereği 1 yıllık süre içerisinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak davalı/alacaklı tarafından dava açılması gerekirken bu süre içerisinde de herhangi bir davanın açılmadığını...

                    Bu itibarla, davacı tarafından anılan işlemlere karşı en geç 08/11/2021 tarihini izleyen 30 (otuz) gün içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 15/12/2021 tarihinde açılan işbu davada süre aşımı bulunduğundan, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esası incelenmek suretiyle verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında usûl kurallarına uygunluk görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davalı ve davalı yanında müdahilin temyiz istemlerinin kabulüne, 2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, 3. DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, 4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL ilk derece yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5....

                      UYAP Entegrasyonu