AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2014 NUMARASI : 2014/381-2014/953 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-azaltılması, iştirak nafakasının azaltılması Davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde;tarafların Kayseri 2.Aile Mahkemesi'nin 06.06.2013 tarih 2012/707 E. 2013/532 K. sayılı kararı ile boşandıklarını,boşanma neticesinde davacı lehine aylık 200 TL yoksulluk, müşterek çocuklardan İ... N.. için aylık 200 TL, Zeynep için aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının davacıdan ayrılmasından sonra işe girdiğini ve uzun süre sigortasız çalıştığını, davalının halihazırda F......
Bu kapsamda davacının talebi, davalı B.B.için hükmedilen "iştirak" nafakasının kaldırılması veya azaltılması, davalı Rabia için ise hükmedilen "yardım" nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olmasına karşın mahkemece hüküm kısmının 1.bendinde yoksulluk nafakasına dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan, mahkeme gerekçesinde; öncelikle dava konusu talep yoksulluk nafakasının kaldırılması olarak nitelendirilmiş ancak devam eden cümlelerde ise hem yoksulluk hem iştirak nafakası düzenlemelerine dair bir takım açıklamalarda bulunulmuştur. Buna göre, hükümde, infazda tereddüte yol açacak şekilde açık çelişkiler bulunduğu, hükmün açık olmadığı ve davacının talep sonucunu karşılayacak şekilde tesis edilmediği, ayrıca mahkeme gerekçesinin gerek kendi içerisinde gerekse de hüküm fıkrası ile çeliştiği anlaşılmış olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
-TL yoksulluk nafakasının iş bu davanın açıldığı 20.02.2018 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Tarafların müşterek çocuğu Ela 2010 doğumludur. Müşterek çocuğun yaşı, halen öğrenci olması, büyümesi ile ihtiyaçlarının artması, tarafların çocuğun giderlerine mali güçleri nispetinde katılmak zorunda olmaları hususları dikkate alınarak ve dosyaya ibraz olunan tüm belge ve deliller değerlendirilerek yine Amasya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/65 Esas 2012/685 Karar nolu ilamı ile davacı aleyhine hükmedilen aylık 500,00.-TL iştirak nafakasının azaltılması talebinin ise reddine karar verilmesi gerektiği, "gerekçesi ile; "Davanın KISMEN KABULÜNE, Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin KABULÜNE, İştirak nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili hükmün yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
-2- Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmalarına göre; davacının öğretmen olduğu, aylık 2500 TL maaş aldığı, lojmanda yaşadığı ve bekar olduğu; davalının ise Vestel firmasında işçi olarak çalıştığı, aylık 1000 TL maaş aldığı, 3-4 kişi ile birlikte kişi başı 250 TL kirada oturduğu, bekar olduğu anlaşılmıştır. Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır....
O halde, mahkemece; davacının sırf boşanmayı sağlayabilmek için imzaladığı boşanma protokolü gereğince yoksulluk nafakası ödemeyi kabul etmesi sonrasında, aradan geçen kısa süre içerisinde, davacının ekonomik durumunda olağanüstü bir değişiklik olmadığı gibi, tarafların ve özellikle davalının ekonomik durumlarında öngörülemeyen bir halin de yaşanmaması karşısında, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin iyiniyet, sözleşmeye bağlılık ve sözleşmenin devamlılığı ilkeleri ile bağdaşmayacağı açık olup, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi 2020/1980 2020/3397E-K) Somut olayda taraflar TMK 166/3 maddesi gereği08.09.2020 tarihinde yılında boşanmışlar, davalı kadın lehine aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve karar kesinleşmiş ve yaklaşık 9 aylık süre geçtikten sonra yoksulluk nafakasının kaldırılması veya aylık 150 TL 'ye indirilmesi talep edilmiştir. TMK'nun 176/3. maddesinde öngörülen yoksulluk nafakasının kaldırılması vaya TMK'nın 176/4. Maddesi uyarınca indirim yapılması koşulları somut olayda oluşmamıştır.Zira davalı tarafın evlenmesi veya evlenme olmaksızın birlikte fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi durumları söz konusu değildir....
Hukuk Dairesi 2020/1980 2020/3397E-K) Somut olayda taraflar TMK 166/3 maddesi gereği08.09.2020 tarihinde yılında boşanmışlar, davalı kadın lehine aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve karar kesinleşmiş ve yaklaşık 9 aylık süre geçtikten sonra yoksulluk nafakasının kaldırılması veya aylık 150 TL 'ye indirilmesi talep edilmiştir. TMK'nun 176/3. maddesinde öngörülen yoksulluk nafakasının kaldırılması vaya TMK'nın 176/4. Maddesi uyarınca indirim yapılması koşulları somut olayda oluşmamıştır.Zira davalı tarafın evlenmesi veya evlenme olmaksızın birlikte fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi durumları söz konusu değildir....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücret karşılığı çalışmanın" yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olmadığı kabul edilmektedir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum somut olayda dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı; ancak ekonomik durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alınmalıdır. Açıklanan nedenle, yoksulluk nafakasında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekirken davanın tamamen kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, hükmü temyiz eden davacı adli müzaharet kararı almış olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.11.2017 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... aralarındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması/ iştirak nafakasının azaltılması davasına dair İnegöl Aile Mahkemesinden verilen 15/07/2016 günlü ve 2015/416 E.-2016/543 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 10/05/2017 günlü ve 2016/17610 E.-2017/6877 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....