"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velâyetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması-Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından reddedilen velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının reddedilen velayetin değiştirilmesi davası ve iştirak nafakası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç)....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava dilekçesinde; boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının, aradan geçen zamanda yetersiz kaldığını ileri sürülerek davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 200 TL'ye, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 150 TL'ye artırılması talep ve dava edilmiştir....
Borçlar Kanununun 19. ve 20. maddelerine aykırı bulunmayan sözleşmede edimler arasındaki denge umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulacak olursa ve yasal ve sözleşmesel risk dağılımı çerçevesinde taraflardan sözleşmeye baştan kararlaştırılmış koşullarla bağlı kalmaları beklenemezse sözleşmeye hakim müdahale edebilir.Mahkemece, “nafaka borçlusunun ekonomik gücünün önemli ölçüde değişmesi halinde bu sözleşme ile bağlı tutulması hakkaniyete aykırıdır, toplanan deliller ile davacının iflas ettiği ve ödeme gücünde önemli ölçüde düşüş olduğu tespit edilmekle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir." gerekçesi ile daha önce hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının azaltılması talebinin kısmen kabulüne; hükmedilen iştirak nafakalarının aylık 750'şer TL'ye; hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 1.000 TL'ye indirilmesine; karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2014 NUMARASI : 2013/898-2014/894 Taraflar arasındaki iştirak-yoksulluk nafakasının kaldırılması-artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı (k.davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı karşı davalı dava dilekçesi ile;Denizli 3. Aile Mahkemesinin 2012/18 Esas 2012/14 Karar sayılı kararı davalı İlknur lehine hükmedilen aylık 200,00-TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Gürkan lehine hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı karşı davacı vekili dilekçesi ile; nafakaların kaldırılması talebinin reddini, karşı dava ile de; yoksulluk ve iştirak nafakalarının 50'şer TL artırılarak yoksulluk nafakasının 250 TL'ye,iştirak nafakasının ise 200 TL ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin, davalı ile 2004 yılında boşandıklarını, kararla davacı için 80 TL yoksulluk, müşterek çocuklar için de 50'şer TL iştirak nafakası bağlandığını; aradan geçen zaman gözetildiğinde, nafakanın artırılması gerektiğini ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 750 TL'ye, iştirak nafakasının da 500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 250 TL'ye, iştirak nafakasının da 200 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Aile Mahkemesinin 2012/1093 sayılı Kararıyla iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verdiği tarihe kadarki ödenen 3.600 TL'nin iadesini, çocuk için 350 TL iştirak nafakası ile davalı için ödediği yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve fazla ödendiğini iddia ettiği yoksulluk nafakasının iadesini talep etmiş; mahkemece, davacının açmış olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, geriye dönük yoksulluk ve iştirak nafakalarının tahsiline yönelik taleplerinin velayetin davacı babaya verilmesine dair kararın kesinleşme tarihi de dikkate alınarak reddine karar verildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının tam olarak tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, Bursa 2....
Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, anlaşmalı boşanma ile kabul edilen davalı kadın yararına aylık 350 TL yoksulluk ile müşterek çocuk için aylık 350 TL iştirak nafakasının artırılması yönünden davalı tarafından en son 10.02.2009 tarihinde açılan dava neticesinde, davalı kadın için aylık 530 TL yoksulluk, müşterek çocuk için aylık 660 TL iştirak nafakasına hükmedilip ayrıca nafakaların her yıl %15 oranında artırılmasına karar verildiği, ancak davalının boşanmadan sonra maddi durumunun iyileşmesi, davacının da işlerinin kötüye gitmesi ve gelirinin azalması nedeniyle hükmolunan nafakaların katlanılamaz hale geldiği belirtilerek öncelikle yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde aylık 150 TL'ye indirilmesi, iştirak nafakasının da aylık 150 TL'ye indirilmesi istenilmiştir....
Mahkemece, sözleşme yapıldığı zamandaki şartların davacı yönünden olağanüstü şekilde ağırlaşması veya hakkaniyetin yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmesi hallerinin gerçekleşmesinin sözkonusu olmadığı kanaatine varıldığından bu sebeple nafakanın dava tarihinden geçerli olarak tamamen kaldırılması veya azaltılması talebi yerinde görülmediği, ilgili sağlık kurulu raporu ve davalının hamileliğinin başlangıç tarihi dikkate alındığında yoksulluk nafakasının 03/03/2012 tarihi itibariyle kaldırılması şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varıldığından TMK 176/3. maddesi gereğince yoksulluk nafakasının 03/03/2012 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Tarafların sosyal-ekonomik durumlarının araştırmasından; davacının emekli memur olup, aylık 1300 TL emekli maaşı aldığı, babasına ait evde kira vermeden oturduğu; davalının ise vefat eden babasından dolayı 01.08.2009 tarihinden itibaren yetim aylığı aldığı, 2014 yılı itibariyle aldığı maaşın 831,69 TL olduğu ve kendisine ait evde oturduğu anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, müşterek çocuk .... velayetinin davacıya bırakıldığını, ....Aile Mahkemesinin ....sayılı ilamı ile aylık 100,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre içinde nafakanın yetersiz kaldığını belirterek; davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....