Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, asıl ve birleşen davada uyuşmazlık; yükleniciden haricen bağımsız bölüm satın alan davacıların tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, mahkemece Yüksek 14. Hukuk Dairesi'nin 22.11.2011 tarih ve 12672 E., 14114 K. sayılı bozma ilamına uyularak karar verildiğinden, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın yükleniciden gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca bağımsız bölüm satın alan 3. kişinin tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Tüm bu tespitlerden sonra yükleniciden bağımsız bölüm satın alanların satım sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunabilecekleri ve bu tür uyuşmazlıklar konusunda tüketici mahkemesinin görevli olup olmadığı hususunun usulünce tartışılması yerine yazılı şekilde bir kısım davacılar hakkında aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddi doğru görülmemiştir. Davacılardan, arsa sahibinden daire satın alanların varlığı halinde bu kişiler arsa sahibinin haklarını temlik almış iseler bu kişilerin de yükleniciye arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince dava açabilecekleri, temlik yok ise yükleniciden herhangi bir talepte bulunamayacakları ve sadece bağımsız bölümü aldıkları kişiye karşı satım sözleşmesine dayalı dava açabilecekleri düşünülmelidir....

        Bu durumda İmar Yasasına uygun olmayan yapı nedeniyle yüklenicinin iş bedeline diğer bir deyişle sözleşme uyarınca yükleniciye isabet eden bağımsız bölümlere hak kazanamayacağı ve dolayısıyla yükleniciden satın alan davacının da tescil isteyemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Ne varki, davacı taraf dava dilekçesinde terditli istemde bulunmuş, tapu iptâl ve tescil olmadığı taktirde, depo bedeli olarak ödemiş olduğu bedelin davalı yükleniciden tahsilini talep etmiş olduğundan bu istemle ilgili olarak depoya isabet eden bedelin taleple bağlı kalınarak hesaplanıp hüküm altına alınması gerekir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....

          Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2, 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK ile “Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tâbi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan, bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme bulunmasa dahi tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rıza göstermesine rağmen, satıcının tapuda mülkiyetin devrine...

            Süresi içinde davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, dava aynı zamanda arsa sahibi olan yükleniciden yani yap-satcı olarak tabir edilen davalıdan bağımsız bölüm temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup davacı devam etmekte olan bir inşaattan bağımsız bölüm satın alarak bu davayı açtığından 1987/2-1998/2 sayılı Y.İ.B.K. de belirtilen koşullar gerçekleştiği takdirde yüklenici tarafından davacıya yapılan temlikler satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılması koşuluna bağlı olmayıp Borçlar Kanununun 184. maddesi gereğince yazılı şekilde yapılmış olması yeterlidir....

              Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına ve sözleşmeye göre inşaatın 30.05.2015 tarihinde bitmesi gerektiği, tamamlanma oranının %56,75 olduğu, sözleşmenin geriye etkili fesih talebinin haklı olduğu, davalının sözleşmeye göre kendisine düşen bağımsız bölümleri kat irtifakı tesisinden sonra davalılara sattığını, yüklenici edimini yerine getirmediğinden davalılara yapılan tescilin yolsuz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen kararın birleşen dosyada davalı ... ile ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/5593 E., 2019/4124 K. sayılı ilamı ile davalılar ..., ..., ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davalı ... temyiz itirazları yönünden ise; davalı ...’ın 3 numaralı bağımsız bölümü davacı arsa sahibinden satın aldığını savunduğu, sözleşmede de bu bağımsız bölümün davacı arsa sahibine düşen bağımsız bölümlerden olduğu mahkemece davalı ...'...

                Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; yüklenicinin inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edim yükümlülüğünü tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediği, bu nedenle davacı taraf yönünden tapu iptali ve tescil ile kooperatife üye kaydedilme koşullarının oluşmadığı, davacının sadece yükleniciden sözleşme konusu bağımsız bölümün rayiç değerini talep edebileceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, dava konusu bağımsız bölümün rayiç değeri 6.000,00 TL'nin taleple bağlı kalınarak davalı yükleniciden tahsiline, davacı tarafın bağımsız bölümün tapu kaydının adına tescili ve kooperatife üye olarak kaydedilmesine yönelik öncelikli olan terditli ( kademeli ) taleplerinin reddine, davacı taraf avukatla temsil edildiği için AAÜT uyarınca vekalet ücretinin davalı yükleniciden tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı ve davalı kooperatif vekilleri temyiz etmiştir....

                  ile ...,..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar ..., ..., ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davalı ... temyiz itirazları yönünden ise; Davalı ... 3 numaralı bağımsız bölümü davacı arsa sahibinden satın aldığını savunmuş olup, sözleşmede de bu bağımsız bölümün davacı arsa sahibine düşen bağımsız bölümlerden olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davalı ... 'ın taşınmazı kimden aldığı araştırılarak, arsa sahibinden aldığının kesin olarak tespiti halinde bu bağımsız bölüm yönünden davanın reddi gerekeceği dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                    bağımsız bölümler ise arsa sahibine ait olacaktır....

                      UYAP Entegrasyonu