Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu ... yönünden ödeme emrinin 03/02/2014 de tebliği üzerine takibin itiraz edilmeden kesinleştiği, dosyada takibin kesinleşmesinden sonra davalı hakkında 03/03/2014 tarihinden 03/07/2020 tarihine kadar dosyanın işlemsiz kaldığı, zamanaşımını kesen başkaca bir işlem yapılmadığı, bu durumda TTK 661 maddesi uyarınca 3 yıllık zaman aşımı süresinin geçmiş olduğu, alacağın zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla; davanın kabulü ile dosyamız davalısı hakkında İİK 170/b göndermesi ile İİK 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür. İİK 71/2 maddesi ''Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a....
olduğunu, bu nedenlerle icra takibinin durdurulmasına, borca konu olan senedin zaman aşımına uğraması sebebiyle takibin iptaline ve yapılan hacizlerin fekkine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Devrek İcra Dairesinin 2018/3513 sayılı icra dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; somut olayda davacı her ne kadar takibin iptalini talep etmiş ise de takibin iptalinin en geniş talep türü olması, bu talebin davanın mahiyeti gereği icranın geri bırakılması talebini içerdiği ve icranın geri bırakılmasına karar verilebileceğinin açık olduğu, yine hacizlerin fekki talebi hakkında ise icra müdürlüğüne talep sonucunda değerlendirilecek bir husus olması nedeniyle hüküm kurmaya gerek görülmediği, bu nedenlerle davacının icranın geri bırakılması talebinin kabulüne karaır verilmiştir....
ın, İİK'nun 106-110. maddeleri uyarınca süresinde satış istenilmediği gerekçesi ile haczin kaldırılması istemiyle ilgili olarak İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25.03.2015 tarih, 2015/360 E.-2015/268 K. sayılı ilamı ile verilen karar, borçlunun zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminin incelenmesine engel değildir. O halde, mahkemece, borçlunun zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımına uğradığı iddia edilen 11/06/2008 tarihinden dosyanın yenileme talep tarihi olan 19/07/2011tarihine kadar icra takip dosyasında işlem yapılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından zaman aşımına uğradığı iddia edilen tarihler arasında icra takip dosyasında işlemler yapıldığını, her icra işleminin zamanaşımını kestiğini, anılan icra takibi nedeniyle her bir borçlu için gerekli takip işlemlerinin yapıldığını ve 3 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde yenileme işlemi yapıldığını, icra takibi yapılmakla zamanaşımı süresinin kesildiğini, zamanaşımının alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başladığını, davacının zamanaşımına ilişkin iddiasının haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir....
olduğunu belirterek, zaman aşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına, haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12- 753 E. 1998/797 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı süreye bağlı değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Somut olayda, davalı alacaklı tarafça başlatılan icra takibi, genel kredi sözleşmesi alacağına bağlı ilamsız icra takibi olup, 10 yıllık genel zaman aşımı süresine göre değerlendirme yapılması zorunludur....
İlk derece mahkemesi tarafından takibin zaman aşımına uğraması nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği bu nedenle hacizlerin hükümsüz kaldığı ve davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği, istinaf aşamasında bulunduğu anlaşıldığından ve İİK 33 a maddesi uyarınca alacaklı icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden itibaren zaman aşımının vaki olmadığını ispat için 7 gün içerisinde dava açabileceğinden, kesinleşmemiş icranın geri bırakılması kararı nedeni ile hacizlerin hükümsüz kaldığı tespiti ile davanın konusuz kaldığına karar verilmesi yerinde değildir. Ayrıca İİK 97....
Ceza Dairesinin 03.02.2014 tarihli ve 2013/23474 Esas, 2014/2417 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zaman aşımının duracağı ve zaman aşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, Dosya kapsamına göre; kayden 15.11.1999 doğumlu olan ve suçun işlendiği 20.08.2014 tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesinde öngürülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e ve 66/2. maddeleri uyarınca asli zaman aşımı süresinin 4 yıl, olağanüstü zaman aşımı süresinin ise 6 yıl olduğu, Suça sürüklenen çocuğun 16.12.2014 tarihinde sorgusu yapılarak zaman aşımı süresinin kesildiği, 4 yıllık olağan zaman aşımı süresinin sorgu tarihinden itibaren yeniden işlemeye...
İcra Müdürlüğünün 2015/3587 E.sayılı takip dosyasından gönderilen Örnek 4- 5 İcra Emrinin tarafına 11.12.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK 33/a Md. gereğince hak düşürücü nitelikteki zaman aşımı itirazları olduğundan hakkında icranın geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğini, takibe dayanak tutulan Afşin Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 1995/489.E 2005/164.K numaralı kararın tarihi 29.03.2005, kararın davalı alacaklı vekili tarafından icraya konulduğu tarih ise 01.04.2015 olduğunu, kararın icraya konulduğu tarihte yürürlükte olan ve 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6096 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 156.Md. (Eski 818 Sayılı BK. 135.Md.) gereğince "Borç bir senetle ikrar edilmiş veya bir mahkeme ya da hakem kararına bağlanmış ise, yeni süre her zaman on yıldır." denildiğini, takibe konu mahkeme ilamı ile takip talebindeki rakamlar birbiriyle çeliştiğini belirterek takibin durdurulmasına icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesinin 2017/25797 E., 2020/327 K. sayılı emsal niteliğindeki içtihat metni incelendiğinde birden fazla borcu olan kişinin yaptığı ödemelerde, yapılan ödemelerin borçlunun beyan ettiği ilgili borca mahsup edilmesi gerektiğini ifade edildiğini, ödemelerin büyük bir çoğunluğunun usul ve yasaya aykırı bir hesaplamayla faizlere sayıldığını, bilirkişi raporuna karşı itiraz ettiklerini ancak itirazları değerlendirilmeden hüküm tesis edildiğini, ayrıca müvekkilinin PTT üzerinden yaptığı bir çok ödemeye dair kayıtların PTT tarafından muhafaza edilememiş olması nedeniyle hesaplamaya dahil edilemeyen miktarlar yönünden de eksik bir yargılamanın söz konusu olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1.maddesi uyarınca itfa ve zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemidir. Bodrum 2....