Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının tazminat istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 16.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişinin tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüm hakkında, 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (6). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (6). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ - TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, yükleniciden bağımsız bölüm satın almaya yönelik sözleşmenin feshi ile muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 6. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
. - K A R A R - Dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan tarafından arsa sahibi ve yüklenici aleyhine temliken tescil nedeniyle açılmış olup, bağımsız bölüme isabet eden arsa payının tapu kaydının iptâli ve tescili talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu ... Mahallesi 1863 ada 7 parsel (eski 5 parsel) arsanın davalı arsa sahipleri adına olan tapu kayıtlarının iptâli ile davacı adına tesciline, davalı yüklenici hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davalı arsa sahipleri tarafından temyiz edilmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde arsa sahiplerinin temel borcu, üzerine bina yapılacak arsayı hukuki ayıptan ari olarak yükleniciye teslim etmek, yüklenicinin temel borcu ise, arsa sahiplerine ait arazi üzerinde imara, tasdikli ruhsat ve projesine, sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına uygun bir yapı meydana getirerek arsa sahiplerine teslim etmektir....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
ın yargılama aşamasında ölümü ile davacı mirasçılarının kaldığı, böylelikle davacı taraf yönünden zorunlu dava arkadaşlarının tamamının davada yer aldığı, taraf teşkilinin sağlandığı, mahkemenin de kabulünün bu yönde olduğunun anlaşıldığı, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişilerin, yüklenicinin borcunu üstlenmek suretiyle inşaatı tamamlayabileceği, bu takdirde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi geç te olsa ifa edilmiş olacağından üçüncü kişiler adına kayıtlı hisselerin tapularına dokunulamayacağı, yargılama aşamasında yüklenici-davalı ...'e imara aykırılığı gidermesi yönünde çıkartılan tebligata rağmen, yüklenici-davalı verilen sürede imara aykırılığı gidermemiş olup, bu hususu bilen diğer davalıların, yüklenici yerine kaim olmak üzere imara aykırılığı gidermek için mahkemeden süre verilmesine ilişkin bir talepleri olmadığı ve bu yönde temyiz itirazında bulunmadıkları gerekçesiyle, oyçokluğuyla onanmıştır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici ... arasında ....04.1997 tarihinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkiline ait dairelerin sözleşme tarihinden itibaren ... yıl içinde teslimi gerekirken teslim edilmediğin, ruhsatsız ve kaçak yapılan binanın yasal hale getirilme olanağı bulunmadığını, diğer davalıların yükleniciden bağımsız bölüm satın aldıklarını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshi ile davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptaline ve davalıların müdahalelerinin men'ine, sözleşmeyle belirlenen ....000 TL gecikme kirasının davalı yükleniciden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı yüklenici dışındaki davalıların vekilleri ayrı ayrı, müvekkillerinin dairelerin yükleniciden değil, arsa malikinden bedelini ödeyerek satın aldıklarını savunarak, davanın reddini istemişlerdir....
ne ait iken 26.06.2008 tarihinde satın aldığını, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiş ve karşı dava olarak davacı karşı davalılara taşınmaza elatmalarının önlenmesiyle 2.000 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddine; 122.500 Euro ile 60 GBP alacakların dava tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalı yükleniciden alınmasına, karşı davada elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine dair karar verilmiştir. Hükmü, davacılar-karşı davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tazminat; karşı dava eltamanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle eksik ve ayıplı işler bedeli ve kira kaybı alacağının tahsili istemine ilişkin olup davacılardan ikisi sözleşmenin tarafı olan arsa sahipleri, ikisi davalı yükleniciden daire satın alan malik, diğeri ise arsa sahiplerinden bağımsız bölüm satın alan kişidir. Hal böyle olunca davacıların ihtiyari dava arkadaşı olmaları nedeniyle herbiri kendi payı veya maliki olduğu bağımsız bölüm açısından talepte bulunabilir. Bu itibarla, birbirlerine karşı ihtiyari dava arkadaşı durumundadırlar. İhtiyari dava arkadaşlığında ise, birlikte açılan davalar birbirinden bağımsız olduğundan, mahkemenin görevli olup olmadığının her bir dava için ayrı ayrı belirlemesi gerekir. Somut olayda, dava tarihi itibariyle yürürlülükte bulunan 1086 sayılı HUMK gereğince tüm davacıların birbiri yönünden talep ettikleri tutarın 7.080,00 TL'yi aşmadığı tartışmasızdır....