binası vardır.” şerhinin bulunduğu ve bedelsiz devir işleminin yolsuz tescil niteliğinde olduğu, davalı TOKİ' nirm işbu yeri diğer davalı şirkete satış göstermek suretiyle devrettiği ve bu devir işleminin de yolsuz tescile dayalı ve mutvazaalı olduğu ve kayıt maliki davalı şirketin, diğer davalı 'TOKİ'nin iştiraki olduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde ıslah imar planı yapıldığı ve müstakil parsellerin oluşturulduğu, dava konusu yerin kamu hizmetine ayrılmadığı ve konut alanında bulunduğunu beyan ve iddia ederek, dava konusu taşınmazın ahara devrinin önlenmesi için dava sonuna kadar tapu kaydına tedbir konulması veya davalıdır şerhi verilmesi, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına hükmen tesciline, tapu iptali mümkün olmadığı takdirtle taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ketmi verese (yolsuz tescil) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024. maddesinde; “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur....
Tapu sicili oluşturulan taşınmazların intikallerinde huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin iyiniyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Gerçekten, kayıt malikinin mülkiyeti kötüniyetle kazandığı ileri sürülmüş ise, üçüncü kişinin ayni hakkın yolsuz olarak tescil edildiğini bilen veya bilmesi gereken şahıs olup olmadığına bakılması gerekir. Çünkü, TMK'nın 1024. maddesi uyarınca bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin yolsuz olan bu tescile dayanma olanakları yoktur ve kanun ve uygulamadaki deyimiyle bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan ve hukuki sebepten yoksun bulunan tesciller yolsuz tescil sayılacağından, hakkı zedelenen üçüncü kişinin iyiniyetli olmayan malike karşı doğrudan doğruya şahsi hakkına dayanması mümkündür....
Davacı istinaf talebinde özetle; davanın kadastro tutanağındaki muvazaa/yolsuz tescil nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğunu, yolsuz tescil sebebiyle hakkı zedelenen herkesin dava açmada hukuki yararının bulunduğunu, dava açma hakkının halefiyetten değil, bizzat mirasçının kendisine ait haktan doğduğundan davayı saklı paylı olsun veya olmasın dava açmakta hukuki yararı bulunan, bir başka ifadeyle miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların açabileceğini, dava açan mirasçı veya mirasçıların, tereke iştirak halinde bulunsa dahi pay oranında tapu iptal ve tescil isteyebileceğini, müvekkili tarafından ikame edilen davanın miras bırakana teb'a açılan dava olmayıp, mirasçılar -davacı müvekkili- işbu davada üçüncü kişi konumunda hareket ettiğinden davanın miras payı oranında açılmasının mümkün olduğunu, yargıtay uygulamasına göre de saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa sebebiyle geçersizliğinin tespitini ve buna...
Düzenlemeye göre, geçerli bir hukuki sebebe dayanmayan tescil yapılmış veya başlangıçta geçerli sebebe dayalı bir tescil olmasına rağmen sonradan geçersiz hale gelmiş ve bu şekli ile gerçek hak durumuna uymayan bir durum oluşmuşsa "yolsuz tescil" söz konusudur. Öte yandan, 4721 s. TMK' nun 1015. maddesine göre ise; “Tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır.” Tapu kütüğündeki tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki nedene dayanmıyorsa veya 4721 s. TMK' nun 1015. maddesindeki düzenlemeye gereği istemde bulunan gerçek hak sahibi değilse veyahut tescil dışı kazanma halleri söz konusu olup da, tapu kütüğüne açıklayıcı tescil yapılmamışsa gerçek hak sahipliği ile tapu sicili birbirine uymaz ve tapu sicili yolsuzlaşır. Yolsuz tescil en yalın anlatımı ile gerçek hak durumunu yansıtmayan tescildir....
Aynı kanunun 1024. maddesine göre de “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” Buna göre bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamayacağından iyiniyetli kabul edilemez. Dosya içerinde bulunan tapu kaydının incelenmesinde hatalı tescil yapıldığına dair 04.04.2005 tarihli şerhin bulunduğu anlaşılmaktadır. Şerhten sonra mülkiyet hakkı kazanan malikin kötüniyetli müktesip olduğu karine olarak kabul edilir. Davalı ise taşınmazı şerhin konulması tarihinden sonra satın aldığından iyiniyetli olduğundan söz etmek mümkün değildir....
Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”, 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır. " 6.3. Değerlendirme 6.3.1....
-MUHALEFET ŞERHİ- Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı iptal tescil istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince reddedilen dava, Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilerek iptal-tescile karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın ifraz edildiği kök 190 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ... adına tesciline esas Silivri Belediye Meclisinin 53 sayılı ve 06/07/2009 tarihli kararının İdare Mahkemesi kararıyla iptal edilmesi ve iptal kararının derecattan geçerek kesinleşmesi nedeniyle tescilin yolsuz hale geldiği hususunda sayın çoğunluk ile aramızda görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Aramızdaki görüş ayrılığı, 2. el, 3. el ve son kayıt maliki olan davalıların iyi niyetli olup olmadıkları ve MK.'nın 1023. maddesi korumasından yararlanmaları gerekip gerekmediği noktasındadır. Bölge Adliye Mahkemesi kararında bütün yönleriyle tartışılıp kabul edildiği üzere, yolsuz olarak adına tescil sağlanan davalı ...'ndan taşınmaz devralan sonraki malikler ..., ... ve kayıt maliki ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davası olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 30.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 14/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....