Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece " davanın yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olduğu, davaya konu 2256 ada 131 parselin eski 929 parsel olduğu, 4820 Ada 4 parselin eski 1337 parsel olduğu ve tüm taşınmazların kadastro tutanaklarının 24/06/1970 ile 25/06/1970 tarihlerinde kesinleştiği , dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davanın yenileme kadastrosuna itiraza yönelik olmadığı, tesis kadastrosundan önceki nedenlere dayalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinde düzenlenen tapu iptali ve tescil davası olduğu, kadastrodan önceki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil davalarının 3402 sayılı Kanun'un 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiği, bu durumun bir hak düşürücü süre olarak düzenlendiği, davacılar ve asli müdahillerin davasını 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açtığı, asıl davada davacıların her ne kadar yolsuz tescile dayanmışlarsa da buna ilişkin delil sunulamadığını...

Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 1745 ve 1753 parsel sayılı taşınmazların, bilgisi olmadan isim benzerliği bulunan ...’ın davalı mirasçıları ... , ... , ... ve ... tarafından diğer davalı ...’e satış yoluyla devredildiğini, satış öncesi isim benzerliğinden yararlanılarak intikal işlemlerinin yaptırıldığını, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini, harçlandırdığı 09.05.2014 tarihli dilekçesi ile tapu iptal ve tescil isteğinin kabul edilmemesi halinde 324.000,00 TL tazminatın intikal işlemini yaptıran davalılardan tahsilini istemiştir. Davalı ..., iyi niyetli 3. kişi olduğunu, tapu kaydına güvenerek çekişmeli taşınmazları iktisap ettiğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., iddianın doğru olduğunu bildirmiştir....

    Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir....

      Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu taşınmazın 12.04.2007 tarihli ihale sonucunda 20.06.2007 tarihinde davalılar murisi adına tescil edildiği, tescile esas ihalenin ise Danıştay 13. Dairesinin 07.12.2007 tarih ve 2007/5183 E., 2011/1862 K. sayılı kararı ile iptal edildiği gözetildiğinde, yapılan tescilin yolsuz tescil durumuna düşüp düşmeyeceği noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12. Dava, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 13. Hemen belirtmek gerekir ki; Türk hukuk sisteminde tapu kayıtlarının oluşumunda "illilik", diğer bir anlatımla "sebebe bağlılık" prensibi esas alınmıştır. 14. Ayni haklar tescil ile doğmakla beraber (TMK. m.705/1, 1021), tescilin ayni bir hüküm ve sonuç doğurabilmesi için geçerli bir hukuki sebebe dayanması gerekir....

        Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 136 ada 124 ve 127 parsel sayılı taşınmazların usulsüz işlemlerle davalıya ihale edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, iyiniyetli olduğunu, taşınmazı ihaleden bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar Dairece “...Bilindiği üzere, İcra İflas Kanunu'nun 134. maddesi hükmü çerçevesinde ihalenin usulsüzlüğünden bahisle feshi istenebileceği gibi, ihale sonucu edinilen mülkiyete dayalı tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek tapu iptal ve tescil davası açılmasına da yasal engel yoktur....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” ve aynı Kanun'un 1025/1 inci maddesi ''Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir.'' denilmektedir....

              Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 6.2.2....

                Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 6.2.2....

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.      3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesi; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesi; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” ve aynı Kanun'un 1025/1 inci maddesi ''Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir.'' hükümlerini içermektedir....

                    UYAP Entegrasyonu