Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kadın vekili; davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması istemlerine ilişkindir. Yargılama giderleri haksız çıkan taraftan alınır (HMK m.326). Vekalet ücreti de yargılama giderlerindendir (HMK m.323). Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir (HMK md.312/1). Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi ve Yoksulluk Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre,davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava dilekçesinde velayetin değiştirilmesi yanında, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinde bulunmuştur. Bu isteklerin her biri ayrı ayrı harca tabidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, velayetin değiştirilmesi ve nafakaya ilişkin(yoksulluk nafakasının kaldırılması) olup, hüküm her iki talep yönünden davacı vekilince temyiz edilmektedir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında 100’er TL olarak hüküm altına alınan iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; iştirak nafakasının ve yoksulluk nafakasının artırılmasını talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk ve iştirak nafakasının 200'er TL'ye artırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuğun eğitim durumu, yaşı ve ihtiyaçları göz önüne alındığında iştirak nafakasına yönelik verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazlarının reddi ile artırıma ilişkin verilen hükmün ONANMASINA, 2- Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının...

        Hukuk Dairesi tarafından kadının nafakasının aylık 500,00 TL'ye, çocukların nafakasının ise aylık 300,00'er TL'ye çıkarıldığını, nafakaların ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiğini, geçen zaman içerisinde yoksulluk nafakasının aylık 808,55 TL'ye ulaştığını, nafakanın arttırılması davasından sonra davalının velâyetin değiştirilmesi davası açtığını ve velâyetin kendisine verildiğini, davalının sigortalı olarak çalışmaya başladığını, düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğunu, babasından yetim aylığı da aldığını, kendisinin ise ekonomik durumunun kötüleştiğini, daha öncesinde lojmanda kaldığını, merkeze tayininin çıkması nedeniyle kirada oturduğunu, yoksulluk nafakasını ödemekte zorlandığını beyanla, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mümkün olmaması halinde aylık 200,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Oysa dava “Velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması" isteğine ilişkin olup, asıl davanın velayetin değiştirilmesine ilişkin olduğu, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise asıl davaya bağlı fer’i bir istek niteliğinde bulunduğu gözetildiğinde, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m. 382/2-b-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m.384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Dava, davacının oturduğu yerde açılmış, davalı da bunun aksini iddia etmemiştir. Öyleyse yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması davasının esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştur....

          Davalı vekili tarafından, yoksulluk ve iştirak nafakası arttırım kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğu ve arttırım miktarlarının fahiş olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; yerel mahkemece, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, nafakaların bağlandığı tarihten itibaren aradan geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davacı kadının yoksulluk, çocuğun ise iştirak nafakası miktarlarının attırılmasına karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir aykırılık bulunmadığı, ancak, hükmedilen nafaka arttırım miktarlarının yüksek olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin nafaka arttırımına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak yoksulluk ve müşterek çocuk içen hükmedilen iştirak nafakasının hakkaniyete uygun miktarda arttırılması yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi ile yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kısmen kabulü yönünden; davalı kadın tarafından ise azaltılan yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, Samsun 1....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/519 Esas, 2012/459 Karar sayılı dosyasında davalı kadın lehine takdir edilen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye indirilmesine, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının iştirak nafakasının indirilmesine yönelik davasının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kısmen KABULÜNE, iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, -Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, -Lüleburgaz 1....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İşbu davada dava yığılması şeklinde müşterek çocuklar Hasret ve Sedat'ın velayetinin davalıdan alınarak babaya verilmesi ve çocuklar için bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması ile birlikte yoksulluk nafakasının kaldırılarak ödemelerinin geriye dönük olarak tahsilinin talep edildiği, dava yığılması şeklinde davaların açılması halinde başvurma harcı tek olmakla birlikte nispi harcın her bir dava için ayrı ayrı yatırılması gerektiği, ancak İlk Derece Mahkemesi tarafından tek nispi harç üzerinden yargılamaya devam olunduğu anlaşılmakla yoksulluk nafakasının kaldırılması ve yapılan ödemelerin geriye dönük olarak tahsiline ilişkin dava yönünden davacı tarafa dava değerini bildirerek bildirdiği değer üzerinden nispi harcı ikmal etmesi için Harçlar Kanunu 30- 32 maddesine göre süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerecektir....

              UYAP Entegrasyonu