Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, (C) işaretli 49.360 m2 taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B ve orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1944 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

    Davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “...iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle çekişme konusu taşınmazdaki 2/8 payın kaydının illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istekli davaların kural olarak iptali istenen kayıt malikine ya da maliklerine karşı açılması gerekeceği kuşkusuzdur. Bu tür davaların Tapu Müdürlüğü aleyhine açılıp görülmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, davalı ... yönünden sıfat yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Akçatekir Beldesinde 1951 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunun bulunduğu, 1990 yılında 80 nolu Orman Kadastro Komisyonunun 3402 sayılı Yasa gereğince yapılacak çalışmalara esas olmak üzere aplikasyon ve 2/B madde uygulamalarına başladığı ve ilan edildikten sonra kesinleştiği anlaşılmaktadır. Yörede genel arazi kadastro çalışmaları 08.12.1997 tarihinde yapılıp 03.06.1998 – 03.07.1998 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiş ve dava konusu taşınmaz 21.06.1976 tarih 29 cilt, 37 sahife, 1 sıra sayılı tapu kaydı dayanak alınarak davalılar adına tapu siciline tescil edilmiştir....

        Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davanın terditli açıldığını, öncelikle yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal tescil talep edildiğini, mümkün bulunmaması halinde arsa bedelinin ödenerek tescil talep edildiğini, yolsuz tescil iddiasında zamanaşımı işlemeyeceğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile temliken tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 2....

          Davacıların dava dilekçesindeki anlatımından ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davacıların davasının; davalı adına oluşan kaydın oluşumunun illetten yoksun olduğu iddiasına dayalı yolsuz tescil sebebiyle tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Öyleyse, bu belirlemeye göre istek, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil niteliğinde olup bu dava yönünden genel mahkemeler görevlidir. Nitekim dava Asliye Hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılmıştır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, yolsuz tescil hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Tarafların iddia ve savunmaları ile duruşmadaki beyanları ve dosyadaki kağıtların birlikte değerlendirilmesi neticesinde; Taşınmazların mülkiyeti kural olarak tescille kazanılır. TMK'nın, Yolsuz tescilde başlıklı m.1025 "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları ayni haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." Yargıtay içtihatlarına göre; "Tescil işlemi, gerçek malik ve gerçek hakkın kapsamını göstermiyorsa, başka bir deyişle, gerçeğe ters düşüyorsa, o tescil doğru değil, kanunun deyimi ile yolsuz bir tescildir."...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince, davacının asıl davadaki tapu iptali ve tescil talebinin reddine, manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulüne, birleştirilen davada ise davacının maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....

            Hukuk Dairesi'nin 2009/10694 Esas, 2010/929 Karar sayılı ilamı ile bozulduğunu, bozmadan sonra mahkemece yapılan yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili ile icra takibi sırasında yapılan fazla ödemelerin iadesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece ".. yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak tarafların iddiaları ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, satış dosyasının incelenmesi ile davacı iddiaları, tanık beyanları ve diğer iddiaların da irdelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir." gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucundan mahkemece ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

              menfi tesbit talebiyle birlikte tapu iptali-tescil talep edilen davada, Mahkememizin yolsuz tescile dayalı tapu iptali davalarına ilişkin bir görevi olmadığı , davanın hukuki dayanağı TMK nun 1024/1 maddesinde yazılı "bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3.kişinin bu tescile dayanamayacağı" düzenlemesidir. Yargıtay uygulaması da ayrıca incelenmiş; menfi tesbit talebiyle birlikte açılan tapu iptali tescil taleplerinin birlikte incelendiği yargıtay 1.Hukuk Dairesinin emsal ilamları (Yargıtay 1.HD 2015/15898 Esas-2017/4236 Karar, 2019/948-2019/4072 Karar bir çok kararı) dikkate alındığında dava konusu uyuşmazlığın sahtelik nedeniyle borçlu olunmadığı halde, icrada satışı yapılan taşınmazın yolsuz tescile dayalı tapu iptali-tescil davasına ait bulunmakla uyuşmazlığın bu minvalde ele alınması gereklidir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.8.2004 gününde verilen dilekçe ile dava kişisel hakka ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yükleniciden kazanılan kişisel hakka ve muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu