ve Münevver Sakallı, reddedilen tapu iptal ve tescil davası yönünden kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden her bir davalı yararına A.A.Ü.T'nin 13/1 ve 2....
Uygulamada temliken tescil diye adlandırılan bu davanın, yüklenicinin arsa sahibi ile imzaladığı sözleşme ile üstlendiği edimlerini yerine getirip kararlaştırılan bağımsız bölüm ya da bölümlere hak kazanması halinde yükleniciden bağımsız bölüm alanlarca açılabileceği kabul edilmektedir. Yükleniciden bağımsız bölüm satın alanlar tarafından açılan temliken tescil davası, hukuki durumlarını etkileyeceğinden sözleşmenin tarafları, tapu kayıt malikleri ve arsa sahiplerinin davada taraf olması zorunlu olduğu gibi iptâl ve tescili istenilen bağımsız bölümlerin sözleşme ile ilgisinin saptanması için intikalleri ile birlikte tapu kayıtlarının da getirtilmesi gerekir. Eldeki davada sözleşmenin tüm tarafları yer almadığı gibi tapu kayıtları intikalleri ile getirtilmemiş, yüklenicinin arsa sahibine karşı tüm edimlerini yerine getirip getirmediği araştırılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı - karşı davacı .... İnş. Proje Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl dava, yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölümün tapu kaydının iptâli ve tescili, mümkün olmadığı taktirde taşınmaz için ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin, karşı dava ise ecrimisil talebine ilişkindir. Asıl davada davacı, davalıdan İstanbul Kadıköy ...., Marmara Caddesi, 177 pafta, .... ada, ... parsel ... Ap....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden arsa hissesi veya bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir.Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Yaptığı araştırmada tapu kaydının yüklenici adına olduğunu tespit eden birinin -aksi ispat edilmedikçe- iyi niyetli olmadığını söylemek mümkün olmadığı için "tapuya güven ilkesine" istinaden mülkiyet kazanımının korunması TMK nın 1023. maddesi ve hakkaniyet gereğidir....
Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir.Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden arsa hissesi veya bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir.Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir....
Uygulamada arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldıktan sonra yüklenici henüz edimlerini yerine getirmeden; arsa sahibi, arsa veya kat irtifak tapularını veya bir kısmını yüklenici adına tescil ettirmekte ve yüklenici finans ihtiyacını karşılamak için devredilen bağımsız bölüm veya arsa hisselerini üçüncü kişilere satmaktadır. Arsa payı veya bağımsız bölümlerin satılmasından sonra yüklenici edimlerini yerine getirmediği için sözleşmenin geriye etkili feshedildiği bir realitedir. Yukarıda izah edildiği gibi, yükleniciden arsa hissesi veya bağımsız bölüm satın alan iyi niyetli üçüncü kişinin TMK nın 1023. maddesine istinaden "tapuya güven ilkesi" gereğince iktisabının korunması gerekir. Bu ilkeden ancak üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunun ispatlanması halinde vazgeçilebilir.Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir....
H.. arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yapılacak inşaatın yüklenici tarafından %25 seviyede iken terk edildiği ve sözleşmenin feshedildiği, yükleniciden daire satın alan üçüncü şahısların haklarının korunmayacağını ileri sürerek, 3. kat 19 no'lu dairenin üçüncü kişi adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı ve dahili davalılar asıl ve vekilleri, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalı yüklenicinin sözleşmeyi feshettiğine dair ihtarname gönderdiği, arsa sahipleri ile yüklenici arasında sözleşmenin sonlandırılması için ibraname düzenlendiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişilerin iyiniyetlerinin korunamayacağı, bu tür satışlar şahsi hak doğurduğundan ve yükleniciden bitmemiş binadan bağımsız bölüm alan üçüncü kişiler yüklenicinin halefi sayıldığından tescilin korunamayacağı, M.. K..'...
İli, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan, ana mimari uygulama projesinde 13 ve 14 numaralı dükkan iken, tadilat mimari uygulama projesinde tevhit edilerek tek dükkan haline getirilen taşınmaz ile, ana mimari uygulama projesinde su deposu iken, tadilat mimari uygulama projesinde tevhit edilen dükkanın (13 ve 14 numaralı) deposu haline getirilen taşınmazın, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tadilat uygulama projesine uygun olarak depolu dükkan vasfıyla ve tek bağımsız bölüm numarası verilerek davacı Ahmet Salim oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, manevi tazminata ilişkin talebinin reddine, karar verilmiştir. Kararı, davalılar ...,... ve ... vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkindir....
Dava; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye düşen bağımsız bölümü yükleniciden harici sözleşme ile satın alan tarafından açılan tapu iptali tescil olmazsa bedel tahsili talebine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciden yer alan kişinin tapu iptali talebinde bulunubilmesi için yüklenicinin arsa sahibine karşı edimini tamamlaması gerekir. Somut olayda inşaatın geldiği seviye nazara alındığında davacının henüz bağımsız bölüm tapusunu talep etmesi mümkün bulunmadığından mahkemenin tapu iptali tescil talebinin reddine ilişkin kararı isabetli olmuş bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. ...) Davalı ... mirasçılarının temyiz taleplerine gelince; Davacı yüklenici ... ile yaptığı harici gayrimenkul satış sözleşmesinin gereğinin yerine getirilememesi maksadıyla ödediği bedeli yüklenici mirasçılardan tahsilini ikincil talep olarak istemektedir....