Fazla çalışma ücreti alacağı 5 yıllık zaman aşımına tabi olup, ıslah tarihine göre 5 yıl geriye gidildiğinde 07.07.2004 tarihinden önceki alacakların zaman aşımına uğraması söz konusu olacaktır. Buna göre zaman aşımı davacının 07.07.2004 tarihinden önceki 7 günlük fazla çalışma ücretini etkilemektedir. Hükme dayanak bilirkişi raporuna göre bu 7 günlük sürenin parasal miktarı 37,67 TL. olup, dava dilekçesi ile talep edilen miktar 250,00 TL. olduğundan bu miktarda talep edilen ilk kısmi miktar içinde kaldığından ve ayrıca 01.08.2004 tarihi itibari ile muaccel olması nedeniyle zaman aşımına uğramadığından Mahkemece bilirkişi raporunda hesaplanan ve davacı tarafından ispatlanan net 2.572,63 TL. fazla çalışma ücretinin hüküm altına alınması gerekirken zaman aşımının hatalı değerlendirmesi sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili 31/08/2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, haksız fiili düzenleyen Borçlar Kanunu hükümlerine göre zamanaşımı süresinin üst sınır olarak 10 yıl olarak belirlendiğini, aksine hüküm bulunmayan durumlarda uygulanan genel zaman aşımı süresi olduğunu, yorum yoluyla kıyasen genel zaman aşımı süresini aleyhe bir değerlendirme ile kısaltmanın hem zaman aşımı müessesesinin amacına hem de kanun koyucunun 2918 sayılı KTK da güttüğü amaca aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının istinaf inceleme ve denetlemesinin yapılarak kaldırılmasına, dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine, mümkün değil ise yargılama yapılarak davacı müvekkili lehine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....
HD'nin 22/11/2023 tarih, 2022/1501 Esas-2023/1524 Karar sayılı ilamı ile "Zaman aşımı defi yönünden; davalı tarafından ıslaha karşı zamanaşımı defi'nde bulunulduğu anlaşılmakta olup, öncelikle belirtilmelidir ki, zamanaşımı defi davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir. Bu sorun halledilmeden davanın esası incelenemez. (11.1.1940 tarihli 15/70 sayılı İçt. Bir. Kararı) Yargı kararları ile öğretide kısmi davada dava edilmeyen alacak kesimi için, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmuş olmasının zamanaşımını kesmeyeceği kabul edilmektedir. (Prof.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Altıncı Baskı Cilt:II sayfa:1541 v.d) Kısmi dava açılması halinde zamanaşımı yalnız alacağın kısmi dava konusu yapılan miktarı için kesilir. Y.HGK.20.3.1968 gün ve 1968/9-210 E. ve 151 K., 3.7.2002 gün ve 2002/9-564 E. ve 572 K.,09.10.2002 gün ve 2002/9-808 E. ve 2002/801 K.sayılı ilamları da bu yöndedir....
Diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ,davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde ayrıca zaman aşımı itirazında bulunulmamış ise de ; mahkemenin karar gerekçesinde de açıkladığı üzere ; davalı taraf; icra takibinde süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunduğundan takip durmuş olup, davalı borçlunun icra takibindeki itirazı zamanaşımına ilişkin olup, süresinde yapılmış bir itirazdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli öldürme, nitelikli yağma HÜKÜM : Nitelikli öldürme suçundan 765 sayılı TCK.nin 102/1, 104/2 ve CMK.nin 223/8. maddeleri uyarınca; Yağma suçundan 765 sayılı TCK.nin 102/2, 104/2, CMK.nin 223/8. maddeleri uyarınca zaman aşımı sebebiyle davaların DÜŞÜRÜLMESİNE. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ... hakkında; nitelikli öldürme ve nitelikli yağma suçlarının temas ettiği maddelerdeki cezaların üst sınırlarına göre dava zaman aşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, zaman aşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nin 102/1, 104/2 ve CMK.nin 223/8. maddeleri uyarınca düşme kararı verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, katılanlar vekilinin; kararın haksız, usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, 14/09/2020 gününde oy birliği ile karar verildi....
hükmüne yer verildiği, Aynı Kanun'un 67. maddesinde ise: (1) Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin veya karar alınması veya diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı bulunduğu hâllerde; izin veya kararın alınmasına veya meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar dava zaman aşımı durur. (2) Bir suçla ilgili olarak; a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi, d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi, Halinde, dava zaman aşımı kesilir. (3) Dava zaman aşımı kesildiğinde, zaman aşımı süresi yeniden işlemeye başlar....
Somut olayda; dava konusu olay 31.10.2013 tarihinde meydana gelmiş olup, davaya konu eylemin ceza kanunlarının daha uzun bir zaman aşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir eylemden doğmamış olması nedeniyle, zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davacı tarafça davalı hakkında 15.09.2015 tarihinde icra takibine geçildiği, icra takibi ile zaman aşımı süresinin başlangıcına ilişkin 2 yıllık sürenin kesildiği, kesilen söz konusu zaman aşımı süresinin yeniden işlemeye başlayacağı, işbu davanın ise 15.09.2015 tarihinde kesilen zaman aşımı süresinden 2 yıl geçtikten sonraki bir tarih olan 10.10.2022 tarihinde açıldığı, bu durumda dava tarihi itibariyle TBK'nun 72. Maddesinde öngörülen 2 yıllık zaman aşımı süresinin geçmiş olduğu belirlenmekle, davanın zaman aşımına uğradığı yönündeki davalı savunması yerinde görülmüştür....
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası'nın 109. maddesinde motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazmini için kaza gününden itibaren 2 yıllık zaman aşımı süresi öngürülmüştür. ../... -2- 2012/6451 2012/11187 Borçlar Kanunu’nun 133/2. maddesi hükmü uyarınca, dava açılması veya icra takibi yapılması zamanaşımını kesen nedenlerdendir. Borçlar Kanunu’nun 135. maddesinde de, zamanaşımının kesilmesi halinde yeni bir sürenin işletilmesi gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda zamanaşımı 08.04.2008 kaza tarihinde başlamış olup, eldeki dava 14.04.2011 tarihinde açılmıştır. Eldeki davadan önce davacı tarafından İzmir 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/917 E. sayılı dosyası ile 28.07.2009 tarihinde dava açıldığı, 27.07.2010 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
Yasada ayrıca düzenlenmiş olması ve kendine özgü kurallarının olması nedeniyle ıslah ek dava olarak nitelendirilemez Bu nedenle ancak davaya karşı ileri sürülebilecek zaman aşımı defi, ıslaha karşı ileri sürülemez. Yerel Mahkemece, ıslaha karşı zamanaşımı definde bulunulamayacağı ve ilk davanın da süresinde açılmış olması gözetildiğinde, yerinde olmayan gerekçeyle ıslah edilen bölümün zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA,davalıların tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Mahkemece davacının tüm çalışma döneminde ulusal bayram genel tatillerde çalıştığı kabul edilip zaman aşımı defi dikkate alınıp bordrolarda tahakkuk bulunan aylar dışlanarak ulusal bayram genel tatil alacağına hükmedilmişse de davacı, tüm çalışma döneminin bir kısmında uluslararası tır şoförü olarak çalışmıştır. Bu sebeple ulusal bayram genel tatil alacağı hesaplanırken davacının Uluslar arası tır şoförü olarak çalıştığı dönemler ayrıca belirlenip dosya içerisinde yer alan pasaport kayıtları dikkate alınarak davacı işçinin yurtdışında olduğu süreye rastlayan bayram ve genel tatil günleri için hesaplamaya gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile ulusal bayram genel tatil alacağına karar verilmesi hatalı olup hükmün bozulması gerekmiştir....