Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin dava dışı arsa sahipleri ile yeni bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamasının, ilk yükleniciden bağımsız bölüm satın alanların kazanımlarını bertaraf etmeye yönelik muvazaa işlem niteliğinde olduğu tartışmasızdır. Bu durumda mahkemece, ilk yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişi davacının hakları korunarak, dosya kapsamından halen davalı 2. yüklenici ... Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğu anlaşılan 20 no'lu bağımsız bölüm bakımından tapu iptali tescil isteminin kabulü ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle tapu tescil isteminin reddi doğru olmamıştır. 2-Birleşen davalarda davacı vekilinin temyiz itirazları bakımından: Birleşen davalarda davalılar 2. yükleniciden bağımsız bölüm devralmış olan ... ile ... hakkındaki, davacı tarafça ileri sürülen muvazaa iddialarına ilişkin, davacı delilleri toplanmadan ve yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....

    Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

      Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında, davalı yüklenici tarafından yapılacak binalardan 14 ayrı dairenin inşaat ruhsatı alındıktan sonra 24 ayda bitirilerek davacılara verileceğinin kararlaştırıldığı, dava tarihine kadar 2 yıldan fazla süre geçtiği halde davalı şirketin sözleşmeye uymayarak taahhüdünü yerine getirmediği, yapıların %51 oranında tamamlandığı, bir kısım davalılar, davalı yükleniciden satın aldıkları bağımsız bölümlerle ilgili iyiniyet iddiasında bulunmuşlar ise de, yükleniciden satın alan üçüncü kişilerin satın aldıkları bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi için yüklenicinin, öncelikle kendisinin bu bölümlere hak kazanmasının gerektiği, davalı üçüncü kişilerin, yükleniciden bağımsız bölüm satın aldıklarından ve bu durumu bilmeleri gerekeceğinden iyiniyet savunmalarına itibar edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına hisseleri oranında...

        Arsa sahibi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini yaptıktan sonra 25.12.2013 tarihinde dava konusu 3131 parselin tapusunu tamamen yüklenici adına “Satış suretiyle” intikal ettirmiş ve yüklenici, 06.05.2014 tarihinde kat irtifakı oluşturarak A/7 bağımsız bölümü ...….Ltd Şti; A/14 bağımsız bölümü ...; A/20 ve 38 bağımsız .../... bölümleri ...; A/35 bağımsız bölümü ...; B1 ve B2 bağımsız bölümleri ... ve B/34 bağımsız bölümü ...’e tapuda satara devretmiştir. Yargılamanın tüm aşamalarında yukarıda ismi geçen kişiler, iyi niyetli olarak ve tapuya güvenerek bağımsız bölümleri satın aldıklarını beyan etmişlerdir. Davacı taraf, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini tapuya şerh ettirmeden, tapuyu yükleniciye satış suretiyle intikal ettirmiştir. Yukarıda da açıkladığımız gibi yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişilerin iyi niyetli oldukları asıldır ve mülkiyet iktisapları korunmalıdır....

          Dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....

          Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

            Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

              Noterliği, 16.03.2001 tarih 12406 yevmiye nolu işlemle feshedildiğini, müteahhitin inşaatın tamamlanma seviyesine göre beş adet bağımsız bölüm hak ettiğini, bu hakkınıda kullanarak üçüncü kişilere devrettiğini, davacıya satılan bağımsız bölüm açısından müteahhitin herhangi bir hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... cevap dilekçesinde, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi sözleşmesi imzalanmasına rağmen bu tarihten sonra da fiilen müteahhitliğe devam edip inşaatı 2002 yılında kendisinin tamamladığını, buna rağmen 8 nolu bağımsız bölümün tapusunun arsa sahibi davalılar tarafından davacıya devredilmediğini, bağımsız bölümü uzun süredir kullanan davacıya karşı arsa sahibi davalıların herhangi bir itirazının bulunmadığını belirterek diğer davalılar açısından davanın kabulüne, kendi açısından davanın reddine karar verilmesini gerektiğini bildirmiştir....

                arsa sahibi, ... ..., ... ..., ... ..., ... ..., ... ..., ... ... ve ... ... arsa sahiplerinden bağımsız bölüm satın alan 3. kişilerdir. Davacı ... ve ... ise 12 ve 15 nolu bağımsız bölümleri sırası ile 26.12.1994 ve 20.01.1993 tarihlerinde yüklenici şirketten satın almışlardır. Yükleniciden satış vaadi suretiyle bağımsız bölüm satın alan ... ve ... yüklenicinin borcu nedeniyle tapuda henüz adlarına tescil edilmemiş olan hisseler üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını talep edemezler. Arsa sahibi olan davacı ... ile arsa sahiplerinden bağımsız bölüm satın alan diğer davacılar satın aldıkları hissenin, üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep etmekte bu bağımsız bölümler yönünden kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği ve halefiyet hükümlerine göre hak sahibi olmaları nedeniyle haklıdırlar....

                  Süresi içinde davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, dava aynı zamanda arsa sahibi olan yükleniciden yani yap-satcı olarak tabir edilen davalıdan bağımsız bölüm temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup davacı devam etmekte olan bir inşaattan bağımsız bölüm satın alarak bu davayı açtığından 1987/2-1998/2 sayılı Y.İ.B.K. de belirtilen koşullar gerçekleştiği takdirde yüklenici tarafından davacıya yapılan temlikler satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılması koşuluna bağlı olmayıp Borçlar Kanununun 184. maddesi gereğince yazılı şekilde yapılmış olması yeterlidir....

                    UYAP Entegrasyonu