Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddesinin (d) bendi uyarınca yöneticinin görevleri arasında olduğu, yöneticinin bu işi kat maliklerinden toplayacağı avansla yapacağı dikkate alınarak, mahkemece teras onarım giderinin bilirkişiye tespit ettirilerek bunun kat maliklerinden avans olarak, Kanunun 20/b maddesi uyarınca arsa payları oranında toplanması, yapım masraflarının daha fazla olması durumunda kalanın da kat maliklerinden alınmak suretiyle gerekli onarımın yapılması hususunda öncelikle yöneticiyi görevlendirmesi, yöneticinin bu görevi yerine getirmemesi halinde davacının yetkili kılınması gerekirken, taraf teşkili de sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesi ile Dairemizce bozulmuş; mahkemece, dava konusu anataşınmazda kat maliklerinin tamamı davaya dahil edilmiş ise de, bozma ilamı dışına çıkılarak Kat Mülkiyeti Kanununun 20/b maddesi uygulanmadan bozmadan sonra alınan ek raporda tespit edilen davalı kat maliklerinin sorumlu olduğu miktarların davalılardan tahsil edilerek...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava dilekçesinde, anataşınmaza yönetici atamasının yapılması istenilmiş olup yargılama sırasında mahkemece anataşınmazda seçilmiş bir yönetici bulunduğu gerekçesiyle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 34. maddesinde; kat maliklerinin anataşınmazın yönetimde anlaşamadıkları veya toplanıp bir yönetici atayamadıkları takdirde sulh mahkemesince kat maliklerinden birinin müracaatı üzerine ve mümkünse diğerleri de dinlendikten sonra bir yönetici atanacağı, bu yöneticinin aynen kat maliklerince atanan yöneticinin yetkilerine sahip ve kat maliklerine karşı sorumlu olacağı, sulh mahkemesince atanan yöneticinin bu atanma üzerinden altı ay geçmedikçe kat malikleri kurulunca değiştirilemeyeceği, ancak haklı bir sebep çıkarsa, onu atamış olan sulh mahkemesinin değiştirmeye müsaade edebileceği hükme bağlanmıştır....

    Zira Yönetmeliğin 4/d maddesine göre, yöneticinin ana taşınmazda üstlendiği görevleri itibarıyla kat maliki ya da maliklerinden tahsil ederek, kapıcının kanundan doğan haklarını ödeme yükümlülüğü vardır.Somut uyuşmazlıkta; dava, apartman/iş hanı işyerinin tek maliki olduğu belirtilerek davalı ... hasım gösterilerek açılmıştır. Mahkemece apartmanın/işhanının tek sahibinin davalı olduğu kabul edilerek işin esasına girilmiş ise de; mahkemece taraf teşkili noktasında yapılan araştırma yeterli değildir. Davalı yan temyiz dilekçesinde, 12.12.1990 tarihli bir tapu kaydı sunmuş olup bu tapuya göre davalı yarı hisse oranına sahiptir. Sözü edilen kayda göre, ... ve Melihan Özyağcı isimli kişiler de maliktir. Mahkemece dava tarihinde yöneticinin ve kat maliklerinin kimler olduğu davalının tek başına hasım kabul edilip edilemeyeceği yöntemince araştırılmamıştır....

      Ancak yönetimin yapmış olduğu giderlerin kanuna aykırı yapıldığı ve yönetimin sorumlu olduğu kabul edilerek yöneticinin sorumluluğuna gidebilmek için yapılan harcamaların belli bir genel kurul kararına dayanmamış olması yeterli değildir. Bu düzenlemelerin sitede yaşayan kat maliklerinin ihtiyacı doğrultusunda yapılması gereken zorunlu giderler olup olmadığının takdiri ise kat malikleri kuruluna ait olan bir husustur. Mahkemece yöneticinin sorumlu tutulabilmesi için açık bir şekilde yöneticinin zimmetine para geçirmesi veya yapması gereken bir işi yapmayarak siteyi zarara uğratması gibi vekalet görevinin kötüye kullanılmış olması gerekir. Mahkeme, kat malikleri kurulunun yerine geçerek yöneticinin yapmış olduğu işlemler yönünden yerindelik denetimi yapamaz. O halde mahkemece bu giderlere yönelik istemin reddi doğrudur. Pide ve ızgara faturasının yönetim işi ile ilgili olmadığı ispat edilememiştir....

      Vs. aralarındaki yönetici azli- atanması davasına dair ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 23/03/2011 günlü ve 2010/934 E.- 2011/301 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 26/03/2012 günlü ve 2012/3375 E.- 2012/7852 K. sayılı ilama karşı davacılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, site yöneticisinin azli ve yeni yönetici atanması talebine ilişkin olup, hüküm Sulh Hukuk Mahkemesinden verilmiştir. HUMK’ nun 440/III-2.maddesi uyarınca; Sulh Hukuk Mahkemelerinden verilen kararların aynı kanunun 8. maddesinde belirtilen istisnaları dışında kalanlarının onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltilmesi yoluna gidilemez....

        Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur. Görevden alınan yöneticinin tazminat hakları saklıdır. " denilmektedir. Müdürlerin ve yönetimle görevli kişilerin özen ve bağlılık yükünü rekabet yasağı TTK 'nın 626. Maddesinde , eşit işlemle ilgili hükümlerin TTK 627.Maddesinde düzenlendiği görülmektedir. Dava, şirket yöneticisinin azli ve şirket yöneticisi hakkında açılan sorumluluk davasına dayalı tazminat olup her iki davanın da azli istenen ve tazminat talep edilen şirket yöneticisi hakkında açılması gerektiği, bu nedenle davalı şirketin pasif husumetinin bulunmadığı tespit edilmiştir....

          Öte yandan İstanbul 12.BAM Dairesi'nin 2018/576 esas 2019/50 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere şirket müdürünün azli davalarında husumet azli istenen müdüre yönetilmesi gerekli ve yeterli olup davalı şirket hakkında ki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesinin doğru olmadığı yönünde ki emsal kararda gözetilerek kooperatifin doğrudan yöneticilerin azli davasında husumetide bulunmadığından bu yönüylede davacının diğer talebininde reddine karar vermek gerekmiştir.Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil numarasında kayıtlı ... Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. müdürleri olan davalılar ... ve ...'...

            TTK'nın 630. maddesi gereğince; genel kurulun, müdürü veya müdürleri görevden alabileceği, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabileceği, her ortağın, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceği, yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunacağı, görevden alınan yöneticinin tazminat hakları saklı olacağı düzenlenmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Güveni kötüye kullanma suçundan tesis edilen beraat hükmünün incelemesinde; Kat Mülkiyeti Kanunu 41/1 maddesinde öngörülen"kat malikleri kurulu, yöneticinin bu görevdeki tutumunu devamlı olarak denetler ve haklı bir sebebin çıkması halinde onu her zaman değiştirebilir" hükmü ve aynı kanun 29/2 maddesinde önemli bir sebebin çıkması halinde, yöneticinin veya denetçinin veya kat maliklerinden üçte birinin istemi üzerine ve toplantı için istenilen tarihten en az onbeş gün önce bütün kat maliklerine imzalattırılacak bir çağrı veya bir taahütlü mektupla, toplantı sebebi de bildirilmek şartıyla, kat malikleri kurulu her zaman toplanabilir hükmü dikkate alındığında olağanüstü genel kurulun usulüne uygun olarak yapıldığı ve yeni yönetim oluştuğu, yeni yönetimin defter ve belgeleri istediği halde sanığın iade etmemek suretiyle 5237 sayılı...

                Ancak; İcra ve İflas Yasasının 30.maddesinde bir işin yapılmasına (yerine getirilmesine) ilişkin ilamların ne şekilde infaz edileceği açıkça hükme bağlanmış olup; somut olayda mahkemece, dava konusu edilen ortak yerlere davalıların müdahalelerinin önlenmesiyle kendilerine tanınan 30 günlük süre içinde bu yeri projesine uygun (eski) hale getirmelerine hükmedilmesiyle yetinilmesi gerekirken, yönetici dışında ayrıca davacıya da kararın yerine getirilmesi konusunda yetki verilmesi suretiyle infaz aşamasında yapılacak işleri de kapsar biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının (2) nolu bendinde yer alan "öncelikle yöneticinin akabinde davacının" sözcükleri karar metninden çıkartılarak yerine "yöneticinin" sözcüğü yazılması, keza 3....

                  UYAP Entegrasyonu