Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere bu gibi davalarda arsa sahipleri ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir....

    Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Yapılan bu genel açıklamalardan sonra, somut olaya gelince; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 184. maddesi gereğince alacağın devrinin yazılı şekilde yapılması yeterlidir....

      Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.10.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 10.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki suretiyle kazanılan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise satış bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteminin reddine, satış bedeli olan 43.082.00 YTL nin davalı yükleniciden tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaz davalılardan ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava ile ilgili temyize konu incelemelerin yapılabilmesi için dosyada gerekli birtakım evrakların eksik olduğu anlaşılmış olup bu nedenle eldeki dava dosyası ile birleştirilen ... 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22.01.2011 gün ve 2011/14800-15904 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440.maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15.12.2011 gün ve 2011/13201-15499 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440.maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.06.2004 gününde verilen dilekçe ile birleştirilen davada davalı ... aleyhine 22.06.2004 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 27.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.02.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

                Aslında arsa sahibinin kural olarak Borçlar Kanununun 364. maddesi uyarınca eserin tesliminde vermesi gereken arsa payını, inşaat aşamasında yükleniciye devretmesi, yüklenicinin de bunu üçüncü kişilere temlik ederek finans sağlaması, arsa sahibinin yükleniciye kredi kullandırması demektir. Bir tanımlama yapmak gerekirse; alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akittir. Borçlar Kanununun 163. maddesi hükmüne göre temlik sözleşmesi temlik edenle temlik alan arasında yazılı olarak yapılabilir. Ne var ki, alacağın temlikinde aranan yazılı şekil temlik sözleşmesinin resmi şekilde yapılmasına engel değildir. Nitekim uygulamada yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişilerin temlik sözleşmesini adi yazılı satış sözleşmesi veya noterde düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak yaptıkları görülmektedir....

                  Ancak, "Alacağın temliki" şeklinde gerçekleşen böyle bir sözleşmeye dayalı olarak temlik alanın talepte bulunabilmesi için, öncelikle yüklenici tarafından kendisine temlik edilen hakkın arsa sahibi nezdinde gerçekleşmesi; başka bir ifadeyle, yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle arsa sahibine karşı üstlendiği edimi yerine getirmesi; inşaati bitirmesi veya eksik kalan kısmın paraya dönüştürülerek tamamlanacak kadar cüzi bir boyutta olması gereklidir. Aksi takdirde, temlik alan, temlik sözleşmesine dayalı olarak, o sözleşmenin tarafı durumunda bulunmayan arsa sahibinden herhangi bir talepte bulunamaz; ancak, kendi akidi durumundaki yükleniciden tazminat talebinde bulunabilir. Uyuşmazlık, davalının Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca doğan şahsi hakkını, adi yazılı sözleşme ile davacıya temlik etmesine ve davacının temellük sözleşmesiyle davalıdan (yükleniciden) devir aldığı bu şahsi hakka dayanarak açtığı tapu iptal tescil veya alacak istemine ilişkin bulunmaktadır....

                  Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık, asıl davada şahsi hakka dayalı tescil ve alacak, karşı davada men’i müdahale ve ecrimisil istemlerinden kaynaklanmaktadır. Yanlar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Davacılar, yüklenici ile yaptıkları temlik sözleşmesine, davalı ... ise tapu kaydına dayalı olarak istemde bulunmuşlardır. Uyuşmazlığın belirlenen bu niteliğine göre kararın temyiz incelemesini yapmak görevi dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın anılan daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 12.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu