Dava konusu 2, 30, 31 ve 33 parsellerin evveliyetı ''yol'' iken davalı Belediyenin 15.08.2006 tarih ve 83 sayılı Encümen Kararı ile 03.08.2006 tarih ve 25 sayılı Belediye Meclis Kararı ile 27.12.2006 tarihinde davalı ... adına ihdasen tescil edilmiştir. 2. Davacı Hazine tarafından ihdas işleminin dayanağı encümen kararı ile meclis kararının iptali için idare mahkemesinde dava açılmıştır. Van 1. İdare Mahkemesinin 2007/2158 Esas, 2009/797 Karar sayılı ilamı ile idari işlemlerinin iptaline karar verildiği ve kararın Danıştay incelemesinden geçerek 09.12.2014 tarihinde kesinleşmiştir. 3. İdare Mahkemesi tarafından davalı adına ihdasen tescil işleminin dayanağı olan Encümen ve Meclis Kararlarının iptal edilmesi ile dava konusu taşınmazların oluşturulma nedeni ortadan kalkmış, tapu kayıtları yolsuz hale gelmiştir. 4....
Davacıların talebi dava tarihinden önce Hazine tarafından davalıya satışı yapılan çekişmeli eski 1151 yeni 20379 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince dava tarihinden önce Hazine tarafından davalıya yapılan satışın ayakta olduğu ve bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; davacılar vekilinin istinaf istemi Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş; davacılar vekilince bu kez temyiz isteminde bulunulmuştur....
Paşaköy Mahallesi çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmaz bölümleri 1967 yılında yapılan kadastro sırasında çalılık vasfıyla tescil harici bırakılmış, bilahare 14.06.2002 yılında idari yoldan 1236 parsel numarası ile 24.762,76 metrekare yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilmiştir....
Mahallesi çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmaz bölümleri 1967 yılında yapılan kadastro sırasında çalılık vasfıyla tescil harici bırakılmış, bilahare 14.06.2002 yılında idari yoldan ... parsel numarası ile 24.762,76 metrekare yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; ... köyü 792 sayılı parselin 2008 yılında idari yoldan oluşturulan tapu kaydı nedeniyle ... adına arsa niteliğiyle tescil edildiğini, ancak taşınmazın kendi zilyedliğinde olduğunu ve kazanma koşullarının oluştuğunu belirterek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve dahili davalı ... Yönetimi vekillerince temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1958 yılında tapulama çalışmaları yapılmış, davalı taşınmaz taşlık ve çalılık vasfıyla tescil harici bırakılmış olup, 2008 yılında idari yoldan ... adına arsa vasfıyla tescil edilmiştir. Ayrıca, yörede 6831 sayılı Kanun gereğince yapılıp, 20.04.1968 tarihinde ilân edilerek, 20.04.1969 tarihinde kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır. 1) Dahili davalı ......
O halde, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil nitelik taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceği açıktır. 3. Somut olayda, 6360 sayılı Kanun′un geçici 1 inci maddesine dayanılarak oluşturulan devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararına dayanılarak dava konusu taşınmaz tapuda davalı adına tescil edilmiş; davacı Hazine tarafından 6360 sayılı Kanun uyarınca çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olması gerektiği, davalı adına oluşturulan tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek mülkiyet iddiasında bulunulmak suretiyle eldeki dava açılmıştır. Başka bir ifadeyle, idari işlem niteliğindeki devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararının iptali dava konusu yapılmadığı gibi İdari Yargıda tapu iptali-tescil hükmü kurulamayacağı da kuşkusuzdur. 4....
O halde, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil nitelik taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceği açıktır. 3. Somut olayda, 6360 sayılı Kanun′un geçici 1 inci maddesine dayanılarak oluşturulan devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararına dayanılarak dava konusu taşınmaz tapuda davalı adına tescil edilmiş; davacı ... tarafından 6360 sayılı Kanun uyarınca çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olması gerektiği, davalı adına oluşturulan tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek mülkiyet iddiasında bulunulmak suretiyle eldeki dava açılmıştır....
O halde, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil nitelik taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceği açıktır. 3. Somut olayda, 6360 sayılı Kanun′un geçici 1 inci maddesine dayanılarak oluşturulan devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararına dayanılarak dava konusu taşınmaz tapuda davalı adına tescil edilmiş; davacı ... tarafından 6360 sayılı Kanun uyarınca çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olması gerektiği, davalı adına oluşturulan tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek mülkiyet iddiasında bulunulmak suretiyle eldeki dava açılmıştır. Başka bir ifadeyle, idari işlem niteliğindeki devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararının iptali dava konusu yapılmadığı gibi İdari Yargıda tapu iptali-tescil hükmü kurulamayacağı da kuşkusuzdur. 4....
O halde, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil nitelik taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceği açıktır. 3. Somut olayda, 6360 sayılı Kanun′un geçici 1 inci maddesine dayanılarak oluşturulan devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararına dayanılarak dava konusu taşınmaz tapuda davalı adına tescil edilmiş; davacı Hazine tarafından 6360 sayılı Kanun uyarınca çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olması gerektiği, davalı adına oluşturulan tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek mülkiyet iddiasında bulunulmak suretiyle eldeki dava açılmıştır. Başka bir ifadeyle, idari işlem niteliğindeki devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararının iptali dava konusu yapılmadığı gibi İdari Yargıda tapu iptali-tescil hükmü kurulamayacağı da kuşkusuzdur. 4....
İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Öte yandan; kadastral parselin ihyası, ancak kadastral sınırlar üzerinde oluşturulan imar parsel veya parsellerinin tapu kayıtlarının iptali ile -bu sınırlar içerisinde oluşturulan yol, park vs. gibi alanlar varsa bunlarla birlikte- eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabilecektir....