Davalı vekili, fekki istenen ipoteğe ilişkin düzenlenen resmi senet gereğince ipoteğin süresiz olarak verildiğini, davacının , kendisi ortaklıktan ayrıldıktan sonra dava dışı şirkete 2006 yılında kredi kullandırılmasından sonra 28.05.2007 tarihinde ipoteğin fekki için ihtarname gönderdiğini, ihtar tarihinde borçlu şirketin borcu olması ve ipoteğin kullanılan ve ileride kullanılacak kredinin teminatı olması nedeniyle fek edilmediğini, dava dışı şirketin borcundan dolayı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, takibin devam ettiğini, alacağın sonlandırılması nedeniyle de ipoteğin fekkinin hukuken mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....
kooperatif adına tescil edildiğini, hükmen tescil ile ilgili Dikili Tapu Müdürlüğünde düzenlenen resmi senetin imzası sırasında dava konusu taşınmaz üzerine, borca ilişkin olarak davalı adına ipotek tesis edildiğinin görüldüğünü, ipoteğin terkini konusunda anlaştıklarını ancak sonrasında davalının işlemi yapmayacağını söylediğini, bu durumun yolsuz tescil olduğunu, dava dışı Osman Yaşar Yolsuz tescil suretiyle malik olduğu, dava konusu taşımaz üzerine yolsuz tescili bilerek kötü niyetli davalı lehine ipotek şerhi koydurduğunu, bu nedenlerle dava konusu taşımaz üzerinde mevcut alacaklısı davalı olan 22/12/2011 tarih 9189 yevmiye nolu 22/12/2018 süresi faizsiz 70.000 TL'lik yolsuz ipotek şerhinin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
numaralı bağımsız bölümlerdeki 10.000.000 Euro bedelli ipoteğin öncelikle teminat oluşturabileceği cins ve şartlarda Euro veya Euroya endeksli alacak bulunmadığından bedelsiz kalmış ipoteğin fekki ile tapudan terkinine, olmadığı takdirde yolsuz şekilde şartları oluşmadan tescil edilen toplu ipoteğin fekki ile tapudan terkinine, mezkur taşınmazlar üzerine ipotek fek davası açıldığı için davalıdır şerhi konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. DAVALI VEKİLİ'NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davacının müvekkili bankanın yabancı para alacağının bulunmadığı iddiasıyla yabancı para ipoteğinin fekki gerektiği beyanı, döviz kredisi kullandırılmış olması ve kanunun açık ifadesi karşısında hukuki olmaktan çok uzak olduğunu, dava dışı asıl borçlu ... Ltd....
Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir. Bu durumda bile iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından, tescilin olumlu hükmü uygulanır.Yani, iyi niyetli üçüncü kişilerin böyle bir tescile güvenerek kazandıkları ayni haklar korunur.(...m.1023) Üçüncü kişinin yolsuz kayda dayanarak ayni hak kazanımının korunabilmesi için tescilin yolsuzluğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması gerekir. Bu bağlamda, üçüncü kişilerin Medeni Kanunun 3. maddesi çerçevesinde iyiniyetli olması esastır. Buna göre, kendisinden beklenen özeni göstermeyen, tescilin yolsuz olduğunu bilen veya bilebilecek durumda olan üçüncü kişiler iyi niyet iddiasında bulunamazlar. Burada aranan iyi niyet, tescil isteminin yevmiye defterine kaydı esnasında mevcut olmalıdır....
Aleyhine eş zamanlı olarak ayrıca açılan davanın birleştirilmesi, dava konusu konutun tapusunun davalı adına halihazırdaki yolsuz tescilinin iptali ile üzerindeki tüm ipoteklerin fekki yoluyla tüm takyidatlardan ari bir biçimde müvekkili adına tesciline hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, irade sakatlığından kaynaklı olarak yolsuz şekilde tescil edildiği iddia edilen ipoteğin fekki davası iken, yargılama aşamasında ipoteğin dava açılışından sonra paraya çevrilmesi neticesi terkin edilmiş olması sebebiyle, davacı davasını tamamen ıslah ederek tazminat davasına dönüştürmüştür.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....
İpoteğin fekki davası, HUMK.' nun 13. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Bu yetki, kamu düzenini ilgilendirir. Bu durumda mahkemece davacıların ipoteğin fekki talebi yönünden belirtilen yetki kuralı dikkate alınıp, davalının yetki itirazının reddi ile davanın esası incelenip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
/Adana Şubesinden keşide edilen iki ihtarnameye konu borcu faizi ile birlikte ödediğini, sonra da banka şubesinden ipoteğin fekki talebinde bulunduğunu, ancak ...’ın başka şubeden almış olduğu kredi kart borcu nedeniyle bu istemin reddedildiğini, keşide edilen ihtardan da sonuç alınmadığını, ipoteğe konu borcun ödendiğini belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkili bankaya vermiş olduğu ipoteğin 120.000.00 YTL limitli teminat ipoteği olup, ...’ın ... TAŞ....
bir tacir gibi davranması gerektiğini, yolsuz tescil ile mülkiyetinin geçmeyeceğinin açık olduğunu, buna bağlı ve feri bir hak olan ipoteğin de geçerliliğinin olmaması sebebiyle davanın davalı Ahmet adına tescil edilmiş olan kısma dair davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Şti.’nin davalı Banka ile 12.02.2014 tarihinde 400.000,00 TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesi imzaladığı, ...’nin de bu sözleşmeye kefalet verdiği, davaya konu taşınmazlar üzerine 350.000,00 TL üst limitli ipoteğin banka lehine tescil edildiği, davacıların üzerindeki ipotekler ile taşınmazları satın aldığı, ipotek tesisine ilişkin resmi senette ...’nin asaleten doğmuş borçlarının yanı sıra kefalete dayalı taahhütlerinden dolayı doğmuş ve doğacak borçlarını teminen ipotek tesis edildiğini, ipoteğin üst sınır ipoteği niteliği taşıdığını, ...’nin kefili olduğu borcun sona ermediği, davacıların ipotekli satın aldıkları taşınmazlar üzerindeki ipotek şerhini ve sözleşme şartlarını bildiklerinin kabulünün gerekeceği, Karabük İcra Müdürlüğünün 2017/2754 E. sayılı takipte borcun bulunması sebebiyle bu aşamada ipoteğin kaldırılmasının istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....