Karar Sayılı ilamı ile onandığını, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğini, icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmesi gereğince İcra ve İflas Kanunu'nun 33/a maddesi gereğince alacağın zaman aşımına uğramadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep etme gereğinin doğduğunu, dava konusu icra takibi ve müvekkilince gerçekleştirilen işlemler değerlendirildiğinde alacağın zaman aşımına uğramadığının sabit olduğunu, müvekkili tarafından davalılar aleyhine dava açılmış olmasının ve davalıların borçlu olduklarının kabul edilmiş olması sonucu zaman aşımı süresi kesildiğinden alacağın zaman aşımına uğramadığını, taraflar arasındaki alacağın satış sözleşmesine dayanması gereğince alacağın 10 yıllık zaman aşımı süresine bağlı olması ve TBK'nın 157. maddesi gereğince alacağın takibine ilişkin her işlem sonrası zaman aşımının yeniden başlaması gereğince alacağının zaman aşımına uğradığının sabit olduğunu iddia ve beyan ederek müvekkilinin davalı borçlulardan olan alacağının...
Karar Sayılı ilamı ile onandığını, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğini, icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmesi gereğince İcra ve İflas Kanunu'nun 33/a maddesi gereğince alacağın zaman aşımına uğramadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep etme gereğinin doğduğunu, dava konusu icra takibi ve müvekkilince gerçekleştirilen işlemler değerlendirildiğinde alacağın zaman aşımına uğramadığının sabit olduğunu, müvekkili tarafından davalılar aleyhine dava açılmış olmasının ve davalıların borçlu olduklarının kabul edilmiş olması sonucu zaman aşımı süresi kesildiğinden alacağın zaman aşımına uğramadığını, taraflar arasındaki alacağın satış sözleşmesine dayanması gereğince alacağın 10 yıllık zaman aşımı süresine bağlı olması ve TBK'nın 157. maddesi gereğince alacağın takibine ilişkin her işlem sonrası zaman aşımının yeniden başlaması gereğince alacağının zaman aşımına uğradığının sabit olduğunu iddia ve beyan ederek müvekkilinin davalı borçlulardan olan alacağının...
Karar Sayılı ilamı ile onandığını, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğini, icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmesi gereğince İcra ve İflas Kanunu'nun 33/a maddesi gereğince alacağın zaman aşımına uğramadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep etme gereğinin doğduğunu, dava konusu icra takibi ve müvekkilince gerçekleştirilen işlemler değerlendirildiğinde alacağın zaman aşımına uğramadığının sabit olduğunu, müvekkili tarafından davalılar aleyhine dava açılmış olmasının ve davalıların borçlu olduklarının kabul edilmiş olması sonucu zaman aşımı süresi kesildiğinden alacağın zaman aşımına uğramadığını, taraflar arasındaki alacağın satış sözleşmesine dayanması gereğince alacağın 10 yıllık zaman aşımı süresine bağlı olması ve TBK'nın 157. maddesi gereğince alacağın takibine ilişkin her işlem sonrası zaman aşımının yeniden başlaması gereğince alacağının zaman aşımına uğradığının sabit olduğunu iddia ve beyan ederek müvekkilinin davalı borçlulardan olan alacağının...
Kolektif Şirk. ... ve oğulları, lehtarının...ve vade tarihinin 30/07/1999 olduğu, TTK'nun 661. maddesi gereğince poliçeyi kabul edene karşı açılacak davaların vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle müruru zamana uğrayacağı, dava tarihi itibari ile 661. maddede ön görülen zaman aşımı süresinin dolduğu, zaman aşımı dolan senedin, kayıtsız şartsız borç ikrarını içerir bir belge olduğu, bu belgeden dolayı açılacak davalarda BK'nun 125. maddesindeki 10 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanacağı, belgenin düzenleme tarihi 30/10/1998, vade tarihi 30/07/1999 itibariyle davanın açıldığı tarih arasında 125. maddede belirlenen 10 yıllık zaman aşımı süresinin de geçtiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1568 E 2013/1831 K sayılı ilamıyla şikayetçilerin Burhan Bağlıbel mirasını reddettikleri, icra takibinin doğrudan şikayetçiler aleyhine 14/01/2020 tarihinde başlatıldığı, icra emrinin şikayetçilerden T1 23/01/2020 tarihinde, T3 24.01.2020 tarihinde, T9 24.01.2020 tarihinde, T5 03.02.2020 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet dilekçesinin ise, icra mahkemesine 18/03/2020 tarihinde verildiği anlaşıldığından, icra mahkemesince, T1 T3 T9 ve T5 yönünden şikayetin (davanın) süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olmuştur. Ancak, Gaziantep 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1568 E 2013/1831 K sayılı ilamıyla Burhan Bağlıbel mirasını reddeden T7 gönderilen icra emrinin iade edildiği anlaşıldığından bu borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken bu borçlu yönünden de şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
diğer taraftan takip içi zaman aşımından bahsettiğini, alacak zaman aşımı ile takip içi zaman aşımı birbirinden farklı terimler olup davacı vekilinin bu hususta beyanlarının yersiz ve tutarsız olduğunu, süreye ilişkin itirazları gözetilerek davanın süre yönünden reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, borçlunun senelerce borcunu ödemediğini, davanın kabulünün haksız olduğunu, Mahkemenin satış talebi ile dosyaya yatırılan satış avansını göz ardı ettiğini, davanın kabulüne ilişkin kararın haksız olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Maddesinde zaman aşımını kesen sebeplerin belirtildiğini, müvekkili alacaklının bono zaman aşımına uğramadan icra takibinde bulunduğunu, gerekli haciz işlemlerinin yapıldığını, takip dosyası İİK 78. Maddesine uygun olarak işlemden kaldırılmadığından, işlemden kaldırma koşulları bulunmadığından bononun zaman aşımına uğramadığını beyanla, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda davacının zaman aşımı itirazının kabulü ile, İİK' nun 71/son maddesi göndermesiyle aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca davacı borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu ,davacı vekili tarafından dosyanın takipsiz bırakılarak zaman aşımının gerçekleştiği ileri sürülerek icranın geri bırakılmasının talep edildiği ,ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararında açıklandığı gibi 02/09/2016 tarihinden dava tarihi olan 10/02/2020 tarihine kadar geçen sürede alacaklı tarafça davacı borçlu hakkında takip işlemi yapılmamış olduğu anlaşıldığından icranın geri bırakılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
tarihinde vekilinin hesabına 53.000 TL yatırdığını, bu suretle borç kabul edildiğinden zaman aşımı definde bulunulamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünden sorulması için yazı yazılmasını talep ettiğini, o tarihten sonra dosyada herhangi bir işlem yapılmadığını, icra takibine konu senette zaman aşımının 3 yıl olduğunu, alacaklının son talep tarihinden itibaren 3 yıllık zaman aşımı geçtiği gibi, 10 yıllık alacak zaman aşımının da geçtiğini belirterek, zaman aşımı nedeniyle ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini istemişlerdir. YANIT : Davalı Türk Ekonomi Bankası A.Ş. vekili duruşmada alınan beyanında, davanın takibe konu alacağın temlik edildiğini, davanın usulden ve esastan reddini istediğini belirtmiştir....