Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tesciline ilişkindir. Davacı kadastro tespiti öncesinden beri sürdürdüğü zilyetlik nedenine dayanarak adına tescil talebinde bulunabilir. 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde yalnızca hakkında tutanak düzenlenen taşınmazlarla ilgili olarak 10 yıllık hak düşürücü süre belirlenmiş olup, gerek 3402 sayılı Yasa'da, gerekse de 4721 sayılı Yasa'nın tescil hükümlerini düzenleyen maddelerinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen ya da hak düşürücü süre belirleyen yasal düzenleme yoktur....

    Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmazın mezarlık parselinin önünden geçen yolun kuzeyinde kalan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici alan iken, müvekkil idare tarafından ... Kadastro Müdürlüğüne göndeilen yazı ile Hazine adına tescili talep edilmiş olduğu, ... Genel Müdürlüğünün inceleme raporunda da "yolun güneyinde kalan fiili ormanın Hazine adına ... vasfıyla tescil edilmesi ve ......

      bırakılan dava konusu taşınmazın taksim sonucunda davacıya bırakıldığı, yol olarak veya yol boşluğu olarak hiç bir zaman kullanılmadığı, taşınmazının vasfının yol veya yol boşluğu değil umuma açık olmayan köy boşluğu olduğu, davacı tarafından da babasından miras kalmasından itibaren 20 yılı aşkın olarak taşınmaz üzerinde tarım yapıldığının anlaşıldığı, davacı açısından kadastro kanunun 14....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Hazine vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir....

        Eldeki dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup, yargılama sırasında dava konusu taşınmaz bölümü başında 19.03.2015 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen ve Mahkemece hükme esas alınan teknik bilirkişilerin 24.03.2015 tarihli raporunda, çekişmeli taşınmaz bölümünün tamamının tescil harici alanda kaldığı belirtilmiş ancak, aynı bilirkişiler tarafından karar tarihinden sonra dosyaya sunulan 08.01.2019 tarihli raporlarında ise; hükme esas alınan raporda sehven tescil harici alanda kaldığını belirttikleri dava konusu taşınmazın, (A) harfi ile gösterilen 1.069,32 metrekarelik bölümün tescil harici alanda kaldığını; (B) harfi ile gösterilen 19.703,65 metrekarelik bölümünün ise 839 sayılı mera parseli içinde kaldığının tespit edildiğini bildirmişlerdir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., 06.06.2011 tarihli dava dilekçesiyle, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün kendi adına tespit ve tescil edilen 103 ada 2 sayılı parsele dahil olduğunu ileri sürerek, bu bölümün, 103 ada 2 sayılı parsele eklenmek suretiyle adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne 103 ada 2 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen, 36.93 metrekare + 113.77 metrekare olmak üzere 150.70 metrekare yüzölçümlü kısmın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında tespitten önceki zilyetliğe dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve fen bilirkişisinin rapor ve krokisinde doğusu tescil harici, batısı tescilli arazi, kuzeyi tescil harici arazi, güneyi yol ile çevrili 6239.007 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu tescil istemine ilişkindir. Kadastro Mahkemesince, kadastro mahkemesinin görevli olmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dava konusu edilen yerin 200ada 131 parsel sayılı kadastro parseli içinde kaldığı ve kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda; orman idaresi 101 ada 1 parsel numarası ile ... adına orman vasfı ile tespit gören taşınmazın kenarında bulunan ve tespit harici bırakılan bir miktar taşınmazın orman vasfında bulunduğu iddiasıyla tespit harici bırakılan bu taşınmaz bölümünün 101 ada 1 sayılı orman parseline dahil edilerek orman vasfı ile ... adına tescili istemiyle, askı ilan süresi içinde Kadastro mahkemesinde dava açmıştır....

                ) mahkemece son kararında hem tescil davası hem de kesinleşen ilk hüküm gibi tapu iptal ve tescil davası ve yargılama giderleri yönünden son kararda tekrar hüküm kurulması gerekirken tapu iptal ve tescil davası yönünden ilk hükmün kesinleştirme işleminin yaptırılmasına karar verilmesi doğru olmadığı gibi yola ilişkin ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen tescil davası sonunda kurulan hükümde yollar tescil harici olup sadece haritasında gösterildiği tescille tabi olmadığı, böylece tapu kaydı bulunmadığı halde "Hazine adına tescil harici yol olarak bırakılan taşınmazın tapu kaydının iptaline" şeklinde tescil hükmü kurulması da doğru değildir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL ... Dava, ... sırasında çalılık olarak tescil harici bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup davalı ... tarafından ... iddiasında bulunulmasına göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu