Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, öncesi orman olan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1946 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu parsel orman sınırları içinde bırakılmış, 1986 yılında yapılan ve 08.01.1987 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1969 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan ikinci kadastro yoluyla kişiler adlarına özel mülk olarak tespit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

    K A R A R Davacı, davalıdan 8.3.2011 tarihli harici satış sözleşmesi ile bir daire satın aldığını, bir kısım ödemeyi yaptığını ancak sonra daireyi diğer davalı ...' ye satmaya niyetlendiğini davalı firma tapuyu vermeyince satamadığını bir süre sonra davalının aralarındaki sözleşmeyi haksız olarak feshederek ödediği parayı kendisine iade ettiğini ve daireyi diğer davalı ...' ye kendisinden çok daha fazla bir bedele sattığını ileri sürerek ... adına olan tapu kaydının iptaliyle taşınmazın adına tesciline, tescil mümkün olmazsa HMK 107 maddesi kapsamında taşınmazın rayiç bedelinin tespiti ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 5.000 TL maddi zararın tahsiline, davalı ... şirketi yönünden 20.000 manevi tazminatın ve kira bedelinden kaynaklanan alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yolsuz tescile ilişkin talebin reddine, maddi manevi tazminat talebinin........

      gayrimenkul ----tapuda satış gösterilmek sureti ile devir ve tescil edildiğini, haklı davanın kabulü ile öncelikle zorunlu dava arkadaşlığı nedeni ile huzurdaki dosyanın ---- dosyası ile birleştirilmesini, dava konusu----- yolsuz tescil edildiğinin tespiti ile gelinen aşama itibari ile tapu iptal ve tescil talebimizin hukuken imkansız olması nedeniyle denkleştirici adalet ilkesi gereği taşınmazın rayiç bedeli üzerinden şimdilik --- birleştirme talep edilen ------------ davalıları ile işbu dava davalısı ------ müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir....

        İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı ve davacının dayandığı tapu kaydının bu nedenle hukuki değerini yitirdiği ve tapu malikinin orman kadastrosunun kesinleşmesiyle mülkiyet hakkı sona erdiğinden bu tarihten sonra yapılan satışlar da yolsuz tescil niteliğinde olduğundan satın alanlara mülkiyet haklarını geçirmeyeceği ve taşınmazın özde kamu malı olma niteliğini de değiştirmeyeceği açıktır. Kaldı ki; Medeni Yasa mülkiyet hakkının doğumunu nedene (illete) bağlı bir hukuksal işlem olarak kabul etmiştir. Medeni Yasanın sistemine göre; tescilin geçerli olabilmesi ve mülkiyet hakkının doğması için geçerli bir hukuksal nedene dayanması zorunludur. Geçerli bir hukuksal nedene dayanmayan tescil işlemi yolsuz tescil niteliğini taşır ve her zaman iptali istenebilir (Hukuk Genel Kurulunun 30/5/2001 gün ve 2001/1-464-470 sayılı ve 19.02.2003 gün 2003/20-102-90 S.K.)....

          HÜKÜM : Asıl ve Birleştirilen davanın kısmen kabulüne vekili Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda verilen kararın temyizen incelenmesi, asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili ile asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği görüşüldü....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YOLSUZ TESCİLDEN KAYNAKLANAN TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava kullanım kadastrosu ile Hazine adına tescil edilen taşınmazda gerçek kullanıcı kendisi olduğu halde, lehine zilyetlik şerhi bulunan davalı ...'e satışı sonucu oluşan tapu kaydının, yolsuz tescile dayalı olduğu iddiasına dayalı olarak iptali istemi ile açılmış olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1964 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 2005 yılında yapılan ve 11.08.2006 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1979 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

                yılında kesinleşen orman sınırları içinde iken 1950 yılında yolsuz şekilde oluşturulması nedeniyle malikine mülkiyet ... kazandırmayacağı ve T.M.Y.nın 1026 (E.M.Y.nın 934....

                  Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, mahkemece yazılı olduğu üzere işin esası bakımından kurulan hükümde bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazının REDDİNE. Ancak, davacı dava dilekçesi ile vasiyetnamenin iptali ile tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa tenkis, istemleriyle dava açmışsa da yargılama devam ederken 18.10.2010 tarihli dilekçesi ile vasiyetnamenin iptali ile tapu iptali ve tescil isteminden feragat ettiği, feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği halde kendisini vekille temsil ettiren davalı bakımından vekalet ücreti hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi, DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,TESPİT. Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı 1899 doğumlu ...’e ait 2670 parsel sayılı taşınmazın, murisin torunu olan 1965 doğumlu ...’in davalılardan Selçuk’a olan borcu nedeniyle haczedildiğini ve icra yolu ile satılarak yine davalı ... adına tescil edildiğini, taşınmazın borçlu olan 1965 doğumlu ... ’a ait olmamasına rağmen yapılan satış ve tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, taşınmazın 1899 doğumlu ...’e ait olduğunun tespiti ile davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile muris ... Mirasçıları adına Veraset ilamındaki payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., taşınmazı tapu kaydına güvenerek iktisap ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu