"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.12.2006 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... mirasçılarından bir kısmı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, ıslah yoluyla ikinci kademede ileri sürülen istem ise sebepsiz kalan satış bedelinin tahsili taleplerine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil istemi reddolunmuş, sözleşme ile ödenen 24.500,00 Alman Markının davalı yükleniciden tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
İlgili Hukuk Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin...
Mahkemece, taraflar arasındaki asıl sözleşme ve 13.04.2011 tarihli ek sözleşmeye göre inşaatın teslim edilmesi gereken tarihin 13.02.2012 olduğu, ancak keşif tarihi itibariyle inşaatın % 7 seviyesinde kaldığı, yüklenicinin inşaata devam etmesinin fiilen olanaklı olmadığının anlaşıldığı, yüklenici sözleşmeye göre edimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğinden yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davalıların iyiniyet iddialarının dinlenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 01.02.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye dönük olarak feshine, bağımsız bölüm satın alan davalılar adlarına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adlarına tapuya kayıt ve tescillerine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine dair verilen karar, davalılar F.. D.. ve F.. T.. vekilleri ile Z.. K..'ın temyiz istemi üzerine, Dairemizin 06.03.2014 tarih ve 2013/7035 Esas, 2014/1672 Karar sayılı ilamıyla gerekçe eklenerek onanmıştır. Davalı F.. D.....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
Katındaki Samsun tarafına bakan bağımsız bölümün 3 nolu bağımsız bölüm olduğu, davacı vekilinin 29/12/2020 tarihli dilekçesi ile 3 nolu bağımsız bölüm malikine dava açmayacaklarını belirttiği, dolayısıyla tapusunun iptali istenen 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, "Tüm dosya kapsamı ile dava harici satış ve zilyetliğin devri nedenine dayalı tapu tescil talebine ilişkindir. Davacı harici satş sözleşmesi ile müteahhitten aldıkları bağımsız bölümlere ait arsa payının devrini talep etmişlerdir. Davalı arsa sahibi duruşmadaki beyanında yapıya ait bağımsız bölümler için tapuların alınamaması nedeniyle kendisininde mağdur olduğunu bağımsız bölümlere ait tapuların devrinin mümkün olması halinde kendisine ait 5 bağımsız bölüm dışındaki bağımsız bölümlere ait tapunun devrine hazır olduğunu beyan etmiştir. Belediye başkanlığına yazılan müzekkere cevabında taşınmaz üzerinde bulunan yapının ruhsatının bulunmadığı belirtilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1999/15- 653 esas-1999/965 karar sayılı kararında belirtildiği gibi 3194 Sayılı İmar Kanununa göre bütün yapılar için yapı ruhsatı alınması zorunludur....
Blok 14 kat 26 bağımsız bölüm ile ..... Blok........Kattan 19 bağımsız bölüm (şayet satılmış ise sırasıyla ......... Bloktan ...... kat 28 bağımsız bölüm ....... kat ..... nolu bağımsız bölüm 12 kat 35 nolu bağımsız bölüm) üzerine ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir. İlk derece mahkemesi 10.12.2021 tarihli ara kararında; ''HMK nun 389–399. maddeleri gereğince davacı tarafın haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunduğundan ve işin acele işlerden olması nedeniyle mahkememizce duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin talep dilekçesi ve tüm dosya kapsamı incelendi....
Kattan 164 m2 alanlı 4+1 bir adet daire ile A 3 Bloktan 114 m2 olan 2+1 daire olan toplam 2 adet dairenin tapusunun verilmesinin kararlaştırıldığını ancak davalı tarafın sözleşmede kararlaştırılan edimin yerine getirmediğini ileri sürerek, dairelerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, mümkün olmazsa iki adet daire bedellerinin asıl dosyada fatura bedelleri düşüldükten sonra aradaki farkın ödenmesini, gecikme tazminatı ile menfi ve müspet zararlarının tazmini talep ve dava etmiş; tedbiren dava sonuçlanıncaya kadar daireler üzerine üçüncü kişilere devir ve temliğinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını istemiş; 09.12.2021 tarihli dilekçesinde; A1 Blok 14 kat 26 bağımsız bölüm ile A3 Blok 7 Kattan 19 bağımsız bölüm (şayet satılmış ise sırasıyla A3 Bloktan 10 kat 28 bağımsız bölüm 11 kat 31 nolu bağımsız bölüm 12 kat 35 nolu bağımsız bölüm) üzerine ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir....
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...
Noterliği vasıtasıyla 22 Kasım 2013 tarih ve 38114 yevmiye sayılı ihtarnamenin gönderildiğini, netice alınamadığını, daha sonra davalının 3 no'lu bağımsız bölüm yerine bu kez 9 no'lu bağımsız bölümün tapuda devrini istediğini, müvekkilinin de daha fazla zor duruma düşmemek adına mecburiyetten davalının bu beyanını kabul ettiğini, bu doğrultuda davalı ile yapılan 01/04/2014 günlü ek sözleşme ile davalıya ana sözleşmede yer alan 3 no'lu bağımsız bölüm yerine 9 no'lu bağımsız bölümün verileceği, 3 no'lu bağımsız bölüm yerine 9 no'lu bağımsız bölümün verileceği, 3 no'lu bağımsız bölümün ise tapuda kaydı teminat olmak üzere geçici süreliğine davalı üzerinde kalacağı ve daha sonra müvekkili şirkete devredeceğinin kararlaştırıldığını, buna rağmen davalının sözleşme gereği müvekkili tarafından inşaatı bitirilen tüm binanın iskân belgelerini imzalamadığını ve her iki taşınmazdan birinin de tapuda devrini yapmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı bulunan 3 ve 9 nolu...