Davanın niteliği gereği velayetin değiştirilmesi talebi hakkında verilecek karar iştirak nafakasının kaldırılması talebini etkileyeceğinden, Dairemizin söz konusu bozma ilamının 2. bendinde yer alan bozma sebebine göre davacının iştirak nafakasının kaldırılması talebi yönünden temyiz itirazlarının incelenmesi doğru değildir. Ancak, bu hususun ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığı anlaşıldığından davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava yoksulluk ve katılım nafakasının arttırılması, karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması,iştirak nafakasının indirilmesi,01.12.2014 tarihli protokolün nafaka bakımından geçerliliğinin tespiti ile nafaka borcunun protokol tarihi itibariyle aylık 3.000,00- TL olarak tespiti ile fazla ödemelerin tahakkuk edecek nafakalardan mahsubu ile hakim müdahelesi istemine ilişkindir Davalı-karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 08/05/2014 NUMARASI : 2013/1049-2014/285 Taraflar arasındaki (asıl davada) yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması, (karşılık davada) yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, asıl dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması talebine; karşı dava, yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir....
Yoksulluk nafakasının takdir edildiği 2010 yılından bu davanın açıldığı 2013 yılına kadar davacının ihtiyaçları arttığı gibi, ülkenin ekonomik koşullarının da değiştiği, paranın alım gücünün de en azından enflasyon oranında değer kaybına uğramış olduğu bilinen bir gerçektir. Hal böyle olunca; mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının çalışmasının sürekli olmadığı ve ihtiyaçları nazara alınarak, yoksulluk nafakası TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece bu yönün gözardı edilerek yoksulluk nafakasının reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bundan ayrı olarak; TMK.nun 182/2 maddesi gereğince; "Çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf kudretine göre onun infak ve terbiye masraflarına iştirak ile mükelleftir" hükmü getirilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması talebine ilişkin olup, İlk derece mahkemesince verilen karara karşı; davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk ve İştirak nafakasının artırımı istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. maddesi uyarınca 01.01.2022 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesindeki parasal sınır 8.000,00- TL olmuştur....
Aile Mahkemesinin 2010/155 E. 2010/165 K. sayılı kararında hüküm altına alınan 500 TL iştirak nafakasının, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere takdiren aylık 300,00 TL'ye indirilmesine, davalı için İzmir 8. Aile Mahkemesinin 2010/155 E. 2010/165 K. sayılı kararında hüküm altına alınan 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere takdiren aylık 200,00 TL'ye indirilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Diğer taraftan TMK.nun 176/4.maddesinde; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi icap eder....
Davalının iştirak ve yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda artırım oranına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; TÜİK tarafından yayımlanan ÜFE oranlarının, TÜFE oranına göre oldukça yüksek olduğu, davalının maaş gelirinin artırımında TÜFE oranlarının dikkate alındığı gözetildiğinde, iştirak ve yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesinin hakkaniyet ilkesine uygun olacağı anlaşılmakla, davalının açıklanan yöne ilişkin istinaf itirazının kabulü ile iştirak ve yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması ve birleşen davada iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, davacı lehine 100 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan müşterek çocuk için 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun masraflarının arttığını, nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, asıl davada yoksulluk nafakasının 300 TL’ye ve birleşen davada iştirak nafakasının 300 TL’ye çıkarılmasını talep etmiştir....
Davacı dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınan nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 100 TL den 500 TL ye, iştirak nafakasının ise 80 TL den 300 TL ye artırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 250 TL ye, iştirak nafakasının ise 130 TL ye artırılmasına karar verilmiştir. 1-İştirak nafakasına yönelen temyizin incelenmesinde; HUMK. nun 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2 maddesine göre miktar ve değeri 1.430 TL’nı geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin olarak verilen kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3–169 E- 235K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, taraflar arasındaki boşanma davasında kendisi ve müşterek çocuk lehine hüküm altına alınan 100'er TL yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek; nafakaların 500'er TL'ye artırılmasını talep etmiştir....