"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki Tesisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Günümüzde ulaşım olanaklarının gelişmesi ve buna bağlı olarak tarafların boşanma sonrası yaşam yerleri de gözetildiğinde; tarafların aynı veya farklı şehirde yaşama durumu için farklı kişisel ilişki düzenlemesi yapılması doğru olmadığı gibi; kişisel ilişkiye konu 05.08.2008 doğumlu olan küçük ...'...
in velayetinin ise anneye verilmesine karar verilmiş, velayeti kendisine verilmeyen ebeveynle çocuklar arasında karşılıklı kişisel ilişki tesis edilmiş ancak kurulan kişisel ilişki kardeşlerin birbirini göremeyecekleri şekilde düzenlenmiştir. Velayet kendisine bırakılmayan ortak çocukla diğer ebeveyni arasında kişisel ilişki düzenlenirken kardeşlerin de birbirini görmelerine olanak sağlayıcı şekilde düzenleme yapılması kardeşlik ilişkisinin gelişmesi için önemlidir. Bu bakımdan kardeşlerin birbirlerini görecekleri şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına akabinde müşterek çocuğun velâyetinin babasına verildiğini, anne ile kişisel ilişki tesis edildiğini, davalı babanın boşanma tarihinden itibaren anne ile çocuğu görüştürmediğini, zorluk çıkardığını, telefonlarını açmadığını, anne ile çocuğu uzaklaştırma çabasında olduğunu, kişisel ilişkiyi sürekli engellediğini, davalı babanın yurt dışında yaşadığını, evli olduğunu ve bu evliliğinden de çocuğunun bulunduğunu, yurt dışına yerleşerek müşterek çocuğu terk ettiğini, yeterli ilgiyi göstermediğini, çocuğa karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsakladığını, çocuğun babaannesi ve halası arasında gidip gelerek yaşadığını, çocuğun annesi ile birlikte yaşamasının menfaatine daha uygun olduğunu beyanla, müşterek çocuğun velâyetinin değiştirilerek davacı annesine verilmesine ve müşterek çocuk lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faiziyle birlikte aylık 1.000,00 TL tedbir-iştirak...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Almanya'da boşandıklarını, Afyonkarahisar Aile Mahkemesinin 2018/125 Esas - 2018/183 karar sayılı kararı ile boşanmalarının tanınmasına karar verilerek tarafların boşanmadıkları, davacı ve çocukların Türkiye'ye kalıcı olarak döndüğü, çocukların Doğa Kolejine gittiği, davalının çocukların ihtiyaçlarıyla yeterince ilgilenmediğini, çocukları görmek istediğinde zorluk çıkarttığını, çocukların yaşları küçük olduğundan anne şefkat ve ilgisine muhtaç olduklarını, çocuklar ile davalı arasında Türkiye'de ve kadının yanında olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını istediğini, zira davalının çocukları yurt dışına götürmesi halinde geri Türkiye'ye göndermeme ihtimalinin bulunduğunu, tüm bu nedenlerle çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında Türkiye'de kişisel ilişki kurulmasına, çocukların pasaportlarına yurt dışı çıkış yasağı konulmasına...
İlk derece mahkemesince davalı-karşı davacı babanın terditli olarak açmış olduğu kişisel ilişkinin genişletilmesi talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile İstanbul 3. Aile Mahkemesinin 2011/586 karar sayılı ilamında kurulan şahsi ilişkiye ek olarak çocuklarla baba arasında Kurban bayramının ikinci günü sabah 10:00'dan akşam saat 18:00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Bu konuda bağımsız bir karar verilmesi gerekirken önceki karara atıfta bulunmak ve ekleme yapmak suretiyle hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması doğru değildir. Ayrıca davalı-karşı davacı baba ile velayetleri anneye verilen ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, babalık duygularını tatmin edecek yeterlilikte değildir. Ancak bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölününün de düzeltilerek onanması gerekmiştir (HMK m. 370/2)....
ün velayeti anneye, ...in velayeti babaya verilip, ... ile baba arasında, ...ile anne arasında kişisel ilişki kurulmuştur. Velayeti anneye verilen çocuklar ile babaya verilen çocuğun birbirlerini göremeyecek şekilde kişisel ilişki düzenlemesi doğru olmadığı gibi her hafta kurulan kişisel ilişki tarafları eve bağımlı hale getireceği ve velayet görevlerini yerine getiremeyeceğinden doğru bulunmamış ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK md. 438/7)....
refakatçi eşliğinde belirli yer ve saatlerde sınırlı kalmak üzere yeniden kişisel ilişki tayinine karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m.438/7). 3-Mahkeme kararlarının infazda güçlük yaratmayacak nitelikte kurulması gerekmektedir. Tarafların ortak çocuklarının velayetleri davacı anneye bırakılmış, velayet kendisine verilmeyen baba ile ortak çocuklar arasında, her yıl yarı yıl tatili ile yaz aylarında düzenlenen kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatleri hükümde gösterilmemiştir. Hükmün infazında tereddüt oluşturacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması doğru değildir. Ayrıca davalı baba ile velayetleri anneye verilen ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, babalık duygularını tatmin edecek yeterlilikte değildir. Ancak bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölününün de düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m.438/7)....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 21/05/2015 NUMARASI : 2014/749-2015/364 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar, kişisel ilişki kurulması istenilen 20.9.2013 doğumlu Ö.'in babaannesi ve dedesidir. Davacıların oğulları ve çocuğun babası A. 22.5.2013 tarihinde vefat etmiştir. Olağanüstü hallerin varlığı halinde, üçüncü kişi sıfatıyla çocuğun babaannesi ve dedesinin de çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı mevcuttur (TMK.md.325). Davacıların oğlu olan baba vefat ettiğine göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerekir. Bununla birlikte dosya kapsamında kurulacak kişisel ilişkinin çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceği, onun zararına olacağı yönünde bir kanıt da bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, özellikle kişisel ilişki kurulması istenilen 20.9.2013 doğumlu Ö.'...
KARŞI OY YAZISI Ön incelemede çocuğun ve tarafların statüsü araştırılmadan re'sen kişisel ilişki düzenlenmiş olup dosyada bu konuda hiçbir araştırma ve delil olmadan Yargıtay tarafından yeni düzenleme yapılmıştır. Çocuğun üstün yararı konusunda gerekli araştırma yapılmadan re'sen kişisel ilişki düzenlemesi çocuğun güvenliği ve üstün yararı kavramı ile bağdaşmaz. 4-GKY/HA/HA...