Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl davada; 2004 yılında mahkemece yeniden değerlendirilerek hüküm altına alınmış olan nafakaların aradan geçen süre nedeniyle yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının 80 TL den 520 TL ye, iştirak nafakasının ise 100 TL den 700 TL ye artırılması, karşı davada ise; nafaka alacaklısının yoksulluk halinin ortadan kalktığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 200 TL ye, iştirak nafakasının ise 500 TL ye artırılmasına, karşı davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı – karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

    Mahkemece, davacı kadın tarafından açılan velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının arttırılması davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulü ile ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine ve ortak çocuk için dava tarihinden itibaren 250,00.-TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının 400,00.-TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine hüküm “22.02.1999 doğumlu ortak çocuk ...'ın temyiz incelemesi aşamasında ergin olduğu, bu sebeple velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talepleri konusuz kaldığından bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmek üzere” hüküm bozulmuş, davacı kadın tarafından süresi içerisinde ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka yönünden karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Tarafların ortak çocuğu ..., 22.02.1999 doğumlu olup, karar tarihinden sonra hükmün kesinleşmesinden önce 22.02.2017 tarihinde ergin olmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından, yoksulluk nafakası ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı dava dilekçesinde; davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde de bulunmuştur. Bu talep bağımsız dava niteliğinde olup, ayrıca nispi harca tabidir. Davacı tarafından yatırılan başvurma harcı dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsar....

        Mahkemece, davacının velayetin değiştirilmesi istemi kabul edilmiş, iştirak nafakası istemi lehine yoksulluk nafakasına hükmedilen kadından iştirak nafası talep edilemeyeceğinde reddedilmiş, davacının iştirak nafakasının kaldırılması istemi çocukların rehabilitasyon merkezinden kaldığı 19.07.2018 tarihinden itibaren kaldırılmıştır. Reddedilen iştirak nafakası yönünden mahkemece hükmün 9. Maddesinde iştirak nafakası istemi velayet davasının sonucu olduğundan yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş , boşanma kararı ile birlikte eldeki davanın davacısı aleyhine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması istemi kabul edildiğinden hükmün 12....

        Mahkemece, davacının velayetin değiştirilmesi istemi kabul edilmiş, iştirak nafakası istemi lehine yoksulluk nafakasına hükmedilen kadından iştirak nafası talep edilemeyeceğinde reddedilmiş, davacının iştirak nafakasının kaldırılması istemi çocukların rehabilitasyon merkezinden kaldığı 19.07.2018 tarihinden itibaren kaldırılmıştır. Reddedilen iştirak nafakası yönünden mahkemece hükmün 9. Maddesinde iştirak nafakası istemi velayet davasının sonucu olduğundan yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş , boşanma kararı ile birlikte eldeki davanın davacısı aleyhine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması istemi kabul edildiğinden hükmün 12....

        Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yoksulluk ve iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 275 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının yoksulluk nafakası yönünden temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Müşterek çocuğa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

          KARŞI OY YAZISI Davacı, boşanma kararıyla davalı yararına aylık irat şeklinde hükmedilen yoksulluk nafakasının “çalışmaya başladığı ve gelirinin bulunduğu” gerekçesiyle kaldırılmasını da istemiştir. Davalının, boşanmadan sonra (2.11.2011 tarihinde) özel bir işyerinde aylık 1.019 lira ücretle çalışmaya başladığı ve bu davanın açılmasından sonra 30.1.2012 tarihinde kendi isteğiyle işten ayrıldığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Dava tarihinde davalı çalıştığına ve yeterli gelir sahibi bulunduğuna göre, yoksulluğu ortadan kalkmıştır. Davanın açılmasından sonra kendi isteğiyle işten çıkmış olması, yoksulluk nafakasının devamını gerektirmez. Bu bakımdan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmelidir. Davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme talebi haklı ve yerinde olup kabulü ile, Dairemizin onama kararının yoksulluk nafakasına münhasır olarak kaldırılmasına, hükmün yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmelidir....

            DAVA TÜRÜ : Tazminat-Yoksulluk Nafakasının Arttırılması-Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından manevi tazminat, yoksulluk nafakasının kaldırılması davasında vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-davalı kadın boşanma davasından sonra maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasının artırılmasını talep etmiş; davalı-davacı erkek ise birleşen dava ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından kadın lehine maddi ve manevi tazminata ve yoksulluk nafakasının arttırılmasına karar verilmiştir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulü yönünden kararının kaldırılarak, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile müvekkilinin talebi doğrultusunda yoksulluk nafakasının arttırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine, karşı dava ise; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir....

              Mahkemece davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulü ile müşterek çocuk için hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının 150,00 TL artırılarak aylık 300,00 TL'ye çıkartılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine; davalı-karşı davacının davasının kabulü ile davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması nedeniyle temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılmasına, karşı dava yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir. ......

                UYAP Entegrasyonu