WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir. Bu durumda bile iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından, tescilin olumlu hükmü uygulanır.Yani, iyi niyetli üçüncü kişilerin böyle bir tescile güvenerek kazandıkları ayni haklar korunur.(...m.1023) Üçüncü kişinin yolsuz kayda dayanarak ayni hak kazanımının korunabilmesi için tescilin yolsuzluğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması gerekir. Bu bağlamda, üçüncü kişilerin Medeni Kanunun 3. maddesi çerçevesinde iyiniyetli olması esastır. Buna göre, kendisinden beklenen özeni göstermeyen, tescilin yolsuz olduğunu bilen veya bilebilecek durumda olan üçüncü kişiler iyi niyet iddiasında bulunamazlar. Burada aranan iyi niyet, tescil isteminin yevmiye defterine kaydı esnasında mevcut olmalıdır....

    menfi tesbit talebiyle birlikte tapu iptali-tescil talep edilen davada, Mahkememizin yolsuz tescile dayalı tapu iptali davalarına ilişkin bir görevi olmadığı , davanın hukuki dayanağı TMK nun 1024/1 maddesinde yazılı "bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3.kişinin bu tescile dayanamayacağı" düzenlemesidir. Yargıtay uygulaması da ayrıca incelenmiş; menfi tesbit talebiyle birlikte açılan tapu iptali tescil taleplerinin birlikte incelendiği yargıtay 1.Hukuk Dairesinin emsal ilamları (Yargıtay 1.HD 2015/15898 Esas-2017/4236 Karar, 2019/948-2019/4072 Karar bir çok kararı) dikkate alındığında dava konusu uyuşmazlığın sahtelik nedeniyle borçlu olunmadığı halde, icrada satışı yapılan taşınmazın yolsuz tescile dayalı tapu iptali-tescil davasına ait bulunmakla uyuşmazlığın bu minvalde ele alınması gereklidir....

      Hal böyle iken, borcun bulunmaması nedeniyle ipoteğin kaldırılmasına yönelik davaların ticari bir dava olduğu için TTK'nın 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan da yasa koyucunun bilinçli olarak ipoteğin fekki davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır....

        İpoteğin fekki davası, HUMK.' nun 13. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Bu yetki, kamu düzenini ilgilendirir. Bu durumda mahkemece davacıların ipoteğin fekki talebi yönünden belirtilen yetki kuralı dikkate alınıp, davalının yetki itirazının reddi ile davanın esası incelenip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          nin kefaletinin bulunduğu her türlü kredi sözleşmesine dayanılarak asaleten veya kefaleten açılmış ve açılacak tüm krediler nedeniyle bankaya karşı doğmuş veya doğacak tüm borçlara teminat teşkil etmek üzere dava konusu taşınmazın ipotek olarak verildiği görülmektedir. Resmi senette açıkça belirtildiği üzere davacı gerek kendisinin asil ve kefil olarak borçlu olduğu, gerekse ... Halı Mobilya Ltd. Şti.'nin asil ve kefil sıfatıyla imzalamış olduğu kredi sözleşmelerinden dolayı taşınmazını ipotek olarak verildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili, ipoteğin verilmesine sebep olan ... Halı Mobilya Ltd. Şti tarafından çekilen kredilerin ödenmiş olması nedeniyle borcun tamamen kapandığı iddia ederek ipoteğin kaldırılmasını talep etmektedir. Ancak, dosyaya ibraz edilen kredi sözleşmelerinde davacının, dava dışı... ... Ltd. Şti tarafından kullanılan kredilere kefil olduğu görülmektedir....

            Şti.’ye olan kefilliği nedeniyle bu davaya konu takipte haksız olarak ipoteği paraya çevirmeye çalıştığını, ipoteğin devamı için yasal bir gerekçenin bulunmadığını, ipoteğin ana para ipoteği olmadığını, üst limit ipoteği olduğunu ve davalı bankanın verdiği kredinin teminatı olarak tesis edildiğini, takibin 9 örnek ilamsız icra takibi olması gerektiğini belirterek, müvekkiline ait taşınmaz/ev üzerinde tesis edilen ipoteğin fekkine, usulüne aykırı olarak 6 örnek ilamlı olarak başlatılan icra takibinin iptaline ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkili bankanın ipotek takibinin taşınmaz üzerinde bulunan 2. ve 3. derece ipoteklerden kaynaklandığını, dava dilekçesinden hangi ipoteğin fekkinin istendiğinin anlaşılmadığını, müvekkili tarafından, dava dışı takip borçlusu ... Şti. ile imzalanan kredi sözleşmelerinin kefillerinin dava dışı .... Şti’nin ve ... Şti olduğunu, kredi borcu tahsilatı için, İzmir 16....

              /Adana Şubesinden keşide edilen iki ihtarnameye konu borcu faizi ile birlikte ödediğini, sonra da banka şubesinden ipoteğin fekki talebinde bulunduğunu, ancak ...’ın başka şubeden almış olduğu kredi kart borcu nedeniyle bu istemin reddedildiğini, keşide edilen ihtardan da sonuç alınmadığını, ipoteğe konu borcun ödendiğini belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkili bankaya vermiş olduğu ipoteğin 120.000.00 YTL limitli teminat ipoteği olup, ...’ın ... TAŞ....

                Şti.’nin davalı Banka ile 12.02.2014 tarihinde 400.000,00 TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesi imzaladığı, ...’nin de bu sözleşmeye kefalet verdiği, davaya konu taşınmazlar üzerine 350.000,00 TL üst limitli ipoteğin banka lehine tescil edildiği, davacıların üzerindeki ipotekler ile taşınmazları satın aldığı, ipotek tesisine ilişkin resmi senette ...’nin asaleten doğmuş borçlarının yanı sıra kefalete dayalı taahhütlerinden dolayı doğmuş ve doğacak borçlarını teminen ipotek tesis edildiğini, ipoteğin üst sınır ipoteği niteliği taşıdığını, ...’nin kefili olduğu borcun sona ermediği, davacıların ipotekli satın aldıkları taşınmazlar üzerindeki ipotek şerhini ve sözleşme şartlarını bildiklerinin kabulünün gerekeceği, Karabük İcra Müdürlüğünün 2017/2754 E. sayılı takipte borcun bulunması sebebiyle bu aşamada ipoteğin kaldırılmasının istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

                  TL bedelli ipoteğin ... TL’nin firmanın risklerine mahsuben .... numaralı hesaba aktarılması durumunda ipoteğin fek edileceği” belirtildiğini, davalı bankanın bu taahhüdüne güvenen davacı banka tarafından ... tarihinde borçlu şirketin belirtilen hesabına ....TL gönderildiğini, davalı bankanın taahhüdüne aykırı olarak lehine olan ipoteği terkin ettirmediği ileri sürülerek taşınmaz üzerindeki davalı adına tescilli ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı vekili, davalı bankanın ...şubesi ile .... San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki kredi sözleşmesi uyarınca firmaya kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredilerin teminatı olarak davaya konu ipotek tesis edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine .......

                    Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menf'i tespit ve ipoteğin kaldırılması istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipoteğin fekki talebi konusuz kaldığından bu konuda esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, menf'i tespit talebinin kabulü ile davacının Edirne 1. İcra Müdürlüğünün 2009/8513 Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinde alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması Türk Medeni Kanununun 856. maddesi uyarınca da tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpoteğin kapsamını da ipotek akit tablosu belirler ....

                      UYAP Entegrasyonu