Ltd.Şti., ipotek sözleşmesinin iradi olarak düzenlendiğini, senede karşı yapılan her türlü iddianın da senetle kanıtlanması gerektiğini, davacılara finansal sözleşme gereğince 2.850.000 Euro ödemede bulunulduğunu, ipotek bedelinin ödenmeden ipoteğin terkininin istenemeyeceğini bildirmiştir. Mahkemece, davacılar lehine olan 3.650.000 Euro bedelli ikinci derecedeki ipotek Türk parası gösterilerek tesis edilmediğinden bu tür bir ipotek Türk Medeni Kanununun 851.maddesi gereğince geçersiz olduğundan, geçersiz olan ipotek sözleşmesine dayanarak istemde bulunulamayacağından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmişlerdir. Türk Medeni Kanununun 851.maddesi ilk fıkrasındaki “taşınmaz rehni miktarı Türk parasıyla gösterilen bir alacak için kurulabilir” şeklindeki hüküm uyarınca, ipotek akit tablosunda teminat altına alınan belirli alacak tutarının Türk parası olarak gösterilmesi zorunludur....
verildiğini, derdest davada, davaya devam olunabilmesi ve davacı müvekkilinin taşınmazı üzerinde sebepsiz ve haksız yere bulunan ipoteğin kaldırılabilmesi için, ipotek lehtarı olarak dava tevcih edilen ------ göre yeniden ----- tescil edilmek suretiyle tüzel kişiliğinin ihyasının yasal zorunluluk olduğunu, zira, ipotek lehdarı olan şirketin ihyasına karar verilmeden, davaya devam edilmesi ve ipoteğin kaldırılmasının da hukuken mümkün olmadığını belirterek, davanın kabulüne; ---- ile kayıtlı iken sicilden re'sen terkin edildiği öğrenilen ------ dava dosyası ile sınırlı olarak ihyasına ve ----- tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı banka ile asıl borçlu kooperatif arasında ödeme halinde hangi bağımsız bölümler üzerindeki ipoteğin terkin edileceği hususu açıkça kararlaştırılmadığına göre, terkin sırası alacaklının insiyatifinde olup, mevcut delil durumuna göre davacının terkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de, ipotek fekki talebi nispi harca tabi olup, harcın ikmali için süre verilip bunun tamamlattırılmasından sonra işin esasına girilmesi gerekirken, maktu harç ile yargılamaya devam edilmesi de doğru olmamıştır....
ettirmesini isteyebileceğini, ipoteğin belli bir süreye tabi olmaması halinde, terkin talebinin ipotek alacaklısının yazılı terkin talebi ile tapu müdürlüğüne başvurması ile tapu sicilinden silinebileceğini, bu kapsamda taşınmaz maliki ipotek alacağının sona ermesine müteakip ipotek alacaklısından taşınmazdaki ipotek kaydını sildirmesi için talepte bulunmasına rağmen ipotek alacaklısı ipoteğin terkinine yanaşmaz ise ipoteğin terkinini mahkemeden isteyebileceğini, ancak davacı davaya konu ipoteğin kaldırılmasını davalı bankadan dava tarihine kadar istememiş, davalı bankaya yazılı ya da sözlü talepte bulunmaksızın doğrudan mahkeme aracılığı ile ipoteğin fekkini talep ettiğini, oysa ki; davalı banka tarafından 19.12.2022 tarihinde tapu müdürlüğüne yazılan müzekkere ile ipoteğin fekki talep edildiğini, davalı banka tarafından Tapu Müdürlüğüne yazılan yazı da cevap dilekçesi ekinde sunulduğunu, dolayısıyla dava konusu ipotek fek edildiği için davanın reddi gerektiğini, kaldı ki; HMK 331. maddesi...
03.08.2010 tarihinde tebliğ edildiği, dava konusu taşınmaz üzerine tesis edilen 600.000,00 TL tutarlı ipotek tesisi tarihinin ise 17.04.2009 tarihi olduğu, ipoteğin resmi senet uyarınca 1.sırada fekki bankaca bildirilinceye kadar doğmuş ve doğacak tüm borçlar için 600.000,00 TL tutarlı olarak tesis edildiği anlaşılmaktadır....
Şti. lehine ipotek verdiğini, ipoteğe konu borcun ödendiğini, ipoteğin alacağı balı olduğunu, alacağın sona ermesi halinde buna bağlı olarak ipoteğin de sona ereceğini, 3.kişi borçlu ile davalı arasında borç kredi ilişkisinin bittiğini, dolayısıyla ipoteğin kaldırılmasının gerektiğini, konuya ilişkin davalı banka şubesine 11/04/2018 tarihinde ipoteğin kaldırılması amacıyla yazı yazıldığını ancak bugüne kadar ipoteğin kalkmadığını iddia ve beyan ederek ilgili taşınmaz üzerindeki davalı banka lehine olan ipoteğin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından, H.M.K.'nın 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır. KANITLAR VE GEREKÇE / ... İli, ... İlçesi, ......
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 13/03/2021 KARAR TARİHİ : 17/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 15/12/2016 tarihinde satın almış olduğu dava konusu ....3 No 'lu bağımsız bölümlü gayrimenkul kaydında davalı banka lehine 10/07/2009 tarihli ipotek konulduğunu, geçen sürede gayrimenkulün kaydındaki ipotek ile güvence altına alınan alacağın sona ermesi nedeniyle bu alacağa teminat olarak verilmiş ipoteğin boşa çıktığının tespit edildiğini, alacağın sona ermesi halinde ipotek hakkının da kendiliğinden ortadan kalkacağını, alacak sona erince ipotekli taşınmaz malikinin, rehinli alacaklıdan terkine muvafakat etmesini talep edebileceğini, bu sebeple banka şubesine başvurulduğunu, teminatın sadece 2 adet çek yaprağı miktarı kadar riski olduğunun bildirildiğini, 12 kasım 2020 tarihinde bankanın Çankaya...
ın taşınmazı üzerinde davacı şirketin borçlarının teminatı olmak üzere davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, davacı şirketin kredi borcunu ödememesi üzerine, davalı banka tarafından davacı ipotek maliki ve davacı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, icra takibine konu borcun davacı ipotek maliki tarafından ödenmesi üzerine icra müdürlüğünce davalı bankaya ipotek terkin muhtırası gönderildiği, davalı bankanın asıl borçlu HCA ... Ltd. Şirketi tarafından keşide edilen çekler ve diğer kredi borçları nedeniyle alacağı bulunduğundan ipoteğin terkin edilemeyeceğini bildirdiği, söz konusu çeke dayalı olarak, davacılar aleyhine toplam 60.037,88 TL alacağın tahsili talebiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı çekin davacı şirket tarafından dava dışı Tektaş Gıda ... Ltd. Şti. lehine keşide edildiği, lehtar şirketin cirosu ile davalı bankaya verildiği, bankanın yetkili hamil olduğu, dava konusu ipotek resmi senedi incelendiğinde, davacı ...'...
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Burada belirtilmesi gereken önemli sorun, ipoteğin çerçevesini ipotek akit tablosunun tayin edeceğidir....
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Nitekim mahkemece ipotek şerhi bu nedenle kaldırılmıştır. Az yukarıda sözü edildiği üzere, 17.7.2001 günlü akit tablosuyla tesis edilen ipotekten yararlanacak kişi alacaklı olan davalıdır. Akit tablosunda ipoteğin 1 ay süreli faizsiz olarak 1 milyar lira için kurulduğu görülmektedir. İpoteğin 17.7.2001 olan akit tarihine 1 ay ilave edilmesi sonucu bulunacak vade günü kaldırılması gerekir....