İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 16.02.1999 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 19.02.1998 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 19.02.1998 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 19.02.1998 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 19.11.1998 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....
İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez. İsteyebileceği sadece ipoteğin tesis edildiği tarihten 4 yıl sonrası için ana para ve faiz alacağından ibarettir. Her ne kadar 2981 sayılı Yasanın 9/c maddesi uyarınca kamulaştırılarak bedeli karşılığı davacıya satılan taşınmazın önceki malik tarafından açılan bedel artırımı davası sonucu fark bedelinin ortaya çıkması durumunda bu fark bedelde, davalı tarafından davacıdan istenebilir ise de, davalı idare mevcut ipoteğin fark bedelinden kaynaklanan alacağına uyarlanmasını talep edemez. Bunun için ya ek ipotek akdinin tesisi veya yeni bir ipotek akdi kurulması gerekir. Alacağın ipotek ile teminat altına alınmaması iradi olarak ödenmesine engel teşkil etmeyeceği gibi ayrı bir dava açılarak hükmen tahsiline de engel değildir....
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 1477 sayılı genelgesi uyarınca ... sahibinin makul bir sürede başvurusu olmadığı taktirde hesaplanacak zemin bedeli üzerinden “örfü belde” hakkı sahibi yararına kanuni ipotek tesis edilerek kütük sahifesi üzerindeki örfü belde kayıtlarının res’en terkin edileceği öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 3194 sayılı imar Kanununun geçici 5.maddesi uyarınca tesis edilen kanuni ipotek bedeli miktarına ilişkindir. Anılan yasa maddesinde öngörülen “zemin hakkı bedeli, ait olduğu taşınmaz malın zeminine ait en son vergi değerinin 1/5’idir” hükmü ile zemin değeri saptanarak 1/5’i ödenmek suretiyle ikili mülkiyet sisteminin tasfiyesi amaçlandığından Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 1477 sayılı genelgesi de nazara alındığında zeminin gerçek değerinin 1/5’i üzerinden ipotek tesis edilmesi gerektiğinin kabulü gerekir....
A.Ş. adına kayıtlı iken (670 sayılı KHK'nın 5. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 07/10/2016 tarihinde ticaret sicilinden re'sen terkin edilen) 25/11/2015 tarihinde D.K. isimli kişiye satış yoluyla muvazaalı olarak devredildiğinin kabulü gerektiğinden, söz konusu taşınmazın üzerindeki tüm kısıtlamalardan ve taşınmaz yükünden ari olarak (diğer bir deyişle davacı kurum lehine taşınmaz üzerinde önceden kurulmuş bulunan ipoteğin terkin edilerek) tapuda Maliye Hazinesi adına devredildiği anlaşıldığından; davacı tarafından söz konusu taşınmaz üzerinde önceden tesis edilen ipotek haklarına istinaden 175.980,00 TL tutarındaki alacağın müvekkil kuruma ödenmesi ya da terkin edilen söz konusu ipoteğin kaldırıldığı şartlarla tekrar kurulması istemiyle yapılmış olan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …....
Davalı vekili, müvekkili bankanın temlik tarihi itibariyle ipoteğin kaldırılması için tapuya yazı yazdığını, buna rağmen bugüne kadar ipoteğin kaldırılmamasının hukuki sorumluluğunun müvekkiline yüklenemeyeceğini, keza davacının müvekkiline müracaatı üzerine hukuk müşavirliğinden görüş alınması için kurumiçi yazışmalar devam ederken davacıya da bilgi verildiğini, sonuç olarak 23.06.2014 tarihli yazı ile de ipoteğin kaldırıldığını, davanın ise 20.06.2014' de açıldığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, ipotek terkin edildiğinden davanın konusuz kaldığını, henüz delillerin de toplanmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir....
İpotek akdinin çerçevesini resmi senette yazılanlar çizeceğinden, ipoteğin onbeşbin lira borç karşılığı 15.07.1973 tarihine kadar faizsiz kurulduğunun kabulü gerekir. İpotek alacağı, bu tarihe kadar ödenmemişse alacağı rehinle temin edilen kişi asıl alacağını ve bu tarihten sonrası için de sözleşmede kararlaştırılan oranda faizi, faiz oranı kararlaştırılmamışsa 15.07.1973 tarihinden dava tarihine kadar yasal oranda faiz alacağını isteyebilir. 01.11.2008 tarihli bilirkişi raporunda asıl alacak ve gecikme faiz tutarı 142.810,00 TL olarak saptandığından ipoteğin terkini için davacının ödemesi ve ipotek alacaklısına ödenmek üzere depo ettirilmesi gereken miktar budur. Mahkemece, bu miktarın depo ettirilerek ipoteğin terkinine karar verilmesi gerekirken resmi senette yazılanların dışına çıkılarak ipotek tutarının güncelleştirilmiş bedeli için davacının zorlanması ve bu bedel depo edilmediğinden bahisle de davanın reddolunması usul ve yasaya uygun düşmemiştir....