Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, borçlu olmadığı halde verdiği ipotek nedeniyle ... 3.İcra Müdürlüğü'nün 2006/14524 esas sayılı dosyası ile birlikte diğer dosyalarda borçlu şirket ile aleyhinde icra takibi yapıldığını, usulsüz işlemler sonunda maliki olduğu 20272 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalı ...Ş.'ne 315.100,00 TL ye ihâle edildiğini, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2009/1269 esası üzerinden ihalenin feshi davası açtığı halde, yine usulsüz işlemler sonucu ihalenin kesinleştirildiğini, taşınmazın ihâle alıcısı Girişim Varlık Yönetimi A.Ş. adına tescil edildiğini ve taşınmazdan tahliyesinin sağlandığını davalı ...Ş. isimli şirketin açılan ihalenin feshi davasından 17/11/2009 tarihli tebligat ile haberdar olduğunu, buna rağmen taşınmazı diğer davalı .........alama A.O.'...

    Tarafı bulunduğu işlem yok hükmünde olup, bu suretle oluşan tescil de yolsuz tescil niteliğindedir. "(Yargıtay 1. H.D.' nin 04/04/2013 gün 2013/1444 esas 2013/4957 karar) Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı davalar işin aynına (mülkiyet hakkı) dayalı davalardan olduğundan, hak düşürücü süre ya da zamanaşımı söz konusu değildir." (Yargıtay 1. H.D.' nin 01/07/2010 gün 2010/5673 esas 2010/7828 karar) İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibari ile, çekişme konusu taşınmazdaki tescilin illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mülkiyet değişikliğine neden olacak tapu iptal ve tescil istekli davaların kural olarak kayıt malikine yada maliklerine karşı açılması gerekeceği kuşkusuzdur. Aksi bir durum kayıt malikinin taraf olmadığı bir davada kendisinin taşınmaz mülkiyetini yitirmesi sonucunu doğurur....

    bu tescil işleminden sonra davalıların babası Halit TOSUN'un yolsuz tescil neticesinde adına tescil edilen hisseleri davalı T5 devrettiğini, yolsuz tescil işleminde, komisyonun inceleme için köye gelmediğini, tanık dinlemediğini, yalnızca itiraz edenlerin tek taraflı beyanları ile usulsüz tescil işlemi yapılmış olduğundan davacı müvekkilinin babası muris Süleyman BALABAN'ın yolsuz tescil işleminden haberdar olamadığını, müvekkili ile kardeşlerinin miras paylarına düşen taşınmazların ne şekilde başkaca kimseler adına tescil edildiğini öğrenebilmek adına defalarca tapu müdürlüğüne giderek araştırma yapmışlarsa da tapu arşivlerinde yaptıkları araştırmaların neticesiz kaldığını, işbu sebeplerle eldeki davanın bugüne dek ikame edilemediğini belirterek muvazaa/yolsuz tescilden kaynaklı tapu iptali ile müvekkilinin payı oranında devir ve tescilini, aksi takdirde fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 70.000,00- TL’nin denkleştirici adalet ilkesine uygun olarak tespit edilecek...

    Davalı vekili, Hazine taşınmazlarını satış işlemlerini yürütmekle görevli idarenin Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü olduğunu, davacının kendi nam ve hesabına satış ve tescil işlemlerini yapmak için taşınmazı Milli Emlak Müdürlüğüne devrettiğini, Milli Emlak tarafından da taşınmazın ... OSM’ne satıldığını ve tescil edildiğini, satışın kanuna uygun yapılıp yolsuz bir işlem olmadığını, bir an için Milli Emlak Müdürlüğünün bu şekilde yetkisi olmadığı belirtilse dahi husumetin OSB Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; dere yatağı vasfını kaybetmiş, tapuya tescili gereken taşınmaz vasfını kazanan bu yer önce Hazine adına tescili, daha sonra ... Organize Sanayi Bölgesine devri gerekirken, doğrudan OSB'ne devredildiği, bu işlem TMK'nun 1025. maddesi anlamında yolsuz bir tescil işlemi ise de, dava dosyasından anlaşıldığı üzere Hazine'nin bu taşınmazı kendi adına tescil amacının OSB devretme isteği olduğunu, davacı ...'...

      Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.06.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ıslah ile ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacıların ...'in mirasçıları olduğunu, müvekkillerinin müşterek murisi ...'in davalı İ.. Ö..'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık yolsuz tescil nedenine dayalı tapunun iptali sebebiyle tazminat istemine ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14/b maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 05/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; yolsuz tescil ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ipotek bedelinin tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından tazminat istemine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 3....

            Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece çekişme konusu 139 ada 44 parsel sayılı taşınmaz hakkında, davalı ...'ın 4721 sayılı TMK'nın 1024. maddesi uyarınca taşınmazın diğer davalı ... adına yolsuz olarak tapuya tescil edildiğini bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi konumunda olduğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; verilen karar eksik inceleme ve araştırma ile verildiğinden usul ve yasaya uygun değildir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın davalı ...'ün satıcısı olan diğer davalı ... ile ortak murisleri ...'den geldiğini ileri sürerek, vasiyetnameye dayanarak dava açmıştır. Davalı tarafta satış senedine dayanmıştır. Kadastro tespitinde ise, taşınmazın öncesinin ...'a ait olduğu ve bedelsiz olarak oğlu ...'a zilyetliği bağışlayıp devrettiği bildirilmiştir. Bu durumda uyuşmazlık, öncesi ...'...

              Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 3402 sayılı Yasaya göre 1990 yılında yapılıp aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Yörede genel arazi kadastro çalışmaları 29.09.1993 tarihinde yapılıp 09.06.1994 ilâ 08.07.1994 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiş ve dava konusu taşınmaz davalı adına tapu siciline tescil edilmiştir....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman tahdidi iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 3402 sayılı Yasaya göre 1990 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Yörede genel arazi kadastro çalışmaları 29.09.1993 tarihinde yapılıp 09.06.1994 ilâ 08.07.1994 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiş ve 01.10.1996 tarihinde yapılan satış ile davalı adına tapu siciline tescil edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu