WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, imar parsellerinin hukuki dayanağını teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilip kesinleşmesi ile imar parsellerinin TMK'nın 1025. maddesinde öngörülen yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Anılan bu husus hükmüne uyulan bozma ilamında vurgulandığı gibi mahkemenin de kabulündedir. Öyleyse, idare mahkemesi tarafından verilen imar uygulamasının iptaline ilişkin kararın kesinleşmesiyle bu idari işlemle oluşmuş tüm uygulamalar iptal edilmiş sayılacağından, sicil kayıtlarının iptal edilen uygulama öncesine getirilmesi gerektiği tartışmasızdır. Fiili durumda ortaya çıkan güçlükler ve infaza ilişkin sıkıntılar kesinleşen yargı kararları doğrultusunda ilgili idarece yeniden yapılacak imar düzenlemeleriyle çözümlenebilir ancak, bu güçlük ve sıkıntılar gerekçe yapılmak suretiyle yolsuz tescilin korunamayacağı da kuşkusuzdur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 19286 parsel sayılı taşınmazın 40/430 hissesinin maliki iken 19/03/1992 tarihinde 1137 yevmiye ile davalı ... tarafından sahte vekaletnamelerle diğer davalı ...'a satış yoluyla temlik edildiğini, bu konu ile ilgili olarak davalı ... hakkında Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 1994/11878 hazırlık sayısı ile başlatılan soruşturmanın devam ettiğini, ayrıca Eyüp 1.Asliye Hukuk Mahkemesine açılan 1992/680 esas sayılı iptal ve tescil davasının müracaata kaldığını, sahte vekalete dayalı olarak yapılan satış işleminin dayanağının yolsuz olduğunu ileri sürerek davalı üzerindeki payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur....

      Öte yandan; anılan parselasyon işleminin idari yargı yerinde iptal edildiği ve kararın derecattan geçmek suretiyle kesinleştiği görülmektedir. Davacılar; davalı ...’a yapılan satışın iptali ve adlarına tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiyle eldeki davayı açmışlardır. Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davada kadastral parselinin ihyasının istenilmediği, davalı ...’a yapılan satışın iptali ve buna bağlı tescil talep edildiği sonucuna varılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; dava konusu imar parselinin sicil kaydının illetini teşkil eden idari işlem, idari yargı yerinde iptal edilmekle, sicil kaydının dayanaksız hale geldiği açıktır. Öyleyse, yolsuz tescil durumundaki imar parseli hakkında iptal ve tescil isteminde bulunulamayacağı da kuşkusuzdur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar; davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          iptali için açtığı dava sonucunda İdare Mahkemesince 20/09/1994 tarih 1994/315 E. 1994/1977 K sayılı kararla tahsisin iptali işleminin iptaline karar verildiğini, kesin tahsisin bu tarihte yürürlük kazandığını, bunun üzerine Bakanlıkça anılan şirket lehine tesis edilen üst hakkının tapudan terkin edilmemiş ise terkin işleminin durdurulması, terkin edilmiş ise şirketin üst hakkı tahsisinden dolayı T1'ye herhangi bir borcu varsa bu borcun tahsilinden sonra aynı süre ve şartlarla anılan şirket lehine üst hakkı tesis edilmesi hususunda Antalya Valiliğine talimat verildiğini, cevaben üst hakkının 24/06/1994 tarihinde tapudan terkin edildiği, tekrar üst hakkı tesisi için davalı şirketin idareye davet edildiğini, ancak şirketin idareye başvurmadığını, davalı şirkete 30/04/1999 tarihine kadar süre verildiği ve şirketin Bakanlık şartlarını yerine getireceğine dair Ankara 37....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 07/01/2021 tarihli ve 2017/6 E., 2021/20 K. sayılı kararıyla; davalıların sonradan yapılan düzeltme ile 27.996,60 m²’lik kısmı davacıya düşen pay oranında iktisap ederek sebepsiz yere zenginleştikleri, bu nedenle davacının tazminat talebinde bulunmasının mümkün olduğu, davacı tarafın tazminat talebinin bulunmadığı, yolsuz tescilden bahsedilebilmesi için tescil işleminin hukuki sebepten yoksun bulunması gerektiği, davaya konu taşınmazın ise davalılar adına satış işlemi sonucunda tescil edildiği, bu nedenle davalılar adına yapılan tescil işleminin yolsuz tescil sayılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1....

            Aksi halde, yolsuz tescil söz konusu olup bu tür tapuların iptali her zaman mümkündür. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.05.2001 gün 2001/1-464 Esas ve 2001/470 sayılı kararı ve 19.2.2003 gün 2003/20-102 esas -2003/90 sayılı kararı vb). Orman içindeki deliceliklerin 3573 Sayılı Yasa hükümlerine göre tahsis ve temlik edileceğine ilişkin hükümler 1961 Anayasasının yürürlüğe girmesinden sonra zımmen yürürlükten kalkmış ve uygulama olanağı kalmadığı, çekişmeli parsellerin ifraz edildiği 316 sayılı parselin imar-ihya işlemleri tamamlanmadan hatalı işlem sonucu 1983 yılında yolsuz tescil olarak oluşturulduğundan Medeni Yasanın 1025....

              O halde, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil nitelik taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceği açıktır. 3. Somut olayda, 6360 sayılı Kanun′un geçici 1 inci maddesine dayanılarak oluşturulan devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararına dayanılarak dava konusu taşınmaz tapuda davalı adına tescil edilmiş; davacı Hazine tarafından 6360 sayılı Kanun uyarınca çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olması gerektiği, davalı adına oluşturulan tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek mülkiyet iddiasında bulunulmak suretiyle eldeki dava açılmıştır. Başka bir ifadeyle, idari işlem niteliğindeki devir tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararının iptali dava konusu yapılmadığı gibi İdari Yargıda tapu iptali-tescil hükmü kurulamayacağı da kuşkusuzdur....

                Belediye Başkanlığı'nın 21.03.1996 tarih, 246 sayılı Encümen Kararı ile 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parsellerinin meydana getirildiğini, ancak anılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiğini, böylece imar parsellerinin sicil kayıtlarının yolsuz tescil niteliğine dönüştüğünü ileri sürerek; oluşan imar parsellerinin tapu kayıtlarının iptali ile 203 sayılı kadastral parselin ihyası isteminde bulunmuştur. Mahkemece; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların yolsuz yapılan tescillerinin iptali (kayıtlarının iptaline), iptallerine karar verilen taşınmazların kadastro mülkiyet durumunun ihyası ile eski hale getirilmesi ve geriye dönüşümün sağlanarak hak sahipleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Belediyesi tarafından başka bir çok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bu imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine bilahare aynı bölgede ... Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ikinci imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan ... Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği dosya kapsamıyla sabittir. Hemen belirtilmelidir ki, ... Belediyesi adına oluşan sicil kaydının TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve iptali gerektiği açıktır. Öte yandan; sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemlerin idari yargı yerinde iptal edilip, kararların kesinleşmesiyle imar parsellerinin sicil kayıtlarının dayanıksız hale geldiği ve yolsuz tescil durumuna düştükleri tartışmasızdır....

                    UYAP Entegrasyonu