(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk iştirak nafakasının kaldırılması-indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, eş için 700,00 TL olan yoksulluk nafakasının ve çocukları için 300,00 TL olan iştirak nafakasının kaldırılması istenilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası 600,00 TL'ye; iştirak nafakaları ise 250,00'şer TL'ye indirilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması isteminden ibarettir. Tarafların Aksaray 1. Aile Mahkemesinin 2012/553 Esas 2012/953 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, davacı lehine 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, aynı ilamla iştirak nafakasının 150,00 TL olarak belirlendiği, Aksaray 4. Aile Mahkemesinin 2019/38 Esas - 2020/234 karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 450 TL ye, iştirak nafakasının 350,00 TL'ye yükseltilmesine ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Davacının dava dilekçesi ile Aksaray 4....
yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, iştirak nafakalarının 150,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda, mahkemece; boşanma kararından sonra davacının mal varlığında bir azalma olmadığı, işinden ayrılan ve mimar olan davacının iyi şartlarda yeni bir iş bulup çalışabileceği, protokol ile belirlenen iştirak nafakasının azaltılması için yasal bir neden bulunmadığı gibi hakkaniyetin de bunu gerektirmediği, başlangıçtaki dengenin gözetilmesi gerektiği sonucuna varılarak, iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeler ile, iştirak nafakasının azaltılmasına dair karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile 29.01.2014 tarihinde boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk ve velayeti davalıya bırakılan müşterek çocuk lehine aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının sigortalı bir işte çalıştığını, gelirinin olduğunu, müşterek çocuk...in de evlendiğini belirterek, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması/azaltılması, iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.12.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Bundan ayrı olarak; TMK.327.maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır" denilmektedir. Somut olayda; müşterek çocuk için belirlenen iştirak nafakasının üzerinden dava tarihine kadar 5 yıla yakın zaman geçmiştir. Bu zaman içerisinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları gibi müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Paranın alım gücü en azından enflasyon oranında da azalmıştır....
Asıl dava anlaşmalı boşanmada belirlenen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasıdır. Karşı dava ise yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasıdır. İlk derece mahkemesince asıl dava kısmen kabul edilerek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddine, karşı davanın ise tümden reddine karar verilmiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamına göre tarafların 24.06.2006 doğumlu Melis Suzan adında bir çocukları olduğu, 11.09.2017 tarihinde boşandıkları, velayetin annede olduğu, İstanbul Anadolu 6....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı-davacı ek karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına karar verildiğini, arttırma yada eksiltme söz konusu olmadığını, bir hakkın tamamen sona erdirilmesinde nafaka miktarına bakılarak kesin nitelikte karar verilemeyeceğini, karara karşı istinaf yolunun açık olması gerektiğini, birleşen davada da iştirak nafakasının arttırımına ilişkin bölüm ile ilgili kararın karşı taraf yönünden kesin, ancak müvekkili yönünden yasa yolunun açık olması gerektiğini belirterek, 17/03/2022 tarihli karara yönelik istinaf talebinin incelenmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması/azaltılması ile iştirak nafakasının azaltılması, birleşen dava yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması isteğine ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuklar ihtiyari dava ortağıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki asıl dava; anlaşmalı boşanma neticesinde hükmedilen iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının ise kaldırılması veya bu talep kabul edilmediği takdirde azaltılması, birleşen dava ise iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Asıl davanın davalısı-birleşen davanın davacısı kadın vekilinin yoksulluk nafakasının azaltılması kararına yönelik istinaf başvurusu irdelendiğinde; 6763 sayılı yasa ile değişik HMK. 341. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı karar tarihi itibariyle 3.560,00 TL. dir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Kadın için azaltılan yoksulluk nafakasının yıllık miktarı 2.400 TL olup, nafakanın (farkının) yıllık miktarı 3.560,00 TL.'nin altındadır....