Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen maddi ve manevi tazminat, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve müdahiller vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkilinin inşaatı bitirdiğini, yapı kullanma izin belgesinin alındığını, ancak davalı arsa sahiplerinin müvekkiline isabet eden bağımsız bölüm tapularını devretmediğini ileri sürerek, dava konusu bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini; birleşen davada, tapuların devredilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tahsilini; müdahiller vekili, davacı yükleniciden bağımsız bölüm satın aldıklarını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile tescilini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.08.2011 ve 19.04.2012 günlerinde verilen dilekçeler ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat istenmesi üzerine davaların birleştirilerek ve bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; ... 8....

      Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

        Davalı ... vekili, yükleniciden bağımsız bölüm alarak onun halefi durumuna geçen üçüncü kişilerin, bu haklarına dayanarak tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilebilmesi için, yüklenicinin, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklenmiş olduğu edimleri eksiksiz olarak yerine getirmesi gerektiğini, buna karşın, diğer davacı yüklenicinin yükümlülüklerini süresi içinde ve usulen yerine getirmediğini, eksik ve ayıplı birçok işin bulunduğunu, mahkemece eksik ve ayıplı işler bedelinin, gecikmeden doğan cezai şart miktarının tespiti gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. Diğer davalı ... İnşaat Turizm Ticaret ve Gıda Sanayi Limited Şirketi davaya cevap vermemiştir....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 10 nolu bağımsız bölümün 14/09/2017 tarihli kat irtifakı tesisi ile diğer davalılar adına kayıtlı olduğu, bilirkişi raporu ile inşaatın geldiği seviyenin %53 olarak belirlendiği, eldeki davanın yükleniciden harici sözleşme ile temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptali, tescil veya bedel istemine ilişkin olduğu, bu tip davalarda tapu iptal, tescil kararı verilebilmesi için yüklenicinin edimini yerine getirmesi gerektiği, yapılan keşif ve keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarına göre inşaatın fiziki seviyesinin %53 olduğu, bu durumda yüklenici davalı Şirketin arsa sahibine karşı edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirdiğinden söz edilemeyeceği, inşaatın belirlenen fiziki seviyesi göz önüne alınarak, yüklenicinin halefi olan davacının tapu iptal, tescil talebinin kabul edilebilmesinin mümkün olmadığı belirlenmek suretiyle, tapu iptal, tescil talebi yönünden davanın reddine karar verilmiş...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.02.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne dair verilen 07.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 16.04.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

              Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.07.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine...

                    Mahkemece davalı arsa sahiplerinin yüklenici ile aralarında yaptıkları sözleşme gereğince kendilerine düşen 5 ve 6 nolu daireleri yükleniciden teslim aldıkları ve bu daireleri dava dışı üçüncü kişilere sattıkları, bu dairelerin yapı kullanma izinlerinin alındığı, davalı arsa sahipleri tarafından kendilerine düşen dairelerde sözleşmeye aykırılık olduğuna ilişkin dava açılmayıp herhangi bir tespit de yaptırılmadığı, arsa sahiplerinin dava konusu bağımsız bölümler dışında adlarına başkaca bağımsız bölüm bulunmadığından ortak alanlarındaki eksik imalât bedellerini isteyemeyecekleri gerekçesiyle asıl ve birleşen davada tapu iptâli ve tescil davalarının kabulüne karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu