Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, yoksulluk nafakası yönünden 100 TL'ye indirilmesi talep edilmiş, kabul edilen kısım 300 TL, reddedilen kısım 200 TL olup, 300 TL'nin 1 yıllık toplam tutarı 300x12=3.600 TL olduğu, bu miktarın 5.880,00 TL'yi aşmadığı, reddedilen 200 TL'nin de 1 yıllık toplam tutarının 200x12= 2.400 TL olduğu ve yine 5.880 TL'yi aşmadığı görülmektedir. İştirak nafakalarının indirilmesi talebi yönünden indirilmesi istenilen iştirak nafakası miktarı (ayrı ayrı) 250 TL olup, 1 yıllık toplam tutarı her bir çocuk yönünden 250x12= 3.000 TL'dir.Bu durumda indirilmesi istenilen iştirak nafakası miktarı her bir çocuk açısından kesinlik sınırı olan 5.880 TL'nin altındadır.Az yukarıda açıklandığı üzere ilk derece mahkemesi kararı kabul edilen ve reddedilen miktarlar yönünden kesinlik sınırı olan 5.880 TL'nin altında olup, kesin niteliktedir. Bu sebeple, tarafların istinaf başvurularının miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

GEREKÇE;Dava,erkeğin davasında yoksulluk nafakasının kaldırılması/olmazsa indirilmesi ve iştirak nafakalarının indirilmesi,kadının karşı davasında ise yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının artırılması/gelecek yıllardaki artış oranının da belirlenmesi taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

Mahkemece; yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin asıl davanın kısmen kabulü ile; müşterek çocuk Nilay için hükmedilen aylık 200 TL iştirak nafakasının aylık 300 TL'ye, kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının ise aylık 225 TL'ye yükseltilmesine; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ve iştirak nafakasının indirilmesine ilişkin davanın ise kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı birleşen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı birleşen dosya davacı vekilinin birleşen dava yönünden tüm, asıl dava yönünden sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.''...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi, iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.09.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili cevabında ve karşı davasında; tarafların ahde vefa ilkesi gereğince sözleşme ile bağlı olduklarını, boşanmayı talep eden taraf olan davacının kötüniyetli olduğunu, davalının aldığı emekli aylığının iyi bir yaşam standardı sağlamadığını, boşanma esnasında da davacının çalıştığını, iddiaların yersiz olduğunu belirterek davanın reddini dilemiş, nafakalarının ise yetersiz kaldığını belirterek yoksulluk nafakasının 10.000 TL'ye, iştirak nafakalarının ise yıllık 141.000 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davaya ilişkin olarak, yoksulluk nafakasının 4.250 TL’ye indirilmesi, iştirak nafakalarının yeniden düzenlenmesi talebinin reddine karar verilmiş, karşı dava da reddedilmiştir....

        aralarındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi Davasına dair Küçükçekmece 2.Aile Mahkemesinden verilen 06.01.2016 günlü ve 2015/81 E.-2016/12 K.sayılı hükmün bozulması hakkında Dairemizce verilen 20.06.2016 tarih ve 2016/6054 E.-2016/9599 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

          Davacı vekili dava dilekçesinde, iştirak ve yoksulluk nafakasının daha önce mahkemece 225’er TL’ye karar verildiğini, aradan zaman geçtiğini belirterek 500’er TL’ye artırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, nafaka miktarlarının fazla olduğunu, indirilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Mahkemece; yoksulluk ve iştirak nafakasının ayrı ayrı 225’er TL’den 325’er TL’ye artırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasında daha önce görülen nafaka artırma davasında davacı kadına ve müşterek çocukları Ayşe’ye ayrı ayrı 01.03.2006 dava tarihi itibariyle 225’er TL iştirak ve yoksulluk nafakasına karar verildiği, dosya kapsamına göre kararın 3.Hukuk Dairesinin düzeltilerek onama ilamı ile kadın için hükmedilen 225 TL yoksulluk nafakasının 150 TL’ye indirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talep edilmiştir....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, boşanma davası ile eş için 500,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk ... için 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilerek her yıl TÜFE oranında artış yaptığını, gelir durumunda düşme olduğunu ve davalının çalışmaya başlaması nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da 100,00 TL'ye indirilmesini, iştirak nafakasının da 250,00 TL'ye indirilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı ise davacının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının gelir durumunun asgari ücret düzeyinde olduğu ve nafaka ödemekte zorlanması nedeniyle yoksulluk nafakasının 100,00 TL'ye iştirak nafakasının 250,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir.Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1)Davalı vekili 03.12.2010 tarihli dilekçe ile davacının banka ve kredi kartı hesaplarının istenmesini talep etmiştir....

              Taraflar arasında görülen asıl yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması davası ile karşı yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı - karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 1.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 20.06.2016 günü oybirliğiyle karar verildi. ......

                Davalı - karşı davacı erkeğin istinaf talebi yönünden ise yukarıdaki açıklamalar ışığında iştirak nafakasında yapılan artışın isabetli olduğundan ve iştirak nafakasının indirilmesini gerektirir bir sebep bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine, tarafların boşanma davası sırasında ve halen aynı işlerde çalıştıkları gelir durumlarında önemli bir değişiklik olmadığı ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi şartlarının mevcut olmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince yoksulluk nafakasının kaldırılması - indirilmesi taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, davalı - karşı davacının bu yöne ilişkin istinaf talebinin de reddi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu