Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın iştirak nafakası talebine ilişkin dava yönünden tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-Yoksulluk nafakasının artırımı davasının temyiz itirazlarına gelince, somut olayda artırılan yoksulluk nafakası miktarı ....’in yayınladığı .... oranında artırım yapılmadığı anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir....

    Aile Mahkemesi'nin 2017/708- 881 E.K sayılı dosyası incelendiğinde; tarafların birlikte hazır bulunduğu 26/12/2017 tarihli duruşmada " ... maddi, manevi tazminat ve kendim için nafaka talebim yoktur.." açık beyanları üzerine tarafların TMK'nın 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiş, her nekadar hüküm kısmında yoksulluk nafakasına ilişkin bir karar mevcut değil ise de, TMK'nın 166/3. maddesi gereğince tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verilebilmesi için tarafların boşanma ve ferileri olan tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası hususunda anlaşmaları gerekli olup, mahkeme tarafından tarafların bu konuda açık beyanlarının alındığı, karşılıklı olarak tarafların yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin olmadığı, bu beyanların tarafları bağlayacağı, (Yargıtay HGK 2012/3- 836- 2013/306 E.K) ve ilgili kararın taraflarca istinaf edilmemesi üzerine kesinleştiği, davacının davalı tarafça aldatılarak boşanmanın gerçekleştiği iddiası yönününden ise ilgili boşanma ilamını kaldıracak...

    Bunun yanında, mahkemenin yoksulluk nafakasındaki artış miktarı 175 TL olup, önceki nafaka miktarı olan 275 TL'ye eklendiğinde, yoksulluk nafakası miktarının 450 TL olduğu halde, mahkemenin hüküm fıkrasında toplam miktarın 440 TL olarak belirtildiği, bunun maddi hata niteliğinde olduğu, ayrıca nafaka artırımının başlangıç tarihinin belirtilmediği anlaşılmış ise de, yoksulluk nafakasının toplam miktarındaki yazım hatası ile nafaka artırım tarihinin başlangıcı yönünden karardaki eksikliğin yerinde düzeltilebilir nitelikte olduğu anlaşıldığından bu konuya işaret edilmesiyle yetinilmiştir. 2- Müşterek çocuğun iştirak nafakasındaki artış miktarı yönünden davacının istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; tarafların müşterek çocuğu 2008 doğumlu İremnur için daha önce hükmedilen iştirak nafakasının aylık 200 TL olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, aradan geçen süre ile artan müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma ve SGK kayıtlarına göre davalının maaşı ve ödeme gücü...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin davanın kabulü ile müşterek çocuk lehine 200 TL iştirak nafakasının 500 TL arttırılarak 700 TL olarak davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hükmedilen iştirak nafakası miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakasının arttırıma ilişkin taleplerinin reddi yönünden kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk ve İştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkin olup, İlk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı taraf; hükmedilen iştirak nafakası miktarı, reddedilen yoksulluk nafakasının arttırılması taleplerinin reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının aradan geçen zamanda ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı iddia edilerek artırılması talep edilmiş; mahkemece;davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; aylık 100,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye, 50,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının, 200,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuğun eğitim durumu, yaşı ve ihtiyaçları göz önüne alındığında iştirak nafakasına yönelik verilen kararda isabetsizlik görülmemiş olup, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları reddedilmiştir....

        Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk...için talep edilen iştirak nafakası davasının feragat nedeniyle reddine, müşterek çocuk ... yönünden açılan davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dilekçesinde; davacı ... ile davalının ......

          Davacı- davalı kadın, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tazminatların ve yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı ile alacaklara faiz uygulanmaması yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2. Davalı-davacı erkek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatların, yoksulluk nafakasının ve çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır. 2....

            Açıklanan nedenle, davacının yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması davalarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; tarafların boşanmalarına karar veren mahkemece yapılan yargılama esnasında tedbir ve yoksulluk nafakasının tartışılması neticesinde boşanmaya karar verilip bu kararın kesinleştiği, bu durumda davacının kendisi için artık nafaka talep edemeyeceğinden davacı için talep edilen yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk için aylık 300,00 TL iştirak iştirak nafakasının davalı tarafından ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Yoksulluk nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade eden, boşanmaya bağlı fer'i bir haktır....

                Davacı vekili dilekçesinde; ödenen iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; davacı için yoksulluk nafakasının 450 TL’ye, müşterek çocuk için ise iştirak nafakasının 300 TL’ye çıkartılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 310 TL'ye, iştirak nafakasının ise 185 TL'ye arttırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı tarafın iştirak (yardım) nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-Davalı tarafın yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden ise; TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

                  UYAP Entegrasyonu