Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarafından davacı ... aleyhine açılan yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının derdest olup bekletici mesele yapılması gerektiğini savunmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelerden ... tarafından, bu davanın davacısı ... aleyhine Selendi Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/102 esasında kayıtlı tapu iptali ve tescil davası açıldığı ve halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Açılan böyle bir davada verilecek karar bu davadaki esasa ilişkin hakkı etkileyeceğinden anılan dosyanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. ./.. 2009/11073-12768 Mahkemece tapu iptali ve tescil davasının, bu davadan sonraki bir tarihte açıldığı ve tapulu taşınmazlarda tapunun iptaline kadar tapu malikinin korunmaya değer hakkı bulunduğu gerekçesiyle bekletici mesele sayılmayarak işin esasının incelenerek karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

    Dava esasen, 6292 sayılı Yasa gereği davalılara yapılan satış işleminin ve bunun sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz şekilde oluştuğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, kadastro öncesi hukuki sebebe dayanmamaktadır. Bu nedenle, Kadastro Kanunu'nun .../.... maddesinde öngörülen hak düşürücü süre burada uygulanamaz. Hal böyle olunca işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılıp bir karar verilmesi gerekirken Mahkemece davanın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, ....06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İhalenin ayakta bulunması ya da feshi isteğinin reddedilmiş olması keyfiyeti, temelde yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmaz. Somut olayda, dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, çekişme konusu taşınmaz kaydının davalı taraf adına oluşumunun illetten yoksun bulunduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde olduğu iddiasına dayanıldığı anlaşılmaktadır. Bu tür davaların mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman açılabileceği de kuşkusuzdur. Öte yandan, mülkiyet hakkına dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir....

        HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 10.01.2019 gün ve 2018/680 Esas - 2019/54 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 23.03.2021 gün ve 1242 Esas - 1673 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı ... tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, yolsuz tecil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkindir....

          Dava satış vaadi sözleşmesi ve kötüniyet iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Hukukumuzda, kişilerin satın aldığı şeylerin ilerde kendilerinden geri alınabileceği endişesi taşımamaları, dolayısıyla toplum düzeninin sağlanması düşüncesiyle, satın alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat, hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir. Belirtilen ilke, TMK’nun 1023. maddesinde aynen “tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur” şeklinde hükme bağlanmış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024. maddede “bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz” biçiminde vurgulanmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen tapuda isim tashihi davası neticesinde tashih edilmiş olup; dava, tashihen tescil edilen kayıtların yolsuz olduğu iddiasına dayanmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İcra İflas Kanunu’nun 134. maddesi uyarınca ihalenin usulsüzlüğünden bahisle feshi istenebileceği gibi, ihale sonucu edinilen taşınmazın mülkiyetine dayalı tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek iptal tescil davası açılmasında bir engel bulunmadığını, İcra Mahkemesince ihalenin feshine ilişkin verilen kararın maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğini, yolsuz tescile dayalı genel Mahkemelerde her zaman iptal tescil davasının açılabileceğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır....

                Dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5831 sayılı yasa ile değişik ek 4.maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucu oluşan kendi kullanımında bulunan ancak davalıların kullanıcı olarak gösterilen Sultanbeyli Yavuz Sultan Selim Mahallesi 141 Ada 9 ve 10 parsellere yazıldığını, bu alanın kendisine ait olup, zilyetliği altında bulunduğunu, bu alanın davacı adına tesciline karar verilmesini istediği, davaya konu parselin 6292 sayılı yasa ile satışının yapıldığı, ancak davacının kadastro tespitinden daha önceki tarihteki zilyetliğine dayanarak bu talepte bulunduğu, Dairemizin görev alanının 6292 sayılı kanuna göre eski tapu sahiplerine tanınan yeni oluşan kaydın yolsuz oluştuğu iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davaları olduğu, davacı iddialarının buna yönelik olmadığı, Başkanlar Kurulu'nun bu konuda daha önce zilyetliğe dayanan bu tür davalara bakma görevini 6....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2588 KARAR NO : 2023/430 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2023 NUMARASI : 2022/577 ESAS 2023/224 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 05.04.2023 tarih 2022/577 Esas 2023/224 Karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı tarafından muvazaa ve yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemli davada, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                Çünkü, TMK’nun 1024. maddesi uyarınca bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin yolsuz olan bu tescile dayanma olanakları yoktur ve yasa ve uygulamadaki deyimiyle bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan ve hukuki sebepten yoksun bulunan tesciller yolsuz tescil sayılacağından hakkı zedelenen üçüncü kişinin iyiniyetli olmayan malike karşı doğrudan doğruya şahsi hakkına dayanması mümkündür. Bu genel bilgilerden sonra somut olaya gelince; Davalı arsa sahibi... Konut Yapı Kooperatifi ile davalı yüklenici .... ve Tic. Ltd. Şti arasında ... 29....

                  UYAP Entegrasyonu