işbu davada konusu taşınmazın haczi caiz olmayan mal olması sebebiyle yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açmasının mümkün olmadığını, gerçekten de haczedilmezlik şikayeti, hacizden sonra 7 günlük şikayet süresine tabidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.01.2004 gününde verilen dilekçe ile mera iddiasına dayalı tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava reddedilmiş, hükmü davacı hazine temyiz etmiştir. Çekişme konusu 504 parsel sayılı taşınmazın hazinenin de taraf olduğu dava sonucu hükmen 08.12.1980 tarihinde tapuya özel mülk olarak tescil edildiği bundan sonra satış suretiyle muhtelif şahıslara intikal ettiği, davalı ...’nin de taşınmaza 06.03.1990 tarihinde satış suretiyle malik olduğu anlaşılmaktadır....
Kat 21 No'lu bağımsız bölümü 79.250Euro'ya satın aldığını belirterek tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise ödemiş olduğu Euro'nun ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı ... Kooperatifi vekili, kendisine karşı husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... İnşaat A.Ş. vekili ve ... vekili, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, davacının sözleşmede belirtilen bedeli ödemediğini, adi yazılı şekilde yapılmış sözleşme ile tapu iptali ve tescil talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın tapu iptal ve tescil talebi yönünden reddine, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin tarafı olmayan eski tapu maliki ... ve son tapu maliki ... hakkındaki davacı taleplerinin reddine, davacının daire bedeli olarak ödediği 79.250 EURO'nun ödeme tarihi olan 22/12/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı ... İnşaat San. ve Tic....
ın hukuki ehliyetten yoksun bulunduğunu, buna rağmen çekişmeli taşınmazı temlik ettiğini, kendisinin de vasi tayin edilmesi için dava açtığını bildirerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında temliki yapan kişinin ehliyetli olduğu gerekçesiyle vasi tayini isteği kabul görmeyerek davacı müşavir olarak atanmıştır. Ne var ki yargılama sırasında temliki yapan vefat etmiştir. Yukarıda özetlenen olgular değerlendirildiğinde; davacının temlik yapana vasi atanmadığı, yalnızca danışman konumunda olduğu ve onun adına dava açma hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan; anılan kişi vefat ettiğine göre ehliyetsizlik hukuksal nedenine ve yolsuz tescil iddiasına dayalı dava, süreye bağlı olmaksızın ancak mirasçıları tarafından açılabilir. O halde; mahkemece davanın reddine karar verilmiş olması bu gerekçe ile sonucu itibariyle doğrudur. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasında; mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, Uşak 2....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda Tapu Müdürlüğüne izafeten Hazineye karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davalı ...’a karşı açılan davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından esasa yönelik, davacı vekili tarafından ise husumet yokluğu nedeniyle ret kararının isabetsiz olduğuna yönelik olarak temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil istemine yönelik olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davanın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülmüştür. Yolsuz tescilin varlığından söz edilebilmesi için tapu kaydının yolsuz olarak, kadastro tespit tutanağına aykırı biçimde oluşturulması gerekmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/04/2011 NUMARASI : 2010/168-2011/104 Taraflar arasında görülen davada;Davacı-(karşı davalı), kayden maliki olduğu 2 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalının yapılaşmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuş; karşı davaya yönelik olarak da, davalının tapu tahsis belgesinin yolsuz tescile dayalı olarak malik durumunda bulunan belediyece verilmiş olması nedeniyle geçersiz olduğunu, tahsise dayalı tescil şartlarının oluşmadığını belirterek, karşı davanın reddini istemiştir. Davalı-(karşı davacı), çekişmeli taşınmazda imar affı yasaları gereğince hak sahibi olduğunu ve bu nedenle tapu tahsis belgesi düzenlenerek tapuya şerh verildiğini belirterek, imar affı başvuru dosyasında kendisine isabet eden bölümün tapusunun iptali ile adına tescilini istemiş; asıl davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava henüz kadastrosu yapılmamış bulunan yerdeki taşınmaza ilişkin tapu kaydının yolsuz tescile dayalı olduğu iddiası ile açılan tapu iptali ve davacılar adına tescil istemine yönelik olup Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin ... bölümü uyarınca, temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait olduğu anlaşıldığından, dava dosyasının temyiz incelemesi yapılmak üzere anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Yolsuz Tescile Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Türk hukuk sisteminde tapu kayıtlarının oluşumunda "illilik", diğer bir anlatımla "sebebe bağlılık" prensibi esas alınmıştır. Ayni haklar tescil ile doğmakla beraber (TMK. m.705/1, 1021), tescilin ayni bir hüküm ve sonuç doğurabilmesi için geçerli bir hukuki sebebe dayanması gerekir. Bu bakımdan tescil illi bir hukuki muameledir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 1015. maddesinin birinci fıkrasına göre tapu sicilinde tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır. Tescilin geçerli ve haklı bir sebebe dayanması zorunluluğu, TMK'nın 1024. maddesinin ikinci fıkrasında "Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur" şeklinde açıklanmıştır....
Ortada bir yolsuz tescil durumu olmadığı gibi, bir an için yolsuz tescilin varlığı kabul edilse bile, davalı TMK'nun 1023 ve 1024. maddelerindeki "iyiniyet koruması"ndan yararlanabilecek kişi konumundadır. Diğer yandan, davacı ...'nin kendi sattığı bir taşınmazı, sattığı tarihte de yürürlükte olan bir kanun hükümü uyarınca bedelsiz geriye almak istemesi; TMK'nun.2. maddesi anlamında tipik bir "hakkın kötüye kullanılması" davranışı niteliğindedir. Davacı ... Hazinesinin kıyıda kalan bölüm için belirlenecek bedelini ödemeden iptal tescile karar verilemez. Davacı ... ya kamulaştırma işlemine başvurmalı, ya da usul ekonomisi ilkesi uyarınca bu davada, tapu kaydı iptal edilen bölümün belirlenecek bedelini, iptal karşılığı davacıya ödenmek üzere depo etmeyi önermesi ve ancak bu bedel depo edildiği takdirde iptal/terkin kararı verilmesi gerekir. Aksi tutum mülkiyet hakkını koruyan TC....