"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı (asıl davada), iştirak nafakasının kaldırılması-indirim -yoksulluk nafakasının kaldırılması (karşı davada) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulü ile karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (karşı davacı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı karşı davalı vekili dilekçesinde; tarafların 2012 yılında boşandıklarını, 2004 ve 2009 doğumlu müşterek çocukların velayetlerinin davacı karşı davalı anneye verilerek lehlerine 250'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının laboratuvar teknisyeni olarak çalıştığını, davacının ise aşçı olarak çalıştığını ve asgari ücret düzeyinde geliri olduğunu, müşterek çocukların eğitimlerinin devam etmesi, büyümeleri vb. nedenlerle...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 175 TL'ye, iştirak nafakasının ise, müşterek çocuk ... için 175 TL'ye, ... için 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından, süresi içerisinde, temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının artırımına ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2015 NUMARASI : 2014/645-2015/88 Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2008 yılında boşandıklarını, boşanma neticesinde müşterek çocuklar İlayda ve Aslı'nın velayetinin davacı anneye verildiğini, davacı için aylık 200 TL yoksulluk ve müşterek çocuklar için aylık 150'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak nafakalarının nafaka artırım davası neticesinde aylık 200'er TL'ye yükseltildiğini, hükmedilen yoksulluk nafakası ile iştirak nafakalarının günün ekonomik koşulları ile çocukların ihtiyaçlarının artması neticesinde yetersiz kaldığını, davacının aylık 300 TL kira ödemesi...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2015 NUMARASI : 2015/197-2015/672 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2014 tarihinde boşandıklarını, geçen sürede ihtiyaçların artması nedeniyle nafakaların yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye, iştirak nafakasının ise 100 TL'den 250 TL'ye artırılmasını talep etmiştir. Davalı cevabında; nafaka ödeyecek gücü bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 200 TL'ye, yoksulluk nafakasının ise 250 TL,'ye yükselmesine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2014/583 esas 2015/206 K. sayılı kararı ile müşterek çocuk 21/01/2011 D'lu Fatma Nur KORAÇ için aylık 150,00 TL olarak takdir edilen iştirak nafakasının aylık 75,00 TL artırılarak aylık 225,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmiş, nafakanın tamamen kaldırılması gerektiğini, olmadığı takdirde yapılan indirimin daha fazla olacak şekilde hüküm tesisini, ayrıca birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde indirilmesi, birleşen dava ise iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkindir. Dava konusu edilen kaldırılması istenilen yoksulluk nafakası Konya 1. Aile Mahkemesinin 2014/583 Esas ve 2015/206 Karar sayılı ilamı ile tespit edilmiş olup aylık 250 TL dir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ve artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde ekonomik zorluk yaşadığını belirterek 250.00.-TL yoksulluk nafakası ile 150.00.-TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Birleşen davada da davacı vekili dava dilekçesinde 250.00.-TL yoksulluk nafakasının yetmediğini belirterek 600.00.-TL ye yükseltilmesini talep etmiştir....
Davacı dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 250 TL den 400 TL ye, iştirak nafakalarının ise 150’şer TL den 300’er TL ye artırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “yoksulluk nafakasının kaldırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Kayseri 4. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.11.2014 tarihli ve 2014/381 E., 2014/953 K. sayılı karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 3....
Bunun gibi sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü üstlenen ya da karşı tarafın mali durumunun iyi olduğunu ve geçinmek için nafakaya ihtiyacı olmadığını bilen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması yönünde talepte bulunması da iyiniyet, doğruluk, dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmaz. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; tarafların, 30.12.2010 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak boşandıkları, taraflarca imzalanan protokolün 4.maddesinde davacının, davalıya aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiği, anılan protokolün boşanmanın eki niteliğinde kabul edilerek mahkemece, davalı kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumda olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır....
un ise reşit olmayıp anılan mahkeme ilamı ile velayetinin anneye verildiğini, müşterek çocuk için her ay 200,00 TL iştirak nafakasına, davacı için ise her ay 600,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacı müvekkilinin bir mesleğinin olmadığını, müşterek çocuk ... için ödenen iştirak nafakasının arttırılarak her ay 300,00 TL, davacı müvekkili için ödenmesi gereken yoksulluk nafakasının arttırılarak her ay için 1200,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı tarafından, davacının ekonomik durumunun daha iyi olduğu ve müşterek çocuk Melih'in, boşanma kararından sonra kendisinin yanında kaldığı ileri sürülerek her iki davacı yönünden de nafakanın artırımı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur....