Taraflar davalı adına kayıtlı iken satılan önceki dairenin satış parasının nizalı evin alımına kullanıldığı hususunda ihtilafsızdır. Her ne kadar davalı taraf hibe nedeniyle arsanın kendisine devredildiğini dolayısıyla arsa karşılığı yükleniciden alınan bağımsız bölümün bu nedenle kişisel malı olduğunu belirtmiş ise de, toplanan delillerle bu husus kanıtlanamamıştır. Dava dışı 15.8.1990 tarihinde satın alma suretiyle bir kısım payı davalı adına tescil edilen, bilahare kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile davalı adına kat irtifakı kurulan ve 25.4.2002 tarihinde satılan bağımsız bölüme davacının katkıda bulunduğunun kabulü gerekir....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 E, 1988/2 K sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
Dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.11.2005 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden bağımsız bölüm alımına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 09.03.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.05.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahallesinde bulunan, 31376 ada, ... parsel sayılı, ... bağımsız bölüm nolu taşınmazın, yine davalılardan ... adına kayıtlı ... bağımsız bölüm nolu taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tesciline, davalılardan ... adına kayıtlı ... bağımsız bölüm nolu ve davalı ... adına kayıtlı ... bağımsız bölüm nolu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, davalılardan ... adına kayıtlı ... bağımsız bölüm nolu taşınmazın tapu kaydının iptali ile 61/80 hissesinin davacı ..., .../80 hissesinin ..., .../40 hissesinin davacı ... adına tesciline dair verilen karar, bir kısım davalıların temyizi üzerine 04.....2012 tarih 5474 E. ve 7139 K. sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez davalılar ..., ..., ... vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip ... ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre Medeni Kanunun 2. maddesi gözetilerek açılan tescil davasını kabul edilebileceği” benimsenmiştir....
Dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....
Dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; T6 yönünden davanın reddine, davacının tapu iptal tescil talebinin reddine, T3 yönünden, ayrıca davalı T4 yönünden kısmen kabulü ile; 113.00,00 TL tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren 11/07/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar T3 davalı T4'dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin sair istemlerin reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Gaziantep 2. Tüketici Mahkemesinin 2018/711 Esas 2020/360 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava yükleniciden bağımsız bölüm satın alımına ilişkin tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, eldeki davanın yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil, olmadığında tazminata hükmedilmesine ilişkin dava olduğu ve dosyanın derdest bulunduğu anlaşılmaktadır....