Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nafaka alacaklısı kadının, sigortasız çalışmalarından elde ettiği gelirin yukarı bentlerde belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, dosya muhteviyatı ve davacının gelir durumu dikkate alındığında onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının asgari ücret düzeyinde bile olmayan, süreklilik arzetmeyen gelirinin bulunması, hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu nedenle mahkemece, davalı kadın hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde ve red gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....

Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Buna göre; mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre davacı/karşı davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı, asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilebileceği, ancak davalının aldığı nafakanın cüz'i bir miktar olduğu, bu nafaka ile gelirinin toplamının ise davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı göz önünde bulundurularak karşı davadaki yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu bu talebin kabulüne karar verilerek yoksulluk nafakasının kaldırılması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle davacı/karşı davalı ...'...

    H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle, I-Davalı T3 vekilinin; erkeğin kabul edilen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; Antalya 10. Aile Mahkemesinin 04.11.2022 tarih, 2022/30 Esas ve 2022/473 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm tesisine. 1- Davacı T1 yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, 2- Davacı T1 yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin KABULÜ ile; Antalya 3....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile 13.12.2011 tarihinde boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı lehine aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına ve velayetleri davalıya bırakılan iki müşterek çocuk için aylık 250'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacının evlilik döneminden kalan kredileri ödediğini, davacının yeniden evlendiğini, bir çocuğu daha olduğunu, maaşı ile geçinmesi ve nafakaları ödemesinin mümkün olmadığını, boşanmada belirlenen nafakanın fahiş olduğununu belirterek, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasına veya yoksulluk nafakasının aylık 200,00...

      etmesi gerektiği gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirimi taleplerinin reddiyle yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 09.10.2010 tarihinden geçerli olmak üzere 1623,85 TL olarak tespitine, iştirak nafakasının dava tarihi olan 09.10.2010 tarihi itibariyle 941 TL olarak belirlenmesine ve müktarlar üzerinden devamına gelecek yıllardaki ekim ayından itibaren nafakaların ÜFE oranında artırılmasına, boşanma ilamı ve protokolünde belirtilen ayrıca 200 TL artış oranının iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki delillere ve kurulan hükme göre iştirak nafakasına dair kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olup, iştirak nafakası yönünden kurulan hükmün ONANMASINA,Yoksulluk nafakası üzerinden temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;176/4. maddesinde, tarafların mali durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azalatılmasına karar verilebilir hükmü getirilmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının 9 ay gibi bir süre için %275 oranında artırılmasına ilişkin kararın hatalı olduğunu, maaşlara yapılan zamlar ile orantılı artış yapılmadığını, % 30 eflasyon değişimine karşılık bu denli yüksek artırım yapılması ödeme gücümü aşacak şekilde olduğunu, giderleri ve bakmakla yükümlü olduğu annesi görmezden gelinerek fahiş miktarda arttırım yapıldığını belirterek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin olup davalı yoksulluk ve iştirak nafaka artış oranlarının yüksek olduğuna ilişkin süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur....

        İlk derece mahkemesi; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk yararına hükmolunmuş olan aylık 100,00- TL iştirak nafakasının 300,00- TL'ye çıkartılmasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine karar vermiştir. Davacı kadın vekili; davanın tamamen kabulünün gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf talebinde bulunmuştur. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. Davacının, iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin incelemesinde; Medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir (HMK md.50). Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanunu temsilin söz konusu olduğu hallerde, temsilcinin gerekli niteliği sahip bulunması dava şartlarındandır (HMK md.114/1- d). Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler....

        karşılamaya çalıştığını, ancak o yılki değerler ile hesaplanan iştirak nafakası meblağının müvekkilini bu ihtiyaçları aynı anda karşılamayacak duruma getirdiğini, 2011 yılından bu zamana kadar ekonomik şartların çok değişkenlik gösterdiğini, o zamanki durumun şartları göze alınarak hesaplanan yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının bugün bakıldığında ne emekli maaşı dışında herhangi bir geliri olmayan üç kişilik bir ailenin ne de üniversite sınavına hazırlanan müşterek çocuğun okul ve kırtasiye masraflarını karşılamaya yetecek bir miktar olmadığını, devlet memuru olarak çalışan ve maddi durumu taleplerini yeterince karşılayacak güçte olan davalının müvekkili ile yapmış olduğu evliliğin ve müşterek çocukların kanunlardan doğan sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü ile davacı adına bağlanan aylık yoksulluk nafakasının 2.500,00- TL. olarak arttırılmasına, müşterek çocuk için bağlanan iştirak nafakasının 2.500,00- TL. olarak arttırılmasına karar verilmesini...

        Aile Mahkemesi'nin 2016/805 Esas - 2016/812 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, ilam doğrultusunda müvekkilinin davalıya her ay 300 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar Abdulkadir Taşdan için 400 TL iştirak nafakası ödemesine hükmedildiği, boşanma kararı verilirken çalışan ve iyi niyetli olan müvekkilinin işsiz olduğu, nafakaları ödemeyez duruma geldiğini, iş bulmakta güçlük çektiğini, davalının boşanma kararı verilirkende ve halende sigortalı olarak çalıştığını , davacıdan durumunun daha iyi olduğunu, bu nedenler ile davaların kabulü ile dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasını, olmadığı takdirde nafakanın azaltılarak 50 TL indirilmesini, çocuk için belirlenen iştirak nafakasının da uygun bir rakama indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Aile Mahkemesi'nin 2016/805 Esas - 2016/812 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, ilam doğrultusunda müvekkilinin davalıya her ay 300 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar Abdulkadir Taşdan için 400 TL iştirak nafakası ödemesine hükmedildiği, boşanma kararı verilirken çalışan ve iyi niyetli olan müvekkilinin işsiz olduğu, nafakaları ödemeyez duruma geldiğini, iş bulmakta güçlük çektiğini, davalının boşanma kararı verilirkende ve halende sigortalı olarak çalıştığını , davacıdan durumunun daha iyi olduğunu, bu nedenler ile davaların kabulü ile dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasını, olmadığı takdirde nafakanın azaltılarak 50 TL indirilmesini, çocuk için belirlenen iştirak nafakasının da uygun bir rakama indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu