Ada ... parsel taşınmazın hissedarı olduğu ve bu taşınmaz üzerine ihyası istenen ... lehine ipotek konulduğu ve bu şirketin 16/02/2015 tarihinde TTK Geçici 7. Madde kapsamında ticaret sicilinden re'sen terkin edildiği, dolayısıyla davacının hissedarı olduğu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması amacıyla ...'nin ihyasına karar verilmesinin gerektiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla ...'nin ticaret sicilinden TTK Geçici 7. Madde kapsamında sicil kaydının resen silinmesine istinaden davacının talebi üzerine bu şirketin ihyasına karar verilmesinin mümkün olduğu anlaşılmıştır. ... unvanlı ve terkin durumdaki şirket ile ilgili Antalya İli, Muratpaşa İlçesi, ... Ada ... parsel taşınmaz üzerinde ipotek olduğu ve şirket ihyası için yasaca aranan haklı ve yeterli sebeplerin bulunduğu saptanmıştır. Bu doğrultuda davacı terkin durumundaki ...'nin ihyasını istemekte haklıdır. Bu nedenle açılan davanın kabulü ile terkin durumdaki ...'...
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 461 ada 9 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı olmasına rağmen evrakta sahtecilik yapılmak suretiyle öncelikle 12.11.2014 tarihinde davalılardan ... adına, daha sonra 23.11.2014 tarihinde TAKBİS veri düzeltme sistemi kullanılmak suretiyle Hazine adına, bu kez 02.12.2014 tarihinde tekrar elektronik ortamda değişiklik yapılmak suretiyle davalı ... adına tescil edildiğini, akabinde 04.12.2014 tarihinde dava konusu taşınmaz üzerine Ziraat Bankası lehine 1.000.000 TL limitli ipotek tesis edildiğini, son olarak 15.12.2014 tarihinde tekrar değişiklik yapılarak tescil kaydının Hazine adına sağlandığını, bu şekilde sahte işlemlerle yolsuz tesciller oluştuğunu ileri sürerek, oluşan sahte tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili ile Ziraat Bankası lehine tesis edilen ipotek kaydının terkinine karar verilmesini istemiştir....
esas sayılı dosyası ile kendi haklarında ipotek borçlusu sıfatıyla takip başlattıklarını, icra dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre 100,00 TL asıl, 955,14 TL işlemiş faizi olmak üzere toplamda 1.055,14 TL'nin taraflarınca 21/12/2020 tarihinde icra dosyasına depo edildiğini, ipotek alacaklısına muhtıra düzenlenerek 20/03/2021 tarihinde TK. 35'e göre tebliğ edildiğini, ipotek alacaklısının muhtıraya itiraz etmediği gibi 15 günlük yasal süre içinde ipotek bedelini almaktan da imtina ettiğini ve ipoteğin çözülmesinden kaçındığını belirterek ilgili taşınmaz üzerinde tesis edilen 31/05/1977 tarih ve 4831 yevmiye numaralı ipoteğin İİK 153. maddesine göre kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davacı murisi lehine tesis edilen ipoteğin idari işlem neticesinde terkin edildiği için borç ilişkisinin sona ermediğini, davalının ipotek bedelini ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle ipotek bedelinin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca dava tarihi itibariyle ulaştığı değer belirlenerek bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili istinafa yasa yoluna başvurmuştur. Dosya kapsamından; davalıya ait 28, 175 ve 184 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydı üzerine davacı lehine 1989 yılında 5.000.000ETL ile ipotek tesis edilmiş, taşınmazlar ipotekli haliyle davalı tarafından dava dışı üçüncü kişiye devredilmiş, malikin talebi ile idarece ipotekler terkin edilmiştir. Dolayısıyla, davacı murisi lehine tesis edilen ipoteğin idari işlem neticesinde terkin edildiği için borç ilişkisinin sona ermediği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında karz akdi mevcut olup davacı murisinin davalıya borç verdiği sabittir....
Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirildiği halde ipoteğin terkin edilmediğini, daha sonra belediye encümen kararı ile 20/05/2005 tarihinde ödenen 102,44 TL mahsup edilerek ipotek bedelinin 163.379,46 TL olarak güncellendiğini, yapılan bu işlemin batıl olduğunu, ipotek bedelinin ödendiğini ancak ipoteğin fekkedilmediğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davacı tarafça her ne kadar ipotek bedelinin tamamının ödendiği iddia edilse de ipoteğin, ipotek bedeli ödenmediği için fekkedilmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin fekki isteğine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2019 tarih 2019/68 Esas, 2019/346 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne ve 2 parseldeki 6.323,00 TL, 3 parseldeki 8.220,00 TL ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 30/03/2021 tarihinde kesinleştiğini, kararın kesinleşmesinden sonra dava dışı üçüncü kişi Seda Rimacov ile davalı T3 arasında 20/05/2021 tarihinde ipotek temliki sözleşmesine istinaden yolsuz ipotek tescili yapıldığını, yapılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ipotek alacağının devir temliki sözleşmesinin hükümsüz olup yoklukla butlan olduğunu, T3 ile davalı T4 arasında ipotek alacağının devir temliki sözleşmesi yapıldığını, bunun da hükümsüz ve yoklukla butlan olduğunu zira ipotek sebebi olan herhangi bir alacağın mevcut olmadığını belirterek davalılar arasında yapılan ipotek devir temlikinin geçersizliğinin hükümsüzlüğünün tespiti ile mevcut olmayan alacak sebebi ile 2 ve 3 parsellerdeki davalı Kooperatif lehine tescil edilen ipoteğin...
alacağın varlığını gösteren hiçbir belgeyi icra dosyasına sunmadığını, alacağın varlığını ispat yükünün davalı tarafa ait bulunduğunu ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmaz üzerine davalı şirket lehine tesis edilen 30.12.2010 tarihli ve 15808 yevmiye sayılı ipoteğin terkini ile ipoteğin geçersiz olması nedeniyle ipotek konusu taşınmazın satışının durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesince; ipoteğin süreli olduğu ve sürenin takip tarihi itibariyle sona erdiği göz önüne alınmaksızın sıra cetveli düzenlenmesinin isabetli olmadığı gerekçesiyle şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk derece mahkemesi kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. İpotek süresinin sona ermiş olması, ipoteğin sona ermesi ve sicilden terkin edilmesi için yeterli değildir. Sürenin dolmasının ipotek hakkını sona erdireceğini kabul edilmekle birlikte, ipoteğin tapu sicilinden terkin edilebilmesi için belirlenen süre içinde ipotek alacaklısının alacak hakkının doğmamış olması veya alacağın sona ermesi gerekir. Somut olayda dava konusu ipotek, 10.06.2009 tarihli 2 yıl süreli olarak tesis edilmiş ise de taşınmaz üzerine konulan ipoteğin borç karşılığı olduğu; şikayet olunanın 03.07.2013 tarihinde Silivri 2....
Süreli ipoteklerin terkini için sürenin dolduğu tarihten itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerine İİK 150/c maddesi uyarınca şerh konulmaması halinde ipotek malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edileceğinden, terkin talebi ilgili tapu müdürlüğüne yöneltilip ipotek terkin edilmedikçe takip tarihi itibarı ile ipoteğin geçerli olup olmadığının dar yetkili icra mahkemesince değerlendirilemez. TMK 875 maddesi gereğince, karz ipoteği, tapu sicilinin rehinler hanesinde yazılı olan alacak miktarını, takip giderlerini ve yasal sınırlamalara uyularak geçen günlerin faizlerini teminat altına aldığı, ipotek akit tablosundaki “faizsiz olarak 15/07/2018 süre ile” açıklaması, ipoteğin bu tarihte sona erdiği değil, alacağa bu tarihten itibaren faiz istenebileceği anlamındadır....
Somut olayda; ipotek borçlusu T1 tarafından ipotek bedeli olarak (eski 524.000.000,00 TL) icra müdürlüğüne depo edildiği, ipotek alacaklısına çıkarılan muhtıranın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ipotek alacaklısının güncel ipotek bedelinin tespitine yönelik çalışmalar devam ettiğinden bedelin alınmadığı, mahkemece de yukarıda belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar verildiği görülmüş olup ipotek alacaklısının ipotek bedelini almaktan imtina etmesine ilişkin makbul bir sebep ileri sürdüğünden dolayı mahkeme gerekçesinin bu açıdan yerinde olduğu, Ayrıca; İlk Derece Mahkemesi tarafından ipoteğin kaldırılması talep edilen taşınmaza ilişkin tapu kaydı Kocasinan Tapu Müdürlüğü'nden istenilmiş olup, dosya içerisinde mevcut tapu kaydına göre taraflar arasında düzenlenmiş bir ipotek sözleşmesinin bulunmadığı, kaldırılması talep edilen ipoteğin Kocasinan Belediye Başkanlığı'nın 18/03/1997 tarih ve 266 sayılı yazıları ile kurulmuş olduğundan ipoteğin kanuni ipotek niteliğinde olduğu...