HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 325 ada 302 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğünde herhangi bir işlem yapılmaksızın elektronik sicil ortamı üzerinden yolsuz tescil oluşturulmak suretiyle davalı ...’e satış suretiyle devredildiğini, bu işlemin Tapu Müdürlüğünde görevli dava dışı ... tarafından gerçekleştirildiğini, çekişme konusu taşınmazda kayıt maliki olarak gözüken kişilere bu durumun bildirildiğini ancak bugüne kadar herhangi bir davanın açılmadığını, bu şekilde oluşan tescil işleminin yolsuz olduğunu ileri sürerek, çekişme konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile önceki malikler adına tescili ile birlikte davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin de kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., iddiaların yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'...
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 3402 sayılı Yasaya göre 1990 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Yörede genel arazi kadastro çalışmaları 29.09.1993 tarihinde yapılıp 09.06.1994 ilâ 08.07.1994 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiş ve 09.09.2009 tarihinde yapılan satış ile davalı adına tapu siciline tescil edilmiştir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı Banka tarafından ipotek borçlusu olarak kendisi ve yetkilisi olduğu Şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, takip sonucunda 131 ada 20 parsel sayılı taşınmazının diğer davalı ...′e ihale suretiyle satıldığını, ancak anılan takipte taşınmazın niteliğinin yanlış belirlendiğini ve kıymet takdirinin gerçeği yansıtmadığını, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu iptali-tescile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, kıymet takdir raporunun kesinleştiğini, ihalenin feshi davasının da reddedildiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının açtığı ihalenin feshi davasının reddedilip kesinleştiği, böylece işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığının saptandığı gerekçesiyle davanın redine karar verilmiştir....
Mahkemece, davalı tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı gerçek kişiler vekili ve tapu müdürlüğünü temsilen Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat, bedel tahsili ve sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davasıdır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi, tapu sicilinin aleniliği ve tapu siciline güven ilkelerinin yansımasının sonucu olarak, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir aynî hak edinen kişinin, bu sicilin tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin olup, buna göre "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur”....
a ait hissenin tapu kaydının 1/2 oranında iptali ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline beyanlar hanesine "...'in kullanımındadır. " şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Her ne kadar, mahkemece, davanın MK'nun 1024 maddesine dayalı yolsuz tescil davası olduğu nitelendirilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazın öncesinde, Maliye Hazinesi adına ifraz yoluyla 10.05.2011 tarihinde kayıtlı olduğu ve 6831 sayılı Yasa gereği 2/B kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Dosyada yer alan son tapu kaydına göre de; taşınmazın ½ hissesi, davalı ... adına, 6292 sayılı Kanun gereği satış suretiyle 16.09.2013 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı, taşınmazın dava konusu edilen kısmının zilyetlik hakkını devir aldığını, buna rağmen davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 2452 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının Gaziosmanpaşa Belediye encümeninin 18.12.1990 tarih 2054 sayılı kararı ile iptal edilerek davalı adına tescil edildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ve idari yargıda açılan dava bulunduğunu ileri sürerek tapunun iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. 2981 Sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılan idari işlemin iptali isteminin idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar, Dairece "... davanın, idari işlemin (encümen kararı) iptaline yönelik olmayıp, idari yargıda iptali halinde oluşacak yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, mera vasfı ile Hazine adına kayıtlı olan 26 parça taşınmazın 3367 sayılı Kanun uyarınca hazırlanan imar planına istinaden köy gelişim alanı olarak belirlenmesi sonucu taşınmazların davalı adına tescil edildiğini, tescil işleminin Maliye Bakanlığı görüşü alınmadan yapılmasının işlemleri yolsuz hale getirdiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalı vekili, yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tescil işlemine dayanak oluşturan idari işlemin valilik oluruyla tamamlanmış olduğu, idari yargıda işlemin iptaline yönelik bir dava açılmadığı ve geçerli bir işleme dayanan tescilin yolsuz tescil olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (izhari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hasibe ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... 23.07.2008 tarihli dava dilekçesi ile ......, ilçesi ......