Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan; davada müşterek çocuklar için hüküm altına alınan iştirak nafakalarının artırılması istenilmesine rağmen, müşterek çocuk ... için tedbir nafakasına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir. Bundan ayrı, kendisini vekille temsil ettiren davacılar yararına vekâlet ücretine hükmolunmaması doğru değildir....

    ,iştirak ve yoksulluk nafakası ile müvekkili yararına boşanmanın eki niteliğinde yasal faiziyle 100.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

    Aile Mahkemesi'nin 10/09/2018 tarih, 2016/2362 esas, 2018/1436 karar sayılı ilamı ile yalnız 1.000 TL olan yoksulluk nafakasının 500 TL'ye indirildiğini, çocuklar için ödenen toplam 2.000 TL nafakanın devam ettiğini, yoksulluk nafakası koşullarının bulunmadığını belirterek yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasına kabul edilmediği takdirde indirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı- davacı vekili karşı dava dilekçesi ile iştirak nafakalarının TÜİK tarafından yayımlanan üfe artış oranı uygulanmak suretiyle bulunan 1.866,84 TL'den toplam 3.733,66 TL'ye yükseltilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; boşanma davasında lehine takdir edilen 350 TL yoksulluk nafakası ile velayeti kendisine verilen müşterek çocuk için takdir edilen 250 TL iştirak nafakasının, aradan geçen süre ve değişen ihtiyaçlar nedeniyle yetersiz kaldığını ileri sürerek; yoksulluk ve iştirak nafakalarının ayrı ayrı 750 TL'ye artırılmasını ve gelecek yıllarda TÜİK'in yayınladığı... oranında artışına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; psikolojik sorunları nedeniyle malulen emekli olduğunu, ayrıca bankalara borcunun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl davanın yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi davası olduğu, karşı davanın yoksulluk nafakasının yükseltilmesi ve iştirak nafakasının yükseltilmesi davası olduğu, mahkemece asıl davanın reddine karar verildiği, karşı davada yoksulluk nafakası talebinin arttırımı yönündeki talebin reddine, iştirak nafakası arttırımı talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, davacı-davalı erkek asıl davanın reddini, karşı davanın kısmen kabulünü istinaf ettiği, davacı-davalı erkek istinaf talebinin incelenmesinde istinaf kanun yoluna başvurma harcı olarak 148,60 TL, istinaf karar harcı olarak 54,40 TL yatırdığı, davacı-davalı erkeğin hem asıl davanın reddini hem karşı davanın kısmen kabulünü istinaf ettiği anlaşılmakla 54,40 TL daha istinaf karar harcı yatırması gerektiği halde yatırmadığı anlaşılmıştır....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2023 NUMARASI : 2022/631- 2023/336 DAVA KONUSU : Yoksulluk ve İştirak Nafakalarının Arttırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkilinin evli iken Kayseri 5....

      Verilen bu kararın davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakası, tedbir nafakalarının miktarı ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle, kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, sair itirazlar esastan reddedilmiştir. İstinaf kararı davacı- karşı davalı erkek tarafından yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen kararlar, istinaf edilmeyen yönlerden kesinleşmiş olup, istinaf edilmeyen konular temyize getirilemez....

        Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. İlk derece mahkemesi kararının “hüküm sonucu” bölümünün 3. bendinde ortak çocuklar lehine aylık 300’er TL (toplam 900TL) ve kadın için aylık 600TL tedbir nafakasına hükmedilmişken; 4. bendinde ortak çocuklar lehine aylık 100’er TL (toplam 300TL) ve kadın için aylık 600TL tedbir nafakasına hükmedilmiş ve kararın kesinleşmesinden itibaren hükmedilen tedbir nafakalarının çocuklar için iştirak, kadın yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmek suretiyle, kadın ve çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakaları, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının miktarı konusunda hüküm sonucu içinde çelişki yaratılmış ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir....

          nafakalarının her yıl ÜFE artış oranına göre arttırılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece; müşterek çocuklar ve davalı lehine hükmedilen tedbir nafakalarının boşanma ilamının kesinleşmemesi nedeniyle iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüşmediği gerekçe gösterilerek, dinlenme olanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesinin 2. fıkrasına göre; davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi halinde, maktu vekalet ücretine hükmedileceği gözetilmeden, davalı yararına nisbi vekâlet ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

            UYAP Entegrasyonu