Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava ihalenin feshi olarak nitelendirilmiş ve davanın İcra Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İhaledeki usulsüzlük veya yasal eksiklikler nedeniyle ihalenin feshine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında davacı, dilerse doğrudan doğruya ihalenin feshini görevli mahkemeden isteyebileceği gibi, ihalenin usulsüzlüğü nedeniyle yolsuz tescile dayalı olarak genel mahkemede tapu iptal ve tescili isteminde bulunmasına da yasal açıdan herhangi bir engel bulunmamaktadır. Davacı eldeki davada ikinci yolu seçmiş ve yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Öte yandan davanın, sicil kaydına yönelik yolsuz tescilin iptali isteğine ilişkin olduğu da açıktır. Bu sebeple görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil hukukuna ilişkin davada ... 4. Sulh Hukuk ile 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 30.09.2003 tarihinde 405.000.000.-TL. değer gösterilerek asliye hukuk mahkemesinde açılan noterde düzenlenen taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, olmadığı taktirde taşınmazın bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir....

    Bu durumda davacının, aynı taşınmaz hakkında tapu iptal ve tescil isteminde bulunması için hukuki yararının bulunmadığı gibi kamulaştırma süreci başlatılan ve halihazırda sular altında kalan taşınmaz için davacıların tapu iptal ve tescil istemli dava açmaya zorlanamayacağı açıktır. Eldeki davada davacıların nihai talebinin sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkin olduğu ve bu yönde talepte bulunmalarında hukuki yararlarının bulunduğu gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme sonucu davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş olması hatalı bulunmuştur....

    TMK.nun 1025 maddesi hükmüne göre de, bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. Somut olayda da davacı ayni hakkın yolsuz terkin edildiğini ve yine yolsuz olarak sınırlı bir ayni hak tesis edildiğini ileri sürmektedir. Davacı, subjektif hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle hukuki koruma istemiştir.Mülkiyet hakkının yolsuz terkini sonucu taşınmazı ipotekle yükümlü kılındığını iddia eden davacının hukuki koruma istemekte yararının bulunduğu kuşkusuzdur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki terditli olarak yolsuz tescil nedeniyle taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve davacılar adına tescili ile taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, terditli olarak yolsuz tescil nedeniyle taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve davacılar adına tescili ile taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmaz bedellerinin tazminine yönelik olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ...’in ... . İcra Müdürlüğü'nün 2010/4340 Esas sayılı dosyası üzerinden hakkında başlatmış olduğu ilamsız takip neticesinde ödeme emrinin ikamet etmediği ve ilgisinin bulunmadığı bir adrese tebliğ edilerek usulsüz tebligatla takibin kesinleştirildiğini ve yine usulsüz tebligatlarla kayden maliki olduğu 6 parsel sayılı taşınmazın haczedilerek 27.08.2012 tarihinde davalı ...'e ihale edildiğini, ihale tarihinden kısa bir süre sonra da diğer davalı ...'e satış suretiyle temlik edildiğini, hile ve usulsüz işlemlerle yapılan ihale ve tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı taktirde cebri icra satış bedeli ile gerçek değeri arasındaki bedel farkının faizi ile birlikte davalı ...’den tahsiline karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında Kasaba Köyü 119 ada 19 parsel sayılı 14080.10 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle belgesizden, 2/B madda sahasında bulunması nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ... ...'nun kadastro mahkemesinde açtığı dava sonucu taşınmazın tespit gibi tesciline dair verilen karar gereği Hazine adına tapuya tescil edilmesinden sonra Hazine tarafından ... ...'ya ... ve adına tescil edilmiştir. Davacı ..., Hazinenin davalıya satışından önce ......

            Davalı vekili, Hazine taşınmazlarını satış işlemlerini yürütmekle görevli idarenin Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü olduğunu, davacının kendi nam ve hesabına satış ve tescil işlemlerini yapmak için taşınmazı Milli Emlak Müdürlüğüne devrettiğini, Milli Emlak tarafından da taşınmazın ... OSM’ne satıldığını ve tescil edildiğini, satışın kanuna uygun yapılıp yolsuz bir işlem olmadığını, bir an için Milli Emlak Müdürlüğünün bu şekilde yetkisi olmadığı belirtilse dahi husumetin OSB Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; dere yatağı vasfını kaybetmiş, tapuya tescili gereken taşınmaz vasfını kazanan bu yer önce Hazine adına tescili, daha sonra ... Organize Sanayi Bölgesine devri gerekirken, doğrudan OSB'ne devredildiği, bu işlem TMK'nun 1025. maddesi anlamında yolsuz bir tescil işlemi ise de, dava dosyasından anlaşıldığı üzere Hazine'nin bu taşınmazı kendi adına tescil amacının OSB devretme isteği olduğunu, davacı ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan...ın 647 parsel sayılı taşınmazda 28370/604800 payın maliki olduğunu, anılan taşınmazda bir kısım payların davalı tarafından kamulaştırıldığını, kişilerin ferağ vermemesi üzerine açılan dava sonucunda tescile dair ilamın infazı sırasında murise ait payın da kamulaştırılmış ve o davaya konu olmuş gibi yolsuz olarak davalı adına tescil edildiğini ileri sürüp, tapu kaydının iptali ile muris adına tesciline, olmadığı taktirde mirasçılar adına miras payları oranında tesciline, bu hususta mümkün olmazsa taşınmazın rayiç değerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın zaman aşımı süresinde açılmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur....

                Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl ve birleşen davalar, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir. Davacı, 563 parsel sayılı taşınmazı ... İcra Müdürlüğü'nün 2000/12 Esas sayılı dosyada yaptığı 26.10.2001 tarihli ihalede satın aldığını, ihalenin feshine yönelik açılan davaların redle sonuçlandığını, yargılamanın yenilenmesine yönelik isteğinde reddine karar verilmesine rağmen taşınmazın adına tescilinin yapılamadığını, işlediği bir suç nedeniyle hapse girdiği için ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/899 Esas, 2009/1102 Karar sayılı dosyası ile annesi ...'ün kendisine vasi atandığını, vasinin de taşınmazın adına tescilini sağlayamadığını, daha sonra tapu idaresinin ihale ile satışı yapılan taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhini kendiliğinden kaldırarak 2009 yılında taşınmazın davalı ...'a muvazaalı olarak satıldığını, davalı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu