Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davaların kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi. ........
Mahkemece; "Şiran Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/07/2017 tarih, 2016/54 Esas, 2017/53 Karar sayılı ilmaı gereği davacı eş lehine 400 TL yoksulluk nafakası müşterek çocuklardan her biri lehine aylık 250,00- TL iştirak nafakası bağlanmasına karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, gerek iştirak gerekse de yoksulluk nafakasının aradan geçen süre, günün ekonomik koşulları, müşterek çocukların artan eğitim beslenme ihtiyaçları karşısında yetersiz kaldığı anlaşıldığından tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü, müşterek çocuğun yaşı, sağlık ve eğitim durumu ile tespit edilen ihtiyaç durumu nazara alınarak ve tanık ile sosyal ve ekonomik araştırma raporları ve TÜFE oranları göz önünde bulundurulurak yoksulluk nafakasının 400,00.-TL, iştirak nafakasının da her bir çocuk için 600,00.-TL olmak üzere 1200,00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen asıl davada iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması, birleşen davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması-indirilmesi davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde (birleşen davacı) davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 1.50.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 29.09.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....
Bu açıklama ışığında davacı tarafın yoksulluk nafakasının aylık 450 TL'ye (450 TL - 370,29 TL x 12 ay =956,52 TL), iştirak nafakasının aylık 650 TL'ye (650 TL - 288,81 TL x 12 ay =4.334,28 TL) çıkarılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, dava tarihi itibariyle artırılması talep edilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının yıllık toplamının karar tarihi itibariyle HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, bu durumda, davacının verilen kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, HMK'nun 341/2.maddesi gereğince davacının istinaf dilekçesinin miktar itibariyle reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Gebze 2....
ün yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk ... yararına Adana 5. Aile Mahkemesinin 2010/831 E.-1329 K. sayılı dosyasında hükmedilen 100TL iştirak nafakasının 100TL arttırılarak dava tarihinden itibaren aylık 200TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasının reddine ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine, iştirak nafakası yönünden ise; TMK.nun 182. maddesine göre; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.nun 330. maddesindeki düzenleme ise, "nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir" şeklindedir....
Aile Mahkemesinin 2010/153 esas 2011/587 karar sayılı boşanma ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 200,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk Aleyna için hükmedilen 400,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, davacının işsiz olduğunu, geçimini sağlayamadığını, çocuğun liseye başladığını, okul masrafları ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 800,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 1.200,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; nafakaların düzenli olarak ödendiğini, boşanma tarihinden sonra gerek işyerine gerek aracına ait vergi borçlarının bulunduğunu, davacının çalışabilecek durumda olup sağlık problemlerinin bulunmadığını, davacının ailesi ile yaşadığını, kira ödemediğini, annenin katkı payı düşünüldüğünde çocuk lehine hükmedilen nafakanın yeterli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
ve 2019/1729 Karar sayılı ilamıyla bağlanan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının aylık 400 TL arttırılarak aylık 600 TL'ye çıkarılmasına, hükmedilen yoksulluk nafakasının hükmün kesinleşmesinden itibaren her yıl TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranında arttırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Y.. için 150,00 TL olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 200,00 TL' ye, müşterek çocuk S.. K.. için aylık 100,00 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 140,00 TL' ye çıkartılmasına ve nafakaların her yıl başından itibaren TEFE-TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasınının artırılması istemine ilişkindir. Davacı vekilinin, müşterek çocuk S. C. için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
Davalı, yeniden evlendiğini ve bir çocuğunun daha dünyaya geldiğini, boşanmadan sonra tüm evi ve eşyaları davacı tarafa bıraktığından ödemelerinin olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, müşterek çocuklar için 350’şer TL iştirak nafakası olmak üzere aylık toplam 700,00 TL, davalı kadın için aylık 450,00 TL tedbir nafakasının 150,00 TL artırılarak 600,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davalının, yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır....
E. 2017/9330 K. bozma ilamında; sair temyiz sebeplerinin reddi ile, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilemediği bu sebeple yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur....