İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/687 Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması talebinde bulunduklarını, icranın geri bırakılması talebinin İcra Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilerek kararın kesinleştiğini, kesinleşen bir hükmün tartışılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İcra Hukuk Mahkemesince icra dosyasının bir yıl işlemsiz bırakılması ve yenilenmemesi nedeniyle 16.04.2010 tarihinden sonra yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekirken zamanaşımı itirazının kabulü ile davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararın hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... .... İcra Müdürlüğü'nün 2007/10313 Esas sayılı dosyasında zamanaşımının vaki olmadığının tespiti ile davalı yönünden icra takibinin devamına, ... .......
Ve T2 yönelik icra takibinde İİK 71/2 ve 33/a Maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına" dair karar verildiği görülmüştür....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2. maddesinin göndermesi ile aynı kanunun 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması isteğidir. Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçluların icra mahkemesine başvurusunda, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece; 10 yıllık zamanaşımının dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetidir. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir....
İİK'nun 149. maddesi içeriğinden, asıl borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Şu halde, asıl borçlu veya ipotek veren hakkında verilen icranın geri bırakılması kararı hem söz konusu kararın niteliği gereği, hem de zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle diğer borçlu yönünden de sonuç doğurur. Bu durumda, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararı kapsamında takibe devam edilerek taşınmazın satışının yapılması usulsüz olduğundan mahkemece, ihalenin feshi isteminin bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
TÜRK MİLLETİ ADINA Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında kurulan hükme ilişkin olağan zaman aşımı süresinin dolmadığı ancak sanığa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen (12) yıllık olağanüstü zaman aşımı süresine tabi olduğu, 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesinin son cümlesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından sonra denetim süresi içerisinde dava zaman aşımının durduğu gözetilerek, suç tarihi olan 24.01.2007 ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 16.02.2012 tarihi arasındaki süre ve denetim süresi içinde işlenen suçun suç tarihi olan 14.05.2015 tarihi ile açıklanan hükmün temyiz inceleme tarihi olan 22.06.2022 arasındaki sürenin 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesinin son cümlesi gereği birleştirilmesi durumunda, yargılamaya konu suç tarihi ile temyiz inceleme...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/a. ve 71/2. maddeleri uyarınca, icra takibinin kesinleşmesinden sonra alacağın zamanaşımına uğradığı iddiasıyla icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Takip dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, takip dayanağı senedin tanzim tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK'nın 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nın 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zaman aşımı öngörülmüştür. Diğer yandan, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan TTK'nın 662. maddesinde zamanaşımını kesen nedenlere yer verilmiştir. Alacaklı tarafından yapılan icra takip işlemleri de zaman aşımını keser. TTK'nın 663/2. maddesine göre ise, zaman aşımının kesilmesi ile kesildiği tarihten itibaren yeni bir süre işlemeye başlar....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2 maddesi yollaması ile İİK 33/a maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zaman aşımı itirazı ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Nazilli İcra Müdürlüğünün 2012/2514 Esas sayılı dosyası ile davacı borçlu ve dava dışı borçlu aleyhine 43.000,00 TL asıl alacağın ferileri ile birlikte tahsili talebi ile kambiyo senetlerine mahsus takip yapılmış, davacıya ödeme emri 10/07/2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bono vasfındaki kambiyo senedi 03/01/2012 keşide, 01/07/2012 vade tarihli olup davacı borçlu aval verendir. Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak, İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı zaman aşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı olmadığından, süresiz şikayete tabidir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; icra dosyası safahat bilgileri incelenmekle; 2010 yılında başlatılan icra takibinde takip tarihinden dava tarihine kadar dosyada işlemler yapıldığı, yapılan işlemlerin yukarıda izah edilen vasıfta, zaman aşımını kesen ve her seferinde üç yıllık zaman aşımı süresini yedine başlatan işlemler olduğu, bu halde davacı-takip borçlusu bakımından takipten sonraki zaman aşımı ve dolayısı ile icranın geri bırakılması koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın açıldığı tarihte icranın geri bırakılmasına yönelik verilen ... İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşme şerhinin henüz davacı tarafa tebliğ edilmediği, İİK'nın 33/a maddesinin 2. fıkrası gereğince alacaklının icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zaman aşımının vaki olmadığının tespiti bakımından 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabileceği, kesinleşme şerhli kararın tebliğinin dava şartı olduğu, söz konusu kesinleşme şerhli karar tebliğ edilmeden, dava şartı gerçekleşmeden süresinden evvel dava açıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nın 33/a maddesinin 2. fıkrasında; "Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir." düzenlemesi getirilmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; takibe dayanak çekler yönünde zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince, dosyanın işlemsiz bırakılmadığı, alacaklı tarafından zaman aşımını kesen işlemlerin yapıldığı, 6 aylık zaman aşımı süresinin dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....